01/07/2015
Tür: Aksiyon, Komedi, Şeytanlar, Shounen, Okul
Yayın Yılı: 2011-2012
Bölüm Sayısı: 60
Konusu: Oga Tatsumi serserilerle dolu olan Ishiyama Lisesi'nin birinci sınıf öğrencisidir. Okulun en belalı ve güçlü öğrencisi olan Oga, bir gün nehrin kıyısında çamaşır yıkarken(!) nehirde sürüklenen bir adam görür ve onu kurtarır. Adam kıyıya çıkınca aniden ikiye bölünür ve ortaya bir bebek çıkar. Bu bebeğin adı Kaiser de Emperena Beelzebub IV'dur ve dünyayı yok etmesi için babası İblis Kralı tarafından dünyaya yollanmıştır. Bu andan sonra Oga'nın hayatı tamamen değişecektir.
Evet şimdi sizlere dünya tatlısı bir bebeğin olduğu komik mi komik bu seriyi tanıtacağım. Yine bu seriyi öylesine, zaman geçsin diye izliyordum. Ama daha ilk bölümlerden yanılttı beni. Bu kadar komik ve eğlenceli bir şey izleyeceğimi hiç mi hiç tahmin etmemiştim. Daha hala izlediğim bölümler aklıma geldikçe güler dururum. Bunun yanı sıra karakterlerini de, onların ilişkilerini de çok sevdim. Müzik açısından bakacak olursak opening ve endingler fena değildi ama beni çok da etkilediğini söyleyemem. Sadece Papepipupo'yu çok sevmiştim. Eğer animeyi izlemediyseniz bile açıp izleyin Bebek Beel orada çok tatlı, dans edişi falan çok sevimli ya sırf bu yüzden o endingi hiç atlamadım. Zaten görürseniz bence sizde başa sarar sarar izlersiniz. ^^
Ehem fazla uzatmadan ben karakterlere geçeyim.
Oga Tatsumi ve Baby-Beel: Oga, Beel tarafından tarafından oldukça güçlü ve korkutucu olduğu için dünyadaki onu büyütecek babası olarak seçildi. Tabii bu süreçte zavallı Oga'mızın başına gelmeyen kalmadı. Bu nedenle ilk başlarda Bebek Beel'den kurtulmak için okulun en güçlüleriyle dövüşmeye başladı ama her dövüşün sonunda Beel'yü kimselere veremedi. :P Başlarına gelen her olaydan sonra ikisinin giderek sıkılaşan bağlarını görmek cidden çok güzeldi. Hele Oga'nın bazı anlarda tam bir 'baba' gibi davranmasını izlemek beni çok gülümsetti. Ayrıca kendisi çok aptaldır ama havalı olduğu anlarda hiç az değil. Ah bir de kendileri anime tarihin en kötü tanıtılan ana karakteri olabilir. Bundan da gurur duyması ayrı mesele tabii.
Baby-Beel'ye gelirsek bana göre dünyalar tatlısı bir iblistir. Amanın hele bir de ağlaması yok mu?! O kadar güzel(!) ağlar ki anlatamam. Her ağlamasından sonra sizinde ağlayasınız gelecek. -Tabii Oga'nın durumuna :D- Efendim kendisinin iblis olduğundan zaten bahsetmiştim bu sebeple de güçlü ve korkutucu kişilerden normal bebeklerin aksine oldukça hoşlanıyor. İblisler Kralı'nın oğlu olmasına rağmen küçücük böceklere bile yenilir durur. Kıyafet giymekten nefret eder ve bu sebeple onu anime boyunca çırılçıplak görüyoruz. Zaten Oga ile olan bağlarına değinmiştim ama bir daha yazmak istiyorum. İkisini birlikte görmeye o kadar alıştım ki artık omzunda Bebek-Beel olmayan bir Oga bana gerçek gibi gelmiyor. Bundan dolayı ikisini ayrı başlık altında yazmaya gönlüm el vermiyor. Son olarak bu iki şapşiriğe kocaman öpücüklerimi gönderiyorum.
Takayuki Furuichi: Evet gelelim bizim garibana. Kendisi sanırım en çok acıdığım ve en çok güldüğüm karakter oluyor. Bu zavallıcığın durumuna sizin de içiniz acıyacak eminim. Kendisi bana göre Oga'dan daha çok acılar çekti. Kızlardan o kadar çok hoşlanmasına rağmen başına gelenler... Ah ah zavallı Furuichi'm. Buraya yazmak isterdim olanları ama büyüsü kaçsın istemiyorum. :D Kendiniz izleyin de görün. Efendim kendisi son derece bir sapıktır ve başına gelenlerin bu yüzden olduğunu düşünüyorum. Ha tabii kendisinin tam bir adam gibi adam olduğu gerçeğini de eklemem gerek. Furuichi en sevdiğim karakterlerden biridir inanıyorum ki izlerken siz de onu çok seveceksiniz. Onu bu kadar ezilmiş tanıttım ama merak etmeyin sadece ben çok abarttım. Kendisi oldukça eğlenceli bir karakter ve çoğu komik sahne onun sayesinde oluşuyor. Furuichi'yi seviniz, sevdiriniz. Ha bir de şunu söylemeden geçmek istemiyorum. Animeyi bitirdikten sonra mangasını okumayacaksanız bile son bölümün son 2-3 sayfasını bir okuyun. Bebek-Beel'nün söylediği şeyi okuyunca hem güleceğinize hem de duygulanacağınıza inanıyorum. Zaten animeyi izlediyseniz ve mangasını da okuduysanız büyük ihtimalle ne söylediğini tahmin edersiniz.
Daha bir sürü karakter var ama onları da izlerken tanıyın. Emin olun öylesi daha keyifli oluyor.
Bu seri hakkında son bir iki bir şey daha söylemek istiyorum. Komediden hoşlanmıyorsanız bu seriyi izlemeyin. Olaylar genellikle komedi etrafında dönüyor. Öyle dram falan arıyorsanız kesinlikle tavsiye etmiyorum. Ha bunun dışında aksiyonlu, komik bir seridir ve bol bol gülmek istiyorsanız tavsiye ederim.Ama dediğim gibi öyle ciddi bir şeyler falan beklemeyin bu seriden. Bence zaten bu komik ve saçma haliyle de oldukça güzel bir seri.
Ah bir de sormak istediğim bir soru var. Eğer bilginiz varsa bana mesaj atmaktan veya yorum olarak yazmaktan lütfen çekinmeyin. Bir okuyucum sormuştu Akatsuki no Yona'nın yeni sezonu gelecek mi diye bu yüzden ben de size sormak istedim. Eğer bu konuyla ilgili yeni bir haber çıkarsa ve bilginiz olursa lütfen bana da haber verin. Ben şimdilik gelmeyecek diye okumuştum bir yerde ama eğer gelme ihtimali falan varsa umarım cevaplarsınız. Son olarak okuyan herkese teşekkür ederim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Hayranın Güncesi
Non-FictionBuraya izlediğim, okuduğum ve dinlediğim şeyler hakkında ki görüşlerimi yazıyorum.