-1. BÖLÜM-

81 2 0
                                    

Yarı yolda kalmak..

Sae Jin, Park CEO'nun çağırması üzerine şirkete gitti. Ağır ağır merdivenleri çıktıktan sonra müdür Park'ın odasına varmıştı kapıyı çalarak içeriye girdi. İçerisi birçok müdür odalarından farklıydı her yerde ramen kutuları ile doluydu. Havasız olan odaya girer girmez ilk önce pencereleri açtı. "Odayı böyle havasız bırakmamalısınız" dedi Sae Jin ramen atıklarını toplarken. "5 yıl önce her şey normaldi. Şuan ise sadece borçlarımı ödemek için şirketi ayakta tutuyorum."dedi müdür Park. Sae Jin'de biliyordu bu şirkette hayat yoktu.

          5 yıl önce en parlak dönemini yaşıyordu ta ki Rainbow Entertainment ortaya çıkana kadar. Ondan sonra insanlar Dream Entertainment'e çöplük ismini verdiler. Yol tarif ederlerken bile çöplük diye adlandırırlardı. Birçok ünlü şarkıcının hayatı bu şirkette sona ermişti ve tarihe gömülmüştü. Şimdi ise bu şirkette kalan sayılı kişiler sözleşmenin bitmesini bekliyorlardı. Sözleşmeleri bittikten sonra buraya adımlarını bile atmayacaklardı. İşte Dream Entertainment'in hazin sonu böyleydi.

         "Ne için çağırmıştınız beni?" diye sordu. "Ah! Unutmuşum." Masasının çekmesinden broşürleri çıkarıp Sae Jin'e uzattı. "Bu yılki seçmeler için yeni broşürler. Bütçe az olduğundan sınırlı sayıda insanların daha çok görebileceği yerlere as." Dedi. Sae Jin elindeki seçmeler için hazırlanan broşürlere baktı basit birkaç broşürdü. "Peki" diyerek odadan ayrıldı. Koridorda yürürken kendisine doğru gelen Eunhyuk'u görünce önüne geçti. "Hey! Broşürleri asmama yardım etsene" diye sorduğunda Eunhyuk çoktan broşürlerin yarısını elinden almıştı.

            İkili yolda giderken broşürleri en işlek caddelerdeki duvarlara asıyorlardı. "Müdür Park  rica etmeseydi şu aptal broşürleri asmakla uğraşmazdım bile" diye söylendi Sae Jin. Bir yandan da işin çabuk bitmesi için rastgele duvara asıyordu broşürleri. Sonra tekrar devam etti " çöplüğümüze kim gelir ki?" dedi elindeki son broşürü de asarak . Eunhyuk sadece gülmekle yetindi.

        İşlerini bitirdikten sonra dinlenmek için kafeye gitmeye karar verdiler. "Ne istersin bakalım?" diye sordu Eunhyuk. "Kendine ne alıyorsan sadece soğuk olsun" diyerek iki kişilik masalardan birine geçti Sae Jin. Eunhyuk elinde iki soğuk çay ile masaya geldi. "Ee anlat bakalım haftaya bir radyo programına katılacağını duydum" dedi Sae Jin içeceğini yudumlayarak. O sırada kafenin girişinde bir kalabalık oluştu ikili başlarını kapıya çevirdiğinde içeriye giren kişi Lee Donghae'den başkası değildi. Ve arkasından gelen küçük fan grubu. Kendisine buzlu bir kahve aldıktan sonra menajeriyle hararetli bir konuşma yapan Donghae arada fanlarına imza veriyor bazen de fotoğraf çekiyordu."iptal oldu" dedi pipetiyle oynayarak. Sae Jin şaşkın gözlerle Eunhyuk'a baktı. "Neden?" diye sorduğunda Eunhyuk bakışlarıyla Donghae'yi gösterdi. "Şu herif gidecek normal olarak benim programımda iptal oldu." "Eminim yetiştiremediği bir sürü programı vardır neden normal bir radyo programına katılır ki!" "Başka kapılara gideceğim mecbur." Dediğinde Sae Jin üzüldü. Çünkü çöplük şirketinde oldukları için katılacak program bulmak oldukça zordu insanlar şans tanımadan kapı dışarı ediyordu. Sae Jin şöhret hayatından vazgeçse de Eunhyuk'un tanınan bir idol olmasını çok istiyordu.

          "Bu saçma sapan fikir aklına nasıl geldi bilmiyorum ama olmaz Donghae. Hayatta o şirkete gitmene izin vermem." Menajer Kang sinirle konuşurken Donghae'de hak veriyordu ama başka şansı yoktu iddiayı kaybetmişti ve şimdi o şirkete gitmek zorundaydı. Emma onu 2. Kez reddettiği için zaten kalbi parçalara ayrılmıştı. Her ne kadar Dream Entertainment'e gitmek istemese de aynı şekilde Rainbow Entertainment'de de kalmak istemiyordu, en azından bir süreliğine. " sadece 3 aylığına menajer Kang " dediğinde menajer Kang bir gram bile yumuşamamıştı." Basını düşünmüyor musun? Ünün düşer ayrıca neden gitmek zorundasın? Yoksa..." ses tonu hafifçe düşerken Donghae her şeyi anladı mı diye gözlerinin içine baktı. "Siz çocuklar ne iddiasına girdiniz yine tanrı aşkına geçen sene Ji Wook ile girdiğin iddia yüzünden üç ay boyunca basından uzak durmuştun. Bazı fanların öldüğünü bile düşünmüştü." Dediğinde Ji Wook'a ikinci kez yenilmenin verdiği sinir bozucu duyguyla yerinde rahatsızca kıpırdandı. "bir daha tekrarlanmayacak hyung." Dediğinde menajer Kang alayla güldü. "eğer o aptal şirkete gidersen güle güle Donghae ama ben daha fazla menajerliğini yapamayacağım." Dediğinde Donghae hayal kırıklığıyla menajer Kang'a baktı. "hyung..." dediğinde menajer Kang kendinden emin bir şekilde Donghae'ye baktı. "eğer o şirkete gidersen ben yokum Donghae çünkü tüm ün hayatın bitecek.." dediğinde Donghae bir yutkunma geçirdi aynı zamanda yarı yolda bırakılmış gibi hissetti. Rainbow Entertainment'e stajyer olarak geldiğinden beri Emma'dan hoşlanıyordu. Üstelik Ji Wook ile girdiği ikinci iddiayı da kaybetmişti bunun sonucunda o şirket ile sözleşme imzalamak zorundaydı. Ji Wook'un gözünde zavallı durmak istemiyordu. Bununla da kalmayıp menajeri onu yarı yolda bırakmıştı...

               Sae Jin ve Eunhyuk kafeden ayrıldıktan sonra Sae Jin şirketin tersi yönüne giderken Eunhyuk durdurdu. "nereye gidiyorsun?" diye sorduğunda Sae Jin gülümsedi. "para kazanmaya. Dün part time iş buldum." Dediğinde bu sefer Eunhyuk güldü. "kimse senin stajyer olduğuna inanmaz. "Stajyer değilim zaten. Şirketin yurdu var ve bu güzel." Dediğinde Eunhyuk küçük bir kahkaha attı. "peki fırsatçı kız iyi çalış!" dediğinde Sae Jin başını salladı ve yeni işinin yolunu tuttu.

                Yeni işi Seoul'ün en iyi restaurantlarından biri olan Sae Jin şimdiden sıkılmıştı. Tabak taşımayı onlarca kez gösteren kıza bitkin bir halde baktı. "Anladım." Dediğinde kız gülümsedi. "Kolay olduğunu bende biliyorum ama bir sakarlık yaparsan affetmezler seni iyiliğin için." Dediğinde Sae Jin'in jetonu şimdi düşmüştü. Kıza gülümseyerek döndü "Teşekkür ederim." Dedi.

               Siparişleri dağıtırken yanından geçtiği masada Donghae'nin oturduğunu fark etti. Geriye doğru birkaç adım attı ve masasının dibinde boş gözlerle ona bakmaya devam etti. Donghae yanında birinin varlığını hissettiğinde başını Sae Jin'e doğru çevirdi. "Bir şeye ihtiyacım yok gidebilirsin" dedi bir yandan da eliyle gitmesini işaret etti. Sae Jin, Donghae'ye bakmaya devam ediyordu. "ahh.. fanımsın değil mi? Ne istersin imza? Fotoğraf?" diye sorduğunda Sae Jin alayla sırıttı. "Fanın falan değilim. Sadece başkalarının hayatını mahvetme." Diyerek oradan uzaklaştığında geride ne dediğini anlamaya çalışan Donghae'yi bıraktı...

BENİM ÇÖPLÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin