Sahil'den

50 0 0
                                    

Dolabın karşısında geçirdiğim uzun bir süre sonunda umutsuzlukla kendimi yatağa fırlatırken içimdeki o çığlık atma isteğini bastıran Ada'nın uzattığı yardım eli oldu. Minnet dolu bakışlarım eşliğinde yanağına kocaman sulu bir öpücük kondurup teşekkür ettim. Ada'nın seçtiği dar pantolonu lanetler eşliğinde giyindikten sonra aynanın karşısına geçicektim ki çoraplarımı unuttuğumu fark ettim ve o an çorapsız pantolon giyip ayna karşısına geçmekten nefret ettiğim için kendimden bir kez daha nefret ettim. Saçlarımı toplayıp makyajımı yapmaya başladım ve elbette bir türlü eşit çekemediğim eyelinerımla inatlaşmaktan yine vazgeçmedim. İşte bir Sahil klasiği daha zaferle sonuçlandı. Saçlarımı açıp düzleştirdikten sonra son kez aynaya baktım. Pek güzel sayılmazdım elbette. Daha güzel olduğum zamanlarım olmuştu ya da çok daha çirkin. Ada yine düşündüklerimi düşünmüş olucak ki Kutup senin ne hallerini gördü boşversene diyerek kuzenliğin kardeş olmanın da ötesinde olduğunu bir kez daha kanıtladı.
Ada varlığına şükretmem gereken şeylerin başında gelmişti her zaman için. Ada'dan başka arkadaşım olduğunu söyleyemem ya da ondan başka biriyle böylesine anlaştığımı. Bir bahçenin içinde büyümüştük biz evlerimiz ayrıydı ama yine de hep beraberdik. Ne ondan ayrı kalabilir ne de o olmadan uyuyabilirdim. Yengeme anne derdim çoğu zaman teyze anne yarısıdır derler ama yengem anne yarısıydı benim için. Bir de babaannem vardı tabi başlı başına bir felaket. Önce yengemle amcamın ayrılmasına neden oldu sonra da annemle babamın. Annemle yengeme yaşattıkları yüzünden çocukluğumuz hep ondan nefret ederek geçmişti. Hala nefret dolu olduğumuzu söylemeden geçemem tabi. Bir de Kutup var tabi varlığına, kokusuna, sevgisine muhtaç olduğum. Onunla tanıştığımda daha 14 yaşındaydım. Çocukluk aşkımdı o benim. Sabahtan akşama kadar mahallede oyun oynar babaannemi uyuz etmek için elimizden geleni yapardık. Kutup'ta sevmezdi pek onu. Babaanneminde ona bayıldığını söyleyemem tabi ama babam her zaman için arkadaşlığımızı onaylayıp benim arkamda durmuştu. Hatta ona benden çok güvendiğini bile söyleyebilirim. Çoğu zaman kavga edip küstüğümüzde babam bana kızar gidip özür dilemem için beni zorlardı. Bazen onlar beraber maçlara gider bende saatlerce onları bekler hatta kıskanırdım. Evet onu babamdan kıskanırdım. Hem nolmuş yani çocuktum o zamanlar? O gün bugündür hala hayatımda. Hala çocukluğumdaki gibi saf, temiz duygular besliyorum ona karşı. Her şeyim kelimesinin hayat bulmuş hali gibi bir şey o benim için. Of Kutup demişken çok özledim nerde kaldı bu eşek?

Gökkuşağının Dört RengiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin