BU BENİM KENDİ DİZAYNIM !

16 1 0
                                    

" BEN HER YERDEYİM "


-2. BÖLÜM-

Ölen 3 adamın özel hayatı ile ilgili araştırmasını derinleştiren Christian maktüllerin ölmeden önceki hobi merkezlerine ve bunun benzeri şeylerin yerini haritada işaretlemişti. Bunlardan ilk mekan Edmon Davis'in sık sık gittiği ve nedense diğer insanların çok gitmediği Barstville Masaj merkezi idi. Christian buraya sorgu yapılacaklar listesi için birkaç uzmanı sorguya çekmişti. Ama bu sefer farklı bir amaçla gidecekti Christian. 

Christian'ın ağzından

---

Dahan önce geldiğim Barstville mesaj merkezinde garip bir şey hissetmiştim. Hslerim bana burasının bir kerhane olduğunu söylemişti. 

" Merhaba Bay Sheamus. " Adam affalamıştı. Beni yeniden görmeyi planlamıyordu büyük ihtimalle.

" Size de merhaba Bay Freire nasıl yardımcı olabilirim ?"

" Biliyorsunuz buraya önceden gelmiştim fakat beni buraya çeken şüphelerim var. "

" Ne gibi yani daha açık konuşur musunuz ?"

" Şöyle ki neden bu kadar az müşteriniz var ve bu müşterilerinizin  hepsi erkek ?"

" Bilmem buraya gelmek herkesin kendi istediği."

" Hm peki Edmon Davis'in burada yaptığı programları alabilir miyim" ?"

"Müşterilerimizin özel hayatlarını söylemeyiz üzgünüm" Adam çok büyük bir gaf yaptığının farkında değildi. Demek ki burada gerçekten de masajdan başka şeylerde yapılıyordu bu da Christian'ın şüphelerini doğruluyordu ama adama belli etmedi.

"Peki ölü müşterilerinizin özel hayatlarını söyler misiniz ?" Büyük bir ima besleyen cümlede Christian "Özel"e vurgu yapmıştı. Köşeye sıkılan adam sonunda konuştu. 

" Size kamera kayıtlarımızı versem ?"

" Kamera kayıtları sadece bir başlangıç işimize yaramazlarsa programları almaya yine görüşürüz" dedi Christian. 

" Peki"

2 SENE ÖNCE ( Vanessa'nın değişimi)

-Vanessa'nın ağzından-

"Mathais'in yaptığı şerefsizliği asla unutmayacaktım. Onu en hassas noktasından öldürecek ve bitirecektim. Artık acıma diye bir kavram olmayacaktı."

Reşit olmadığım iççin adeta elim kolum bağlıydı. Bu yüzden bir kaç hafta 18. yaşıma basana kadar Norhcvil'de büyük annemin yanında kalacaktım. Annem ve büyük annem konuşmadıkları için annemin burada kaldığımdan haberi olmayacaktı. Büyük annem zengindi, çok büyük bir evi ve bir bahçesi vardı. Gotik tarzı evinde kaybolabilirdim adeta. Neyse ki kalmama bir şey dememişti. Dört hafta sonra 22 Ağustos günü 18. yaşıma bastım. Bu süre boyunca bayaa para biriktirmiştim. Büyük annem ne kadar benimle ilgilenmese de kalacağım yerde benim için güzel bir ev satın almıştı. 

2 HAFTA SONRA

Newyork'a gelmiş ve evime yerleşmiştim. Buraya gelir gelmez ilk olarak ismimi değiştirdim. Şimdi ki aşama estetik ameliyatındaydı. Bunun için beş ay beklemem gerekiyordu. Bu beş ay içinde üniversite sınavına girmiş ve başarılı bir yer kazanmıştım. Psikolog olacaktım fakültemi tamamladığımda. Sonunda ameliyat günü gelip çatmıştı. Tek bir operasyonla şaşılacak şekilde değişmişti. Şimdi biraz Holland Chalet olma vaktiydi.

-GÜNÜMÜZ-

Odasında bulduğu mektup Mathas'i dehşete düşürmüştü. Bu ya bir şakaydı ya da gerçek. Özellikle "baba" kelimesi dikkatini çekmişti. Yoksa  mektup Vanessa'dan mıydı ? Peki eserlerim dediği şeyler neydi ? Ah ! Kendi kendine sırıttı " Aklınca onu tecavüz ettiğim içim beni korkutmaya çalışıyor" dedi. Tam o anda gülümsemesi soldu. Belki de " eserlerim" dediği sey dört ay içerisinde öldürülen 3 adamla ilgiliydi. Mathais bir korkuya kapıldı. Aceleyle hazırlandı ve çalışma merkezine gitti. Hızlı hareketlerle kişi arama bölümüne " VANESSA CHALET " yazdı. Aldığı sonuçlar şöyleydi ;

Vanessa CHALET " 2012 ; 22 Ağustos günü Rignring Gölünde ölü bulundu. Otopsi sonuçlarına göre Chalet'in intahar ettiği belirlend."

Bu nasıl mümkün olurdu ?

Mathais'in çocuğu yoktu. Sadece Anais'in kızı Vanessa vardı. Belki bir şakaydı. Eve geldiğinde şaka olduğuna iyice inandırmıştı kendini Mathais. Elektrikler kesilmişti. "Lanet olsun tam da zamanıydı" diye mırıldandı. Odasına girdiğinde aynasına balta saplanmıştı ! Her yer cam kırıkları ile doluydu. Dikkatli bir bir şekilde balta saplanmış aynaya doğru yürüdü. Baltaya bir not yapıştırılmıştı. Açıp yine büyük harflerle yazılmış mektubu okudu.

                            "  ARAMAKTAN VAZGEÇ. BEN HER YERDEYİM. TATLI RÜYALAR " BABA"..."


-Açıklama-

İlk bölümde ölülerin nasıl öldürüldükleri ile ilgili bir bilgi vermemiştin. Şimdi " İlk Cinayet"'te okuyacaksınız ve katilin tarzını anlayacaksınız. Ayrıca medyaya koyduğum müziği burada açmanızı öneririm.

-İLK CİNAYET-

Yer: Grey Hotel 

Saat: 23.18

Tarih: 05/09/2015

İşten yeni çıkan Edmon Davis biraz gönül eğlendirmek istiyordu. Evliydi 2 küçük kızı vardı. Fakat nedenini bilmediği bir şekilde arzularına engel olamıyordu. Karısını arayıp önemli çizimleri ve katolog slaytı hazırlayacağını söyledi. Her zaman gittiği Barstville masaj salonundan Maria diye bir kızla görüşüyordu. Onu arayıp otelin adını söyledi. Davis otele geldiğinde Maria siyah bir elbise giymiş camdan aşağıya bakıyordu. Kız Davis'e döndüğünde, adam şaşırmıştı. Gelen kişi Maria değildi.

" Ben Maria'yı bekliyordum ama seninle de güzel şeyler yapabiliriz " dedi arsızca kızı süzen adam.

" Bay Davis sizce insanlar neden aldatır ?"

" Bilmiyorum ama bunu sonra konuşabiliriz." Kızı öpmek için yaklaşan adam büyük bir güçle yere düştü. Kız onu yere itmişti !

" Çok nazlı çıktın. Neden beni ittin ?!" diye sızlandı adam. Kız arkasını dönmüş yüzüne bir şey yapıyordu ya da takıyordu (maske medyada var ).

" Hey ! şimdi de maskeli balomu var sırada ?" diye sordu alayla. Kız önünü döndüğünde, Davis korkuyla geri çekildi. Kız ürkütücü beyaz bir maske takmıştı. Adama yaklaşıp kulağına fısıldadı. İ

" İnsanlar neden aldatır biliyor musunuz ? Kafalarının içinde beyin değilde birer adet penis olduğu için.!."

Son cümlesini söylerken küçük bir bıçakla adamın şah damarını kesmişti. İhtiyaçlar bitmişti. Şimdi sıra zevklerdeydi ! Ölen adamı soyan kız önce adamın erkeklik organını kesti. Sonra derisini yüzüp testere yardımı ile göğüs kafesini kesip organlarını yerlerinden ayırdı ve onları farklı yerlere yerleştirdi. Sonra göğüs kafesini yapışmayacağını bildiği halde zamkla yapıştırdı ve derisini tekrar dikti. Adamı giydirip odada toz bile bırakmadan keşfettiği ve rahatlıkla girdiği otelinden mahzeninden adamı dikkat çekmeyecek şekilde taşıyıp çıktı. Onu şehrin rastgele bir parkın bankına koydu. Bir kaç serseri onu görmüştü. Maskesi yüzündeydi ve serserilerin kafası bayaa güzeldi. Sabah olup uyandıklarında hiç bir şey hatırlamayacaklardı. Evet ! Holland Chalet olmak ona iyi gelmişti .


   











Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 13, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TATLI RÜYALARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin