1.bölüm

19 0 0
                                    

Herzamanki gibi saat 7'yi gösterdiğinde alarmım çalmaya başladı. İlk çalışında kalkıp mutfağa gittim bu gün önemli bir gündü işlerimi ayarlayan şirketteki tanıdığım arkadaş önemli ve yasal olmayan bu işi yapmamı istediğinde kardeşim için fazla düşünmeden kabul etmiştim ama artık korkuyordum nasıl birşeye bulaştığımı bile bu gün öğrenecekdim. Aklımdaki düşünceleri kovarak kendime kahve için su koydum. Sonrasında kardeşimin ilaçlarına bakdım bitmek üzere ve çok pahalıyldılar yinede hiç bi zaman eksik etmemeye çalışıyordum. Babam ölmeden önce onla beraber çalışıp alıyorduk ama artık yalnızdım. İçeri gidip herkesden çok sevdiğim 11 yaşındaki kardeşime bakdım adı Azra ben koymuştum şuan uyuyordu. Son zamanlarında nöbet geçirmediği için mutluydum. Ben mi bense henüz 17 yaşında okulu bırakıp kardeşim için çalışmaya başladım şu ansa 21 yaşındayım annemden aldığım çam yeşili gözlerimin en güzel yanım olduğunu söylerler boyumun uzun olmasıda sevdiğim özelliklerimden yeşil gözlerimin aksine simsiyah saçlarımda ufak bi kahverengilik bile yok işte suç ortağımda geldi. Kapıyı açtığım anda içeri gelip bana sarılan en yakın dostum Baran olmasa napardım bilemiyorum annemin bizi bırakıp gidişinde ve babamın ölümünde hep yanımda olduğu için en iyi dostumdu hatta tek dostumda diyebiliriz bi çok işe onun sayesinde alınıp bi çok bardan onunla beraber çıkıp ölümüne polislerden kaçmıştık biz buyduk bokdan hayatımızda bir çok şey yaşar ama geceleri genellikle mutlu uyurduk. "Heyecanlımısın? " diye sordu "Biraz" dedim. Aslında oldukça heyecanlıydım çünkü alacağım en büyük iş olabirdi. "İstersen hemen vazgeçebilirsin"
"Hayır yapalım artık şu işi" dedim. Azranın kahvaltıda yemesi için hazırladığım beslenmesinin yanına not bırakır bırakmaz Baranla beraber evden ayrıldık beni mahallemin yanındaki Bostan kafeden alacaklardı. Bi süre durduk öylece konuşmadan sonrasında siyah porche yaklaştı bineceğim araba bu olmalıydı. İçine bindiğimde soğuk kış günün aksine sıcak bir hava vardı ama tabi ortam öyle değildi. Arabaya bindiğimde içinin çok geniş olduğunu fark ettim ve karşımda yaşlı beyaz tenli bir adam oturuyordu yüzü pek tanıdık gelmemişti. Şoföre arabayı sürmesini emretti. Bende "Dinliyorum" dedim. Soğukkanlılığını bozmadan bir süre sessiz kaldı ve ardından "Bu işin yasal olmadığını ve tehlikeli bir adama kendini aşık etmen gerekdiğini bilmen yeterli " dedi. " Aşık etmek mi ? " dedim inanamayarak ben kendime nasıl aşık edebilirdim ki cevap vermeyince "Aşık oldukdan sonra ne olacak ? " dedim "Okadarını sonra öğreneceksin .Eee ne diyosun yapıcakmısın bu işi ? " yutkundum gerildiğimde hep boğazım kururdu. "Yapacağım" dedim ve arabadan indim gerekli olacak şeyleri alıp uçakla ülke dışındaki bir adamı kendime aşık etmem gerekiyordu. Akşam valizimi yapacakdım ve beni evden alacaklardı. Yokluğumda Azrayla ilgilenmesi için babaannemi aramıştım çok geçmeden geldi. "Kızım ne işiymiş bu? " diye sordu önce ne diyeceğimi bilemesemde "Yurt dışında işte babaanne" dedim kaçamak cevap vermemden bişeyler anlamış fakat üstüme gelmemişti. Benim en çok üzüleceğim nokta Azrayı aylarca göremeyecek olmamdı canım benim beni nasıl özleyecekdi kim bilir. Yanına gittiğimde gideceğimi bildiği için durgundu boyama yapıyordu , üzgün olduğunda hep bişeyleri boyardı. Annemin bizi bırakıp gittiğinde çok küçükdü anlamamıştı fakat babam öldüğünde durum farklıydı hergün saatlerce boyama yapmıştı. Zarzor toparlanıyo gibi olmuşken gitmek içimi acıtsada mecburdum. "Prensesim ne çiziyosun bakalım " dedim saçlarına bir öpücük kondurarak. "Bu bir anka kuşu".dedi ardından ekledi "Anka kuşunun hikayesini dinlemek istermisin abla ?" diye sordu "İsterim tabi isterim " dedim . "Anka kuşları çok ağır yükler taşıyabilen aynı zamanda göz yaşları ile yaraları iyileştiren çok özel varlıklar abla" dedi "Ama en ilginç özlelliklerini duymak istermisin ? "
"Evet tatlım " " Anka kuşları yaşlandıklarında yanarak ölüyorlar ve küllerinden yeniden doğuyorlar abla , bu sencede çok güzel değilmi? " dediğinde gözlerim dolmuştu bile çokdan ah lanet olsun onu çok özleyecekdim. "Evet birtanem çok özel varlıklarmış gerçekden ama ablan bu gün gidiyor biliyosun dimi? " dedim "Neden ağlıyorsun abla nasıl olsa gelceksin merak etme beni sen "
"Evet dönücem tabiki bitanem hem telefondan da herzaman konuşuruz " dedim. Son kez sarıldıkdan ve öptükden sonra bavulumu aldım ve dışarda beni uzaklara götürecek uçağa gideceğimiz arabaya bindim...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 30, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Acıyı hissetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin