Austin Mahone-Dirty Work.
Ve güzel şehir İzmir!Ciddi ciddi artık İzmir'de yaşıyoruz.
İzmir'e geleli iki gün oluyor.Annem bu iki gün boyunca sürekli evin yerleşimiyle uğraştı ve tabii biz de ona yardım ettik.Enes saymıyorum çünkü İzmir'e ayak bastığımız anda 'Anne ben arkadaş bulacağım.'dedi ve evden çıktı.Hayır annem de bir şey demiyor ki.Bu çocuk elin memleketinde ne yapara ne eder diye.
Şu anda evin işleri bittiği için ben de annemden aldığım zorlu izinden graffıti yapmaya gidiyorum.Buraya geldiğimizde görmüştüm,evimizin arka sokağında boş duvarlar var.Boş diyorsam bazıları dolu çünkü graffıti yapılmış.
Çantamın içinden telefonumu ve kulaklığımı çıkarttım.Müzik listesine girip rastgele bir şarkıyı açtım.
Hım en sevdiğimden.Austin Mahone~Dirty Work.Bence bu şarkıya uygun bir şeyler yapabilirdim yani eğlenceli ve enerjik.
Değerli Austin eğer şimdi benim varlığımı hissediyorsan ve kulakların çınlıyorsa sana sesleniyorum.Türkiye'ye gel olur mu?Çantamdan beş spreyimi çıkarttım,az ama olsun.
Ve şu anda kendimi hayal gücüme bırakarak içimden ne geliyorsa yapmaya başladım.Mavi spreyle.Mavi çok güzel bir renktir.Özgürlüğün rengi bence,deniz de mavidir.Evet deniz gökyüzünün rengini alır ama yine de mavidir işte.Tumblr'da bir çok kez karşıma çıkmıştı.Mavi bir deniz ve üzerinde 'Freedom'yazar.
Özgürlük?Sizce bu kelimenin bir tanımı var mıdır?Bence özgürlük o evinize çok sevip aldığınız minik kuşların kafesi tıkılması değil kendi alanına doğasına bırakılmasıdır.Budur işte özgürlük.Mantıklı bir düşünce sistemine sahip olan her insan özgürlüğün ne demek olduğunu anlar.Peki ya aşk?Sizce var mıdır aşk ya da anlamı nedir?Bunu hiç aşık olmayan bir kişiye yani bana sorarsanız bu konu hakkında pek fazla bilgi verebileceğimi sanmıyorum.Ama yine de küçük bir şey söyleyebilirim.Bence aşk insana acı veriyor.
Aşık olduğun adamla birliktesindir iyidir hoştur ama ayrılınca pek bir anlamı kalmıyor.O zaman aşk insana acı veriyor.Bensu'dan bilirim.Birini çok sevmişti ve birlikte olmuşlardı.Uzunca bir süre çıktılar fakat daha sonra ayrıldılar.Bensu'nun acısını ben çekmiştim o sünepe çocuk değil.Az mı kutu kutu petito yiyip çöpleri toplamadım.Az mı Bensu'nun göz yaşları için attığı peçeteleri toplamadım.Sonra Özüm aşık olmanın güzelliğini fark etmiyor.Ya bırakın Allah aşkına.Aşk saplantıdan ibarettir.
Kulaklıklarımın aniden kulağımdan çekilmesiyle bir adım geri sıçradım.Arkama döndüğümde duvara bakan saçları aynı Enes'e benzeyen uzun boylu bembeyaz tenli fındık burunlu bir erkek görmeyi tabiiki beklemiyordum.Ve Allah aşkına kim beklerdi ki böyle bir şeyi?
"Güzel çizim.Fakat fazla mavi var.Neden?"dedi gözleri beni bulurken.
Ben ona anlamsız anlamsız bakarken o hâla cevabını bekliyordu sanırım.
"Ah pardon seni korkttum sanırım."dedi.
Elini uzattı ve "Ben Efe."
Elini sıktım ve ben de "Özüm."dedim.
İsmimi duyduğunda tek kaşını kaldırdı.
"Adın...ne kadar da değişikmiş.Özüm...hımm.Sanki sahipleniyormuş gibi." dedi gülerek.
"Adım...Evet sahipleniyormuş gibi ama öyle değil.Annemin adı Özlem babamın adı Ümit.İkisi adlarını ilk iki harfini birleştirerek bunu ortaya çıkarmışlar ve adımı Özüm koymuşlar."dedim kısa bir açıklama yaparak.
![](https://img.wattpad.com/cover/47778456-288-k53214.jpg)