4. Mr. Ego yığını part 1

95 18 10
                                    

İyi okumalar

Bir hafta  önce yaşadığım hayal kırıklığından sonra artık umudu kesmiştim. Hem zaten koskoca yazarın bana cevap yazacağını düşünmek saçmalıktı,değil mi?  Binlerle okurunun yazdığı emaillerin arasında benimki de okunmamıştı ve büyük ihtimalle hiç okunmuyacaktı. Onu bunun için asla suçluyamazdım ama yine de içimde umut adına birkaç kırıntı vardı işte..

Bir hafta önce bana gelen emaille sevinç çığlığı atmıştım ya, o emaili açar-açmaz gördüğüm şeyle suratım iki karış asılmıştı. Ben yazarımın o değerli vaktini ayırıp bana cevap yazdığını düşünürken(ya da hayal ederken desek daha doğru olur) meğerse  okuldan sınavımın  cevapları gelmişti.

Tek tesellim geçer bir not almamdı. En azından annemin memnun olduğu bir haber  olmuştu bu. Tabi ben de sevinmiştim ama ben kırılan hayallerimi toplamaya çalışıyordum.

Aslına bakarsak,zaten bir gün içinde cevap yazacağını düşünmek te benim aptallığımdı. Bu yüzden ondan sonraki gün ,ve ondan sonraki ve daha sonraki günler de her gün emaillerimi kontrol ediyordum,ama bir hafta geçmişti artık bu yüzden pes etmeye karar verdim.

***

Dün son sınavım olmuştu. Yani bu «goodbye school,welcome holiday» demekti. Sınavımın cevabını sabırsızlıkla bekliyordum,çünkü sınavım psikolojidendi. Evet benim alanım,ama sorun şu ki, bizim hoca biraz tuhafdır. Kendi bölümünün öğrencilerine neden takarsın ki sen ,anlamıyorum vallaha. Ama öyleydi işte ,napacaksın. Dönem boyu bizi süründürmesi azmış gibi şimdi bir de sınav stresi yapıyorduk. Yarına yollarlardı zaten cevapları büyük ihtimal. Benim stresim zaten sınav yüzünden değil ki. Sınavdan çakarsam Hülya sultanın da bana çakacağını çok iyi biliyordum , yani asıl neden bu. Hem bu Hülya Sultan ,hiç dinler mi“ öğretmen taktı,pröfösör puan yazmadı”ları? Ahh tabiiki de hayır! Yani umarım sınavı kazasız ,belasız atlatırım.

***

Telefonuma gelen mesaj sesiyle hayallerimden uzaklaşarak  komodinin üzerinde duran telefonu elime aldım. Mesaj WhatsApp'tan Sedef ve Furkanla olan grubdan gelmişti. "Hadi kızlar,çabuk hazırlanın da,gidelim kafa dağıtalım;)" diye yazmış Furkan.   "Tamam aşkımmmm,hazırlanınca haber veririm,beni evden alırsın,sonra Dolunayı da alır gideriz:) çok eğlenicezzz yaa;);) Dolunayyy,çabuk hazırlan bebek;)"  diye Sedef cevap yazmış,ben de fazla oyalanmadan sadece "Tamam malss:b"  yazıp, cevabı beklemeden telefonu şarja taktım.

Tatili açık ilan etmek adına ve sınav stresinden kurtulmak için bu akşam biraz eğlenmeye karar vermiştik dünden. Saat 11de evde olmak şartıyla dışarı çıkacaktım. Annemi ikna etmek biraz zor olmuştu ama Furkan annemi ikna etmeyi başarmıştı(Bazen annemin bu sert tavrının yalnız bana özel olduğunu da düşünmüyor değilim).

Tualete gidip geldikten sonra elbise seçmek üzere giysi dolabımın kapağını açtım ve elbiselere kısa bir bakış attıktan sonra ne giyeceğime karar verdim. Dolabdan çıkardığım lacivert renkte ,kolsuz,dizlerimin bir karış üzerinde elbiseyi üzerime geçiriverdim. Elbiselerimi ütüleyip dolaba astığım için şu anda çok rahatdım,bir de ütü yapmakla zaman kaybetmedim en azından. Elbisenin üzerinden kolsuz bir cin ceket giydim.

Sıra saç ve makyaja gelmişti. Sabah duştan sonra düzleştirdigim saçlarımı hafif maşa yapıp açık bıraktım. Kahve rengi saçlarımın baya bir  uzadığını fark ettim. Kuaföre gideceğimi aklıma not edip makyajımı yapmaya başladım. Her zamanki gibi yine sade bir makyaj yaptım. Sadece rimel sürüp,dudaklarıma parlatıcı vurmakla yetindim. Gözlüklerimi de kafama geçirdikten sonra işte hazırdım.  Sedefin geldiklerini belirten mesajını gördüğümde çok bekletmedikleri için şükr ettim. Anneme çıktığımı söyleyip ,beyaz babetlerimi ayağıma geçirip evden çıktım.

Apartmanın kapısından çıkınca Furkan ve Sedefin beni arabada beklediğini gördüm. Arabanın yanına vardığımda arka kapıyı açıp kendimi arabanın rahat koltuklarına teslim ettim.

"Selam çocuklar, eee ne yapıcaz bu gün?"

Sesim düşündüğümden neşeli çıkmıştı. Furkan arabayı işe salırken Sedef ön koltuktan bana doğru dönüp anlamsız ifadelerle bana baktı.

"Valla Dolunay,bu gece gezmeleri işini Furkan aklımıza soktu,bir zahmet o buluversin birşeyler."

Sesindeki tondan aralarının limoni olduğunu düşündüm ama Sedefin her zamanki hali bu,ne zaman şaka yapar ,ne zaman ciddi konuşur anlayamazsın. Ben bile bazen bunu çözmekte zorlanıyorum.

"Ben olmasam siz napardınız yaa,canlarım"

Furkanın ukala sesi beni ona bakmaya zorladı. Ahh bu çocuk ukala tavırlarından bir vazgeçse kurban kesicem, o derece yani.

"İlk önce herzaman gittiğimiz restoranta gidip karnımızı doyuralım derim. Benim bir arkadaşım da bize katılıcak,sizin için sorun olmaz dimi ,kızlar?" diyip dikiz aynasından bana yavru köpek bakışları yolladı.

"Hayatım,ne arkadaşı yaa?? Kimmiş bu arkadaş? Benim neden haberim yok? Kız mı yoksa? Şu sarı çiyan Sinem dimi? Unutamadın sen o kızı di mi? Doğru söyle bana ,ayrılmak mı istiyorsun Furkan?"

İkimiz de ağzımız açık Sedefe bakakaldık resmen. Furkan bu kıza nasıl sabrediyor yahu?! İnsanı delirtiyor bir anın içinde resmen.

"Sedefff,kızımm,Ahmet yok muydu sana bahs ettiğim şu arkadaşşş haniiiii.."diye anlamadığım bir tınıyla Furkan açıklama yaptı Sedefe. Sedefin suratındakı gergin ifade muzip bir gülüşle yer değiştirdi ve "Haa ,ooo arkadaşş,hı hı anladım" dedi. Bunlar bir iş çeviriyorlar ama hadi hayırlısı..

***

Evet,tam da tahmin ettiğim gibi oldu. Şu anda karşımda 25yaşlarında , esmer, cılız olmasa da,çok kaslı da denilmeyecek biri var. Benden olsa ona "Mr.Ego yığını" derdim ama ne yaparsın ki, anne ve babası Ahmet ismini vermişler .  Ve restoranta geldiğimizden beri kendinden bahsesip duruyor.

"Ahh,Dolunaycığım , sana araba koleksiyonumdan bahsettim mi?" dedi cıyaklıyarak çıkardığı itici sesiyle Mr.Ego yığını.

Furkan sen ciddi anlamda bittin oğlum,Sedef bile seni elimden alamıycak bu sefer. Yine aynı şeyi yapmışlar. İnanamıyorum. Son olaylardan sonra hala akıllanmadı mı bunlar yahuu?!

SedFur(Sedef ve Furkan'ın birleşimi(!),çok iğrenç biliyorum) Boradan ayrıldıktan sonra beni bir çok defa birileriyle baş-göz etmeye çalışmışlardı. Her defasında sinirlenip,bağırıp çağırmama rağmen bunu yapmaktan bir türlü vazgeçiremedim .

En son Furkan yine bir arkadaşıyla tanıştırmıştı beni. Aslında çocuk hoş biriydi. Ama gel gör ki, takıntılı ,sapıktan başka bir şey değilmiş. Ben ondaki garipliği sezdiğim için görüşmek istemediğimi belirtdim,ama çocuk kafenin ortasında boğazıma bıçak dayadı resmen. "Görüşüceksin lan"demez mi bir de. İyi ki kafe çalışanları polisi aramıştı da,kazasız belasız atlatmıştım olayı.

Bu olaydan sonra artık ders çıkarmışlardır diye düşünürken bunlar yine birileriyle baş göz etmeğe çalışıyorlar beni...

***

Bölüm geç geldiği için üzgünüm. Tatil ve okul açılma stresi ilham perilerimi kaçırdı. Ben de sıkılmayın diye ve yeni yorumlarla bana moral verin diye  bu bölümün bir kısmını yayımladım. Yorumlarınıza ihtiyacım var.

-S.S.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 11, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Adımı Bana Sevdiren AdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin