Kalem tutupta seni yazmamak olmazdi.
Dil konusur olupta seni anlatmamak olmaz.
Adin her kalbin sevgisi.
Ahlakin her aklin vebali.
Ey yuce yaradanin en buyuk rahmeti.
Sevgili...
Ruyada olsa bile seni gorebilmeyi sineler kaldirmiyor.
Seni tanimadan bir baskasina asik oldugunu soyleyenleri aklim almiyor.
Dunyada ne varsa senden bir parca tasimiyorsa guzel sayilmiyor.
Gullere bile seref kazandiran tenin,ciltler bunu dahi izaha yetmiyor .
Seni anlatmaya daha dunyaya tesrif etmeyisinden oncesiylemi baslamali.
Karanliklarimi yazmaliyim once.
Once çirkefligimizi,cahiliyetimizi,rezilliklerimizi mi anlatmaliyim.
Ama yok boyle olmamali.
Çunku seni guzellestiren insanlarin kirliligi degildir.
Seni taniyinca guzelligin ne oldugunu ogrenebilmemizdi.
O yuzden en cok sevenin sozleriyle; ayet ayet anlatmali seni.
Buyurdugun gibi; Olmasaydin yaratmazdim ailemi.
Ahsaf gibi. Ali İmran gibi. Furkan gibi.
Sevgili... En Sevgili... Efendimmm
Anam babam sana feda olsun.
En sevgili... Ey sevgili...Nereni koruyacaksin... Bas,goz,beden...
Bir peygamber (sav) kan reven icinde kaliyor.
Zulmun barbarligin,acimasizligin uc noktasi...
Ve Taif'te kutlu elci su duayi yapiyor."Allah'im! Gucsuz ve caresiz kaldigimi,halk nazarinda hor goruldugumu ancak sana arz ediyorum Yarab!
Ey merhametlilerin merhametlisi,her kesin zayif gorup de dalina bindigi,bicarelerin Rabbi Sensin. Sensin Rabbim benim. Beni kime biraktin!
Huysuz ve yuzsuz yabanciya mi,yoksa bu isimde bana hakim olacak dusmana mi?Allahim !
Eger bana karsi gazapli degilsen,cektigim minnetlere,belalara hic aldirmam.
Fakat senin esirgeyiciligin bunlari gostermeyecek kadar genistir.
Allahim,gazabina ugramaktan,rahmetinden uzak kalmaktan,karanliklari aydinlatan,dunya ve ahireti salaha kavusturan ilahi nuruna siginirim.
Rizani dilerim. Sana iltica ederim. Butun kuvvet,her kudret ancak Sendendir, Ya Rabbi !"Colde acan bir guldu o. Rengi solmaz, kokusu tukenmez bir gul. Sevginin bedelini odeyen Yakup gibi, uzaktaki Ysuf'u koklayan bir yurekle gozlerini takas edenler alabilirdi o gulun kokusunu.
Gozunu sevdigim ozunu sevdigim, sozunu zecdigim o sanli nebinin gundelik hayatin icinden cikarip devsirdigi oylesi misaller var ki bizimle hakikat arasinda bir guzel kopru olan.
Susmasi fikir, konusmasi zikir, bakisi ise ibret bakisi olan kutlu nebi, gundelik hayatin icinden bizlere gundelik hayati tefekkur ve ibret konusu yapmanin yolunu ve usulunu sunmustur.
Yamali papuc giymekten erinmeyen, sert arpa ekmegi yemekten cekinmeyen, evini supurup sokugunu dikmeyi ar edinmeyen bir buyuk tevezu timsaliydi o.
Medine'nin cocuklari ise yeni gelmis turfanda meyveleri en once kendilerine ikram eden, oyunlarini seyredip zaman zaman tezahuratta bulunan, kendilerini devesinin terkisine almasiyla sereflendikleri bir nebi olarak tanmislardi onu.
On sene hizmetinde bulunan Enes ise, onu, diger cocuklardan cok daha fazla taniyordu. Ana bir kardesi Abdullah'i dogdugunda ona goturdugunde, devesine katran surer halde gormus ve bu tevazi tablosunu hic unutmamisti.
Kuslarla oynayan bir dige kardesi Ebu Umayr'in bir kusunun olumu uzerine duydugu uzuntuye mukabil, Hz. Peygamberin onu taziyeye gidisinide unumamisti."Bir kul Allah rizasi icin mutavazi olur, alcalirsa, Allah onu mutlaka yuceltir" diyen nebiydi o.
************************************
Muhammed muhabbettir, muhabbet muebettir
Ask ehli tasi gedigine koymus:
Muhabbetten Muhammed oldu hasil
Muhabbetsiz Muhammed'den ne hasil ?************************************