Kafayı yedim sanıyordum. Artık korkuyordum. Tedirgin olmaya başlamıştım. Odama koşarak gidiyordum. Arkamdan tomy bağırıyor onun sesi bile beni ürkütüyordu. Kendimi odaya kapattım saatler geçmek bilmiyordu. Artık buradan gitmem gerekiyordu. Nasıl gideceğim? Nereye gideceğim? Bilmiyordum..
Sabah çoktan olmuş güneş saçlarıma değiyordu. Odamın kapısını açmak istiyor ama elim kapı kulubuna varmıyordu. Etraf oldukça sessiz ürkütücüydü. Her sabah yanima gelen sisi bu sabah gelmemişti. Oldukça tuhaftı. Tüm cesaretimi topladım odamin kapısını açtım. Denizin essiz güzelliği, saçlarımın rüzgarla dans edişi bana huzur ve ferahlık vermişti. İskelede yürüyor denizin eşsiz güzelliğini seyrede seyrede eve doğru gidiyordum.
Kapıyı çalmaya başladım. Kimse bakmıyor içerden hiçbir ses gelmiyordu. Evin etrafını dolaşmaya başladım. Ne açık perde var nede açık pencere, korkmaya başladım. Gözlerim tomy arıyordu. Etrafta kimse yok tek başımaydım. Beni terk ettiklerini beni artık istemediklerini düşünüyordum.
Ben onlara ne yapmıştım ki?
Etraftan kapıyı kıracak odun parçası yada büyük bir taş bakmaya başladım. Elime kalın uzun bir odun aldım pencerenin camlarını kırarsam içeri girebileceğimi düşündüm. Mutfak penceresine yöneldim belki sisi ordan çıkacak bunların bir şaka olduğunu söylicek sana tutra yaptım diye pencereyi açacağını bekliyordum. Ne pencereyi açan var nede kapıyı. Kırmaya karar verdim tüm gücümle vurdum. Cam parçaları etrafa dağıldı dagılan cam parçalarının birkaçını suratımda hissetmiştim. Evin arkasına yürüdüm büyükçe bir kütük buldum yuvarlaya yuvarlaya pencereye kadar getirmiştim. Cam parçalarının üstüne koymuş pencereye çıkmıştım. Orada duran ufak parçalar elime batmıştı, bu canımı acıtmıyordu. Aklım sisi ve herideydi. İçeriye doğru yöneliyor her an bir yerden çikacaklarını ümit ediyordum. Evin içinde ayak seslerim,nefes alıp verişimden başka bir ses yoktu. Ürkek adımlar atıyor arkama bakarak yürüyordum. Kalbim çok hızlı atıyordu. Sağ elimi kalbime götürüp üstüne bastırıyordum. Salonda kimse yoktu. Banyoya yöneliyordum. Kapısı hafif aralıklı lambası yanıyordu. Kapıyı elimle hafifçe ittirdim. Gördüklerimin karşısında çığlık atıyor evden çıkmaya çalışıyordum. O heyecanla pencereyi bile bulamıyor ne yapacağımı bilmiyordum. Kanepenin yanina oturdum ağlamaya başlamıştım.
Aklımdan geçen tek şey;
Ben şimdi ne yapacağım?