Sonbaharın geldiğini yerdeki sarı yapraklar belli ediyordu. Esen serin rüzgar bile üşütmüyordu,ona sahip olduğum için çok şanslıydım sanırım.Hala nasıl şuan onun yanında kollarının altında olduğuma inanamıyordum.
İki sene önce böyle bir halde olacağımı söyleseler;söyleyenlerin kafasından kıvılcım çıkarırdım herhalde. Bana daha sıkı sarılmasıyla başımı boyun girintisinden çıkarıp yüzünü incelemeye başladım. Şuan yüzünde aptal bir gülümsemeyle yerdeki sarı yapraklarla oynuyordu. Onca olay olmasa şuan bu ormanda tek olduğumuzu bilmesem rüyayı bırak hayalini bile kuramazdım. Çok güzeldi.O da bende.
-İMKANSIZLIK-
Ortak noktalarımızdan biri de buydu sanırım. İkimizde soğuktuk dışarıdakilere karşı.Ben bunları düşünürken ona baktığımın bile farkında değilken o bana dönüp gözlerini benimkilere kenetleyip:"Neden 18 dakikadır aralıksız beni seyrediyorsun?" O bunu söyleyince aptal aptal sırıtmadan edemedim.
"Hiiç sadece nasıl şuan burada senin kollarının altında olduğumu düşünüyordum" Gülümseyerek bana baktı,bende gülünce birden gülümsemesi büyümüştü.
"Burası her şeyin başladığı yer biliyorsun dimi?" Kaşlarımı çattım ve;
"Evet ne olmuş?" bunu küçümseyici bakışımı yaparak söylemiştim.
Gözlerimin içine birkaç dakika kadar baktıktan sonra beni aniden kucağına çekti.Bu ani ve cesur hareketi beni korkutmuştu.Sarı düz saçlarımı omuzumdan geriye attı baş parmağını boynumda gezdirirken:
"Tam burada mecbur olarakta olsa... Parmağını hafifçe boynuna bastırıp ...buradan öptüğümde seni bir daha asla bırakmayacağımı anlamıştım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VALE
Teen Fictionİki kendi halinde kişilik. İki sessiz. Belki de konuşup kendilerini anlatmak için kendileri gibi birini arıyorlardı ?¿