Başım kazan gibiydi gözlerimi açamıyordum. Sadece nefes alıp veriş sesi vardi anlamaya çalişırken . Arkadan bir ses 'iyimisin' dedi. Sesini tanıyamamıştım. Artık korkmaya başladım yavaş yavaş gözlerimi açiyordum etraf bulanıktı, nerde olduğumu bilmiyordum burası benim odam değildi. Oysaki dün gece kendi yatağıma yatmıştım. Artık kalkmalıydım. Yanımda üstleri toz içinde buruşuk elli beyaz saçlı ellili yaşlarda çift vardı. Kim olduklarını bilmiyordum tuhaf tuhaf bakıyordum. Gözlerim annemi arıyordu. Yanımda onu istiyordum. Annem olsa belki de tüm bu tuhaflıklar geçecek gibi hissediyordum . konuşmak istiyordum ama konuşamiyordum.
Merhaba ben sisi eşimin adı heri biz senin koruyucu aileniz dedi.
Şaka gibiydi daha dün annemle birlikte sinemaya gitmiştik. Kimsem yoktu babam ben doğmadan bizi terk etmişti... Olanlara hala anlam veremiyordum. Tam konuşacam konuşamiyor bir eksiklik bir tuhaflik vardi. Sisi;
Konuşamazsın dilini kestiler. Dedi
Ağlamaya başladım. Olanlara anlam veremiyor bunların sanki bir oyun olduğunu düşünüyor birazdan annem gelecek ve herşey bitecek diyordum. Dakikalar geçtikçe artik inanmaya başladım. Heriye ellerimi kullanarak kalem kağıt istedim .
Dün gece ne oldu ? Dedim.
Sisiye bakti uzun bir süre baktı ne diceğini bilmiyor gibiydi sisi heriye gözlerini büyülttü bana döndü
Tatli sesle reli sana bunları detaylıca evde anlatırız dedi.
Bir terslik vardi sisi tırnaklarını yiyor heri de terleyen anlını siliyordu. Kisa süre sonra kapidan içeri uzun sarı saçlı kisa boylu çekik gözlü tırnakları ojeli bir bayan girdi hemşireymiş, serumumun içine ilaç kattı. Bsni dinlendireceğini söyledi . Her nekadar bunu istemesem de gözlerim yavaş yavaş kapanıyor kendimi ilacın etkisine bırakıyordum.