Herkese merhaba!
Bu ilk hikayem ve bu işte çok yeniyim. Kısacası yazım yanlışları vesaire görürseniz şimdiden özür dilerim.
İyi okumalar.♥
Kolumun dürtülmesiyle sağ tarafıma döndüm.
Melike kaşları çatık bir şekilde bana bakıyordu. " Sena deminden beri sana dün akşam ki kavgayı anlatıyorum ama herhalde dinlemiyorsun"
kafamı dizlerimin arasına koyup yere baktım
"pardon birden öyle daldım"
Sıkılmış bir bakış attı. "bu ara bunu 5. Duyuşum herhalde. Ama kendini iyi hissetmiyorsan erkekler gelene kadar biraz uzanabilirsin"
erkekler. Salih ve Mete. yirmi dakika kadar önce ateş için odun toplamaya gitmişlerdi. Kafamı dizlerimin arasından kaldırıp melikeye baktım. Uzun boylu mavi gözlü sarı saçlı çok güzel bir kızdı. Ama kendini beğenmiyordu o bende ki gibi mavi göz siyah saçı seviyordu.
"Şey... tamam ama on dakika sonra yanıma gel. Uyuya kalmak istemiyorum"
omuzlarını silkti "sen bilirsin" ayağa kalkıp daha önceden melikeyle seçmis olduğumuz çadıra girdim. Birlikte yaticaz demiştik ama sevgilisiyle, Meteyle yatacağını biliyordum. Zaten salihin benden hoşlandığını söylüyor ara sıra göndermeler yapıyordu. Cadırın içınde iyice yerleşip evden getirdiğim yastığa uzandim. Ve uyumayi ümid ederek gözlerimi kapadim...
"Hadi uyan!" Birden yerimden sıçradım.
Melike boş gözlerle bana bakti "yaklaşık bes dakikadır seni uyandırmaya calısıyorum. Cidden hasta olmadığına emin misin? tuhaf görünüyorsun"
birden uyanmayla hızla alıp verdiğim nefeslerim normale dönerken cevap verdim "hayır iyiyim" diyerek geçistirdim.
Aslında baş ağrım vardı ve gayette şiddetliydi ama genelde çok kötü bir durum olmadıkça başkalarına söylemezdim.
Melike "hadi kalk" diyerek ellerimden tutarak kaldırdı beni. Cadırdan dışarı çıktığımda erkeklerin çoktan gelip ateşi yaktıklarını ve yerdeki minik puflara oturduklarını gordum.
Mete gülümseyerek bana baktı "bizde seni bekliyorduk."
Tek boş yer olan Salih ve Melike nin yanina oturdum" Ne icin? "
Melike neşeyle bana döndü "Salih in gitar konusunda cok yetenekli olduğunu biliyor muydun? Bizden niye sakladı hâlâ anlayabilmiş degilim."
"Gitar mı? " Salihe baktığımda daha önce farketmediğim yanında ki gitarı aldı.
Melike ellerini çırparak "evett" dedi çok neşeli görünüyordu.
Başka zaman olsa gitar dinlemek hoşuma gidebilirdi ama cidden basımın ağrısı müziğe katlanabilir miydi bilmiyorum.
Hâlâ yeni uyanıklığımın etkisiyle etrafa bakarken birden benden birkaç ağaç uzakta bir karaltının bu tarafa baktığını gördüm. Ve karaltı sanki ona baktığımı anlamış gibi birden uzaklaşmaya başladi. İçimden bir ses onu takip etmemi söylüyordu.
Aslında bir göz yanılmasıyla karıştırmış olsam bile bu işime gelirdi sonuçta müzik dinleyecek durumda degildim.
"Şey benim bir tovalete gitmem gerek." diyerek ayaklandım.
Ama tam adım atacakken benle birlikte Salih'te ayaklandi ve kolumdan tuttu. Biraz kırılmış gibiydi "tamda baslıyorduk ama"
"Şey...acil bir durum ama."
Salih onaylar gibi yerine oturduktan sonra hızlı ve büyük adımlarla karaltının bana baktığı yere gittim. Ve tam o noktaya geldiğimde dahada ilerde olduğunu gordum. Ve yine bunu anlamış gibi yine kaçmaya basladı.
Bende peşinden gittim bu sefer koşuyordum.
İlerde ağaçlar olmadığı için aydınlık kalan bir nehir vardı ve karaltı o tarafa gidiyordu.
Biraz daha ilerledikten sonra tam nehirin yanında durdu. Ona iyice yaklaştığımda karaltının bir kedi olduğunu gördüm.
Bu beni şok etti çünkü gördüğüm karaltı kedi olamayacak kadar büyük ve uzundu.
Oysa ki şimdi karşımda sadece minik ve tatlı bir sarı kedi vardı.
Tam geri dönüp ilerlerken kedi'nin miyavlamasıyla ona döndüğüm de kedi birden nehire atladı. ama buda cok tuhaftı kediler suyu sevmezdi ki. Bi anda boğulcak diye düşünüp bende suya atladım. Ama atladığım anda kedi yok oldu.
Birden soğuk suyun ve korkmamın etkisiyle tüylerim diken diken oldu.
Kenara doğru yüzüp çıkmaya calışırken birşey beni çok hızlı bir şekilde dibe doğru çekmeye başladı. Daha ne olduğunu anlamadan nefesimin de zorlanmasıyla gözlerim kapandı.
