Zor Aşklar

"Tanıştığıma memnun oldum kızlar."

2 yıl önce

6.sınıfa gidiyordum ve bir gün hayatımda en güzel şeyi hissettim. Matematik kursu vardı. Her zamanki gibi en ön sıraya oturdum. Bir kaç soru çözerken matematik hocası bir çocuğu azarlamaya başladı. Çocuğu birinci sınıftan beri okulda görüyordum fakat hiç tanışmamıştık. Zil çaldı ve çocuk hızla sınıftan çıktı, yanına gittim.

"Merhaba. Hoca sana neden kızıyordu?"

"Selam. Soruyu çözemediğim için. Ben başarılı bir öğrenciyim fakat bu aralar sorunlar yaşıyorum."

"Anladım. Benim adım, Ada." Elimi uzattım.

"Ben de Mert." Deyip elimi sıktı.

İşte o gün ben ilk kez aşık oldum.

Şimdi

TEOG sınavına girdik ve sonuçlarımız belli oldu. Üç yıldır açılamadığım kişiyle aynı okulda olmak için dualar ederken farklı liselerde olduğumuzu öğrendim. İşte şimdi yüreğime öküz oturdu.

"Lara, selam."dedim. Lara, benim sekiz senelik arkadaşımdı.

"Selam. Acaba bu akşam parka gelir mi?"

"Ne bileyim?"

"Hala Mert'e mi üzülüyorsun? Hata sende. Şu çocuğa bir türlü açılamadın."

"Biliyorum. Neyse, akşam parkta görüşürüz." Dedim ve oradan ayrıldım.
Her akşam Lara, ben, Lara'nın kardeşi ve annelerimiz ile parka giderdik. Canımız sıkılmasın ve birlikte Son günlerimiz diye. Lara ile ayrı masaya oturur, şarkı dinlerdik. Bir gün siyah saçlı, yakışıklı bir çocuk gördük. O da ailesiyle gelmişti ve scooter sürüyordu. Lara hemen aşık oldu. Çocukla kesişmeye başladık. Açıkçası bende kesiyordum. Her akşam gelmiyordu fakat biz her akşam oradaydık. Ve bugün yine gideceğimize emindim.

Akşam

"Merhaba, Dilek teyze."

"Merhaba, kız çok geç kaldınız." Alt tarafı 5 dakika geç gelmiştik. Bozuntuya vermedim. Lara ile hemen ayrı masaya geçtik.

"Of ya yine gelmedi."

"Lara, gelir şimdi. Daha saat erken."

"Ada! Ada! Geldi!"

"Sakin olsana be!"

Adını bile bilmediğimiz çocuk yanımıza geldi. Lara, hemen kızardı.

"Merhaba, şey biz masaya sığamadıkta yanınıza oturabilir miyiz? İki kişisiniz diye dedim."

"Olur." Deyip yana kaydım. Çocuk tam yanıma oturunca Lara sinirlendi. Daha doğrusu kıskandı.

"Sinan, kardeşine mi vurdun yine?!"dedi sarı saçlı kadın.

"Anne, şöyle oğluna bana karışmasın."dedi. Adını öğrenmiş olduk.

Sarı saçlı kadın, annesi; kumral olan kadın, teyzesi; tombul çocuk, kuzeni ve Sinan'ın sürekli uğraştığı çocukta da kardeşiymiş. Bunların hepsini annesi anlattı. Ve bize bir sürü soru sordu. Artık tüm sülalemizi biliyor kadın.

"Anneme bakmayın. Biraz fazla soru sordu. Çok meraklıdır."

"Önemli değil. Ben, Lara."

"Ben de Ada."

"Tanıştığıma memnun oldum kızlar."dedi ve scooter ını alıp sürmeye başladı. Benim aklım ise her zamanki gibi Mert'teydi.

Sinan sürmeyi bıraktı ve masaya tekrar oturdu. Annesi yine konuşmaya başladı.

"Siz Sinan'ın en yakın arkadaşıyla aynı okuldaymışsınız kızlar."

"Aaa kim?"dedi Lara. Ben ise kim olduğunu hiç merak etmiyordum.

"Mert Tekin."

"Mert mi?!"dedim.

"Evet, tanıyor musunuz?" Diye sordu Sinan. Lara şaşkınlıktan hiç bir şey diyemiyordu.

"E-evet. İyi bir çocuk."dedim

"Evet, öyle. Yakışıklı da."

"Anne, biraz da oğlunu öv yaa"

Masadan kalktım. "Benim gitmem lazım. Tanıştığıma memnun oldum."dedim.

"Bizde memnun olduk."
Hızlıca oradan ayrıldım. Lara, peşimden gelmedi. Ee yani bulmuş çocuğu kalkar mı? Ben kalktım çünkü bugün çok yorulmuştum ve duyduklarım karşısında çok şaşkındım.