Benim Hayatım....

62 2 1
                                    

Yine bi sabah uyanmışım. Keyifliyim böyle. Neşe dolu. Üvey annem uyandırıp kahvaltıya çağırdı beni.
Gittim kahvaltıya. Babamla şakalaşıyoruz. Hani yumurtaları birbirlerine vurup kırarlar ya , işte bizde öyle yaptık. Aniden yumurtanın sarısı üzerime döküldü. Üzerim vıcık vıcık olmuş böyle. Lavaboya gidip üzerimi değiştirdim , kıyafetlerimide Emine ablaya (evdeki çalışan) verdim.
Kahvaltımıza devam ettik. Yemeğimi yedikten sonra odama gittim ve kitabımı okumaya devam ettim. Kitap sürprizlerle doluydu. Aşkı , özgürlüğü ve mutluluğu anlatıyodu. Güzel bi kitaptı yani.....
Kitabın sonlarındayım. Kitabın sonunda da bi mektup var. Ama ben sabırsızlık yapmicam. O mektubu kitabı okumayı bitirince okicam.
Ha bi arada , geçenlerde üniversite sınavına girdim ve bir hafta sonra sonuçları açıklanicak. Çok heyecanlı değilmi ? Herneyse....
1 HAFTA SONRA
Sabah uyanmışım böyle asağı kattan sesler geliyo. Halbuki herkez toplanmış , bana bi parti hazırlamışlar. Çünkü bu gün üniversiyeyi kazanıp kazanmadığım belli olucak. İndim aşağıya , koydular bilgisayarı önüme. Bende korka korka bakıyorum kazandımmı kazanmadımmı diye. Neden korkuyosun diye sorarsanız da.....
Babam benim İstanbulda yani burda üniversiteyi okumanı istiyo. Ama ben Ankara ' da okumak istiyorum. Evet , bu konuyu babamla defalarca konuştum ama izin vermiyo işte.
Baktık sonuçlara işte. Bakıyolar ve görüyolar ki ben Ankara'yı kazanmışım. Evet benim için güzrl bi haber peki ya babam için ? ? Herkez " Belki bi yanlışlık vardır " diye konuşuyolardı aralarında. Ama ben en sonunda dayanamayıp ;
- Yok bi yanlışlık işte ! Niye anlamıyosunuz ? Ben kendim istedim Aankara'da okumayı. Çünkü bu , benim hayatım.
Diye haykırdım herkeze. En sonunda herkez keyifsiz ve şok içinde dağıldılar evlerine. Sonra babam her zamanki gibi yine başladı bağırıp çağırmaya. Kendi kendime ki;
-İşte yine başladık. İşte yine başladık taşlar ve ben. Acaba bu taşlar , kaçıncı yüz yıldan beri var hiç düşündünüzmü. Ve ya bu havuz kenarındaki mermerler. Babam hala bana bağırıyo biliyorum , ama o bağıra dursun ama ben onu kaale almicam. Sonra üvey annem gelip babama ;
-Yavuz biraz rahat bırak kızı , bu onun hayatı kendi seçimini kendisinin yapmaya hakkı var.
Eet dedim kendi kendime içimden. Bu benim hayatım kimse bana karışamaz. Üvey annem bunları sötledikten sonra çekip gittim. Tabi ben gittikten sonrada babam Selda ablaya (üvey anneme) patlamış. Açıkçası vijdan azabı çektim. Sonuçta beni korumak için babamdan azar işitti. Evden çıktıktan sonra ilk isim kumsala gitmek. Gittim oraya , oturdum yere. Dalgaların sesini dinledim. Beni çook rahatlatırda. Sonra bi tane adam geldi. Şehir magandası gibi , serseri tipli böyle. Gelmis benle uğrasıyo ilk basta ismimi sordu "sanane" dedim. Sonra aramızda şöyle bi diyolog geçti ;
-Kusura bakma ama sen niye buraya geldin ? Buraya sadece benim geldiğimi sanıyodum.
Bu arada bana bu lafları alaycı bi tavırla söyledi.
"Sen mi buraya sık sık gelirmişsin ? Ben buraya çocukluğumdan beri geliyorum bikere" dedim sinorli bi sekilde. Anlam ifade vermeyen gözleriyle güldü bana. Sonrasında ne yapacağı belli olmayan sehir magandası. Sinirlendirmisti beni. Bi yarım saat birbirimizle konusmadık.
Sonra bi grup geldi sahile. Gelip bana yavşıyolardı. Sonra çantamı aldılar , ve benimle eğlendiler. İçlerinden bi tanesi şehir magandasını göstererek ;
"Ajan kız sahipliymiş lan bırakıp kaçalım işte" diye söylendi.
"Hıhı ben sahipliyim bırakın beni dimi kağancığım" dedim sehir magandasına bakarak. Şehir magandası ;
"Ben o kızı tanımıyorum alın kızla ne haliniz varsa görün" diye atladı. Çok fazla olmustu artık nefret ve içi bos gözlerimle bakmıştım ona. Çünkü gözlerim onun için hiç irsey anlam ifade etmiyordu artık. Tam beni denize atacaklarken şehir magandası " Hop beyler " diye bağırarak saniyesiz bir sekilde adamlar arkasını döner dönmez hepsinin yüzüne taş attı ve adamları kaçırdı. Arkadas olduk ismi gercekten Aras ' mış. Bana aynen şöyle dedi ;
-Evet ismim Aras ama sen Kağan' da diye bilirsin sonuçta benim ismim senin için Kağan' ım değilmi ?
O an çok sinirimi bozmuştu ama o darbeden sonra sakin kalmalıydım.
Ona olan biten herseyi anlattım. Oda bana tabiki. Beni gezdirdi , hiç görmediğim yerlere götürdü ve hayatın gerçekten yasanmaya değer bir yer olduğunu gösterdi. Umut ışığım oldu....

Gizli PsikopatımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin