Başım... Biri müziğin sesini kıssa artık! Önümdeki bardağın boşalmış olduğunu gördüm. Cidden ben mi içtim bu kadar içkiyi?
''Donat masayı, yavrum!''dedim bağırarak. Sarhoş olmak süper bir his. Dert yok tasa yok. Tek sorun; baş ağrısı.
Tam içkimden ilk yudumu alıyordum ki birinin kıçıma ellediğini hissettim. Hop ağır ol adamım. Kafam beş milyon.
Arkamı dönmemle tanıdık bir yüz gördüm. Fakat cidden adını hatırlamıyorum.
''Selam güzelim!''dedi, yakışıklı çocuk. Ama hala hatırlamıyorum. Akrabam bile olabilirsin. O derece!
''Kusura bakma, ismin neydi?'' dedim. Sonuçta ona göre hareket etmeliyim.
''Oo! İyi sarhoş olmuşsun. Aynı sınıftayız, adım Melih.''dedi. Tamam o zaman. Rahat olabilirsin Buse.
''Arkadaş sayılırız değil mi?'' diyerek gülümsedim. ''İçki ısmarlasana bana.''
''Aslında pek tanışmayız bile. Ama istediğin içki olsun güzellik.'' dedi. İyi çocukmuş.
Onun parasıyla alınan içkimi yudumlarken konuştum ''Sevdim seni çocuk.''
