Bunaltıcı hava da yapacak hiçbir şey yok.Zaten İzmir böyle değil midir? Önceleri buraya aşıktım.Burada yaşayan insanlara aşıktım.Ama yaşadığım ihanet duygusu tüm bunları sildi.Yaşadığım yerden, kendimden nefret eder oldum bir aptalın yüzünden.Arkadaş bildiklerim "Değer mi Başak ya, kızım boşver takma, önüne bak sen..." dedikçe sinirim daha da artıyordu.Sevdiğim, değer verdiğim kişi tarafından kullanılmıştım.
Burak'la çok iyi geçen 1.5 senelik bir ilişkimiz vardı.Aynı lise de okuyorduk.Ailelerimiz de dosttu.Gözümü Burak'la açıp Burak'la kapatmıştım.Belki sevmek değildi bu ama çok canım yanıyordu.Kendi kendime defalarca "Başak kes ağlamayı, sen küçük kız çocuğu değilsin." dedim.Bir kaç saat geçtiğinde tekrar içim daralıyordu.Kendimi çirkin olmakla suçladım.Aynaya bakmaya korkuyordum.
***
Bu sabah her şeyi değiştirmem gerekiyor.Annem uyandırmak için odama geldiğinde uyuma numarası yapıyordum.
-Başak! Hadi kalk!
Okul vakti.Üstümü giyinmeye çalışıyorum uykulu gözlerle.İçimden bir his bugünün berbat geçeceğini söylüyor.Yüzümü nemlendirmek için banyoya gittiğimde aynaya ürkek bir bakış atıyorum.Hadi Başak bunu yapabilirsin!
Cesaret duygum dalga dalga yayılıyor tüm vücuduma.Birden kelimeler dökülüyor ağzımdan...
Başak yeter artık! Bir aptal yüzünden hayata küsemezsin! Sen çirkin falan değilsin! Sıyrıl korkularından.Yeni hayatına atıl!
Bu gazla saçlarımı dağınık topuz yapıp apar topar çıkıyorum banyodan.Eyvah! Kahvaltı edecek vaktim yok! Biraz sonra servis aracının kornasını duymamla panik duygum artıyor.
Servise bindiğim de tanıdık yüzlerle karşılaşıyorum.Çoğuyla merhaba merhabayız.Zaten okuduğum okulda samimiyet diye bir şey yok.Cam kenarına atıyorum kendimi.İçimden müzik mırıldanırken yanıma birinin oturduğunu fark etmiyorum.
-Sende mi seversin o şarkıyı?
İrkilmemle derinliğinde boğulacağım kahverengi gözlerle karşılaşmam bir oluyor.Her kimse hayatımda hiç görmemiştim.Etkileyici şekilde bakıyor hala.Ben bunları düşünürken gözlerimin önünde sallanan el dikkatimi çekiyor.
-Hey! Döndün mü yanıma? Bu arada ben Mert , diyip gülüyor.Allah'ım bu çocuk kim??!!
-Hıı..Iı şey bende Başak, uykuluyum da kusura bakma..Şey ben seni daha önce hiç görmedim?
-Eğer Yalova'da yaşamadıysan normal.
Saçmaladığımı fark edip kızarmam bir oluyor.Bu özelliğimden nefret ediyorum!
-Kızardın hemen.Şaka yapıyordum sadece.
Yüzüme düşen saçı eliyle geriye itiyor.Ve anlayamadığım şekilde gülmeye başlıyor.
-Iı..yanlış anlamazsan bir şey demeliyim.Saçına..çok özür dilerim ama tutamıyorum gülmemi..Şey sanırım diş macunu bulaşmış.
Yüksek sesle kahkaha atarken sigortamın attığını hissettim.Ne! Senin saçında uzun olsa seninkine de bulaşırdı! Allah'ım ya cinsin birine denk geldim.
-Ne gülüyorsun! Olamaz mı?!! Susar mısın lütfen.Bak hala gülüyor!!!
Elimle refleks olarak ağzını kapatıyorum. Neyse ki okula gelmişiz daha fazla katlanamayacaktım doğrusu.Hızla merdivenleri tırmanıp lavaboya atıyorum kendimi.Saç tutamımı yıkıyorum.Allah'tan geçiyor.
Sınıfa çıkıp bir yere yerleşiyorum.Çantamdan dikkat çekmeden kitabı çıkarıyorum.Kitabımı okumadan önce sınıfı inceliyorum.
Kitabıma dalmışken zilin sesi beni gerçek dünyaya döndürüyor.Etrafımdakileri inceliyorum.Hoşgeldin 11. Sınıf!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Dizi Tuhaflıklar, Saçmalıklar ve Aşklar
RomanceHerkesin kendinde bir şey bulacağına inandığım bir dizi tuhaflıklar, saçmalıklar ve aşklar...