İlleal krallığında hava çok güzel ve günlük güneşlikti. Krallıkta öyleydi. Bugün krallığın Kraliçesi Katherina doğum yapıyordu. Kendisinin bile bilmediği ama dünyaların bile sonunu getirebileceği bir doğum...
Kral Andros çok heyecanlıydı. Kraliçesi Katherina o gün doğum yapacaktı. 3 Oğlundan sonra son defa bir büyü ile kraliçe tekrar bebek sahibi olacaktı. Kral bir o kadar da korkuyordu. Kraliçenin doğumu çok uzun sürmüş ve zor durumda kalmışlardı. Kral odanın dışında sağa sola giderek volta atarken kraliçenin çığlıklarını duyuyor ve kendini daha da kötü hissediyordu. İçeriden ses gelmeyince durdu. Kapıya baktı ve aynı anda bebek sesi yükseldi. Prenses ağlıyordu ve bu kralın gözünden yaşın akmasına neden oldu. Kraliçesi sonunda kurtulmuştu ve bebekleri dünyaya gelmişti. Heyecanla kendini kraliçesinin yanında buldu.
Onlara baktı. Kraliçe yatakta yatıyor ve yeni doğan prensesisin başını okşuyordu. Hizmetçi Melenie dönerek;
'' Ne oldu? '' Hizmetçi krala bakarak selam verdi;
'' Bir Prensesimiz oldu kralım.. Tebrik ederim.''
Melenie güzel bir şekilde gülümsedi ve selam verdi. Kral Andros Kraliçesinin yanına geldi ve başına güzel bir öpücük kondurdu. Sonra da Prensesini kucağına aldı. Kraliçe Katherina mutlu bir şekilde onları izliyordu. Biraz da solgundu.
'' Üzgünüm kralım.. Bir Prens..'' Kral Andros, Kraliçe'sinin ne diyeceğini biliyormuş gibi dudaklarına parmağını değdirdi ve susturdu.
'' Prenses'imiz çok güzel.. Bunun için üzülme.. Ben mutluyum.''
Kral ile aynı anda kraliçe de gülümsedi. Mutlu gözüküyorlardı. Hekimler ve yardımcılar çıkmış. Odada sadece hizmetçi onları izliyordu ve etrafı toparlıyordu. Prenses Riley etrafa bakıyor ve gülücükler saçıyor sesler çıkarıyordu. 3'ü de mutluydu. Hem de çok mutluydular.
Lakin bu mutluluk çok kısa sürdü...
Kraliçe'nin bağırışıyla yüzleri soldu. Melenie dahi şaşırmıştı. Kraliçe karnını tutuyor ve bağırıyordu. Andros hemen hizmetçiye baktı ve kontrol etmesini emretti. Melenie selam bile vermeden hemen kraliçesinin yanına geldi ve kontrol etmeye başlamıştı. Kanaması vardı. Ama kanama dışında bir şey daha vardı. Kral, Riley'i yatağına yatırdı ve prenses mışıl mışıl uyumaya başladı. Hemen Kraliçesnin elini tuttu.
'' Katherina, dayan biraz geçecek her şey.''
Kraliçe dudaklarını ısırdı ve başını salladı. Acıya dayanamayarak tekrardan bağırdı. Hizmetçi kontrol ederken donmuştu resmen. Andros, Melenie'e baktı ve sordu.
'' Ne oldu?'' Melenie konuşmadı ve hala bir şey tutuyor gibiydi.
'' Sana diyorum! Konuş! '' Melenie bu sefer baktı ve konuştu.
'' Bebek... Bir bebek daha geliyor.''
Kraliçe ve Kral dondular. Hizmetçi hızlıca kalktı ve kapıya yöneldi. Kral, Katherina'nın elini tuttu ve düşündü. Sonra bağırdı.
'' Kapıyı kilitle.'' Melenie Kral'a baktı ve şaşkındı.
'' Kralım görevlileri çağırmalıyım. Bebek doğuyor.'' Kral bunu biliyordu ve kraliçesine baktı. Sonra da ayağa kalktı ve hizmetçinin yanına gitti. Kapıyı kilitledi.
'' Bebeği sen doğuracaksın. Hemen geç yerine.'' Sesindeki ton emir kibirliydi ve Melenie şaşırarak başını eğdi ve yerine geçti. Kraliçe bağırıyordu ve bunu önlemeleri gerekiyordu. Bir bez parçası aldı ve doladı. Sonra da kraliçenin yanında geçti ve ağzına verdi. Kraliçe acı çekerek bezi ısırıyor ve bağırması kesiliyordu. Bu sefer ki bebek çabuk gelmişti ve sesi yankılanıyordu. Melenie hemen bebeği temizlemiş ve krala vermişti. Bu da bir prensesti ve çok güzeldi. Lakin kral tedirgindi. Bebeğe bakıyordu ve gülümsedi. Lain gülümsemesi endişeliydi. Bu bebekte kardeşi de tehlikeliydi.
'' Melenie bebeği alıyorsun.''
Melenie hemen emre uydu ve bebeği aldı. Yüzünü kapattı. Kraliçe onlara bakıyordu ve krala baktı.
'' Andros ne oluyor. Bebeğimi görmek istiyorum. Kucağıma almak istiyorum.''
Sesi üzgün bir annenin sesi gibiydi. Andros hemen Katherina'nın elini tuttu ve;
'' Kraliçem üzgünüm ama bu bebeğin buradan gitmesi lazım.'' Üzgün gözüküyordu.
'' Neden? Bebeğimi görmek istiyorum ben. Melenie kızımı bana getir.'' Hizmetçi kraliçesini dinledi ve yakınlaştı ama kral onu durdurdu. Ayağa kalktı.
'' Hemen saraydan ayrılıyorsun ve buradan dünyadan gidiyorsun. Stark dünyasına git ve orda kardeşimi bul. Prenses Lena'yı kendi kızın gibi büyüt. Ve ne bizden ne ülkemizden ona bahset.''
Melenie biraz korkmuş biraz da tedirgin bir şekilde başını eğdi ve kraliçeye sonra kez baktıktan sonra kapıyı açtı ve kimsenin görmeyeceği şekilde kucağında Prenses Lena ile odadan çıktı ve gitti. Daha sonra da saraydan ve o dünyadan ayrıldı.
Kral ise kraliçenin yanındaydı ve onu teselli etmeye çalışıyordu. Kral kehaneti biliyordu. Kraliçe yorgunluktan bitkin düştüğünde kızının yanına gitti ve onu izledi. Prenses Riley çok usluydu ve etrafa bakarak aranıyordu. Süt annesi olacaktı ve onu büyütecekti. Gerçek bir prenses gibi büyüyecek ve zamanı geldiğinde tahtı için evlenecekti. Ama diğer kızı.. İkizlerden biri o kadar da şanslı olmayacaktı belki de.
Kehaneti sadece iki kişi biliyordu. Kahin Marrie ve Kral Andros... Kraliçe'side yakında öğrenecekti ve Andros'un neden böyle bir şey yaptığını anlayacaktı. Ve bir kehanette gerçekleşecekti ve ikizler dünyaya hükmedeceklerdi. Bunu kral biliyordu ve büyüyü de bu yüzden belki de kabul etmişti. Kral kehaneti biliyordu.
100 yıl Önce Yazılan Kehaneti!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşamın Ötesinde
Science Fictionİlleal kralliginin kehanetine gore ikiz prensesler kralligin ve dunyanim sonunu getirecekti. Ve olan oldu..Kralice ikiz prensesler dogurdu..Sonra ne mi oldu ? Okuyun ve gorun arkadaslar :) Pisman olmayacaksiniz. Bu arada Vote ve yorumlarinizi bekli...