ÖRÜMCEK ADAM

BEN KİMİM?

Ben kimim? Bu karmaşık soruyu hiçbir zaman çözemicem galiba. Benim adımı herkes bilmez aslında. Beni hep başka bir isimle anıcaklar ben öldüğümde de bir gün bu şehri terk ettiğimde de. Ben Peter Parker'im. Namı diğer Örümcek Adam. Herkes beni bu isimle tanır. Herkes beni etrafta bir kostümle duvardan duvara tırmanıp ağ atan bir kahraman olarak görür. Kimileriyse bir kaçık :-D. Ama yapmak zorunda olduğum bir görevim ve üstesinden kalkmaya çalıştığım büyük sorumluluklarım var. Bir gün bu maskeyi çöpe mi atacağım? Yoksa ölene kadar bu maskeyle mi yaşayacağım? Bunu sadece Tanrı biliyor.

Ben Parker:Hey Michelangelo naber dostum?

Peter:Sanada günaydın amca iyiyim peki ya sen?

Ben Parker:Ah bu sabah kendimi bir atlet gibi hissediyorum.

May Parker:Peter bugün yine çok şıksın ama kahvaltını yapmadan çıkmassın umarım.

Peter:Aç değilim akşam gelince bişeyler atıştırırım.

Ben Parker:Hey senin bu düzensiz yemek yeme seansların ne zaman biticek Peter?

Peter:(Güler) ah belki daha sonra.

Ben Parker:Hey akşamı unutma dostum saat dokuzda maç var.

Peter:Maçı kaçırmıcam amca merak etme. Ama böyle giderse otobüsü kaçırıcam. O yüzden ben çıkıyorum.

Ben Parker:Görüşürüz evlat.

May Hala:Ah bu çocuk beni delirticek. Bir kere şu masaya oturup kahvaltısını yağsa keşke.

Ben Parker:May onu çok sıkmamalıyız. O artık yetişkin bir çocuk ve yakında mezun olucak. Bırak ne yaparsa yapsın onun hayatına müdahale etmemeliyiz.

...

Evet işte benim aile yaşantım gördüğünüz gibi. Hergünüm böyle geçiyor. Ama onları seviyorum. Çünkü onlar bana zengin insanların verebilecekleri kat kat değerli olan şeylerden daha çok sevgilerini ve dürüstlüklerini veriyorlar. Ah işte o kız yan komşumuz Marry Jane. Size dürüst olmam gerekirse bu kıza çozukluğumdan beri aşığım. Ama o,okulun en çevik ve en güçlü çocuklarından biriyle Flashle çıkıyor. Bu çocukta ne bulduğu bilmiyorum ama. Bir şey varki bu çocuğun fiziksel yaşını bi yere atarsak beyin yaşı doğdundan beri aynı duruyor gibi. Neyse size biraz Marry Jane'den bahsediyim. İpeksi kızıl saçları ve çok güzel gözleri var. Gözlerini hiç yakından görmediğim için renklerini bilmesemde kendisi kadar güzel olduklarını tahmin edebiliyorum. Manken bir kızı bile kıskandırabilecek kadar iyi bir fiziği beni benden alan o güzelliği. Size Marry Jane'i böyle tarif edebilirim. İşte ikinci kızımız da geldi. O da Gwen Stacy. Bir polis kızıdır. Sınıfın en zeki kızlarından biridir ve Oscorp'ta Connors'un yardımcılarından biridir. Babası polis olduğu için değil. Dediğim gibi zeki ve başarılı olduğundan dolayı Oscorp'ta çalışıyor.

Gwen:Hey Peet yorgun görünüyorsun?

Peter:Evet biraz yorgunum. Dünden beri Dr.Steve'in verdiği örümcekler ve ağları hakkında ki ödevimi bitirmeye çalıştım. Umarım iyi bir iş çıkarmışımdır.

Gwen:Umarım beğenir. Peki genetik DNA lar üzerinde ki araştırmayı yaptınmı?

Peter:Evet ama sonuç çok karmaşık. Bir iki örümcek birleştiğinde ki sonuç kırmızımsı sıvılar ve sağlam ağlar.

Gwen:Belkide eşleyememişsindir.

Peter:Nasıl yani ne demek şimdi bu?

Gwen:İki örümcekten aldığın DNA ve kanları hesapla ve iki kanı birbiriyle bir tüpte birleştirip hafif çalkala. Daha sonra örümceklerden aldığın DNA örneklerini birleştirip kana at ve hafif karıştır daha sonra çıkan sonuçları matematiksel bir hesapla ölç ve sonucunu kağıda aktar.
...

Tanrım şimdi bu kızın neden Oscorp'ta yardımcılık yaptığını anlıyorum. İleride büyük bir bilim insanı olabilir. İşte otobüs okula gitme vakti geldi bakalım beni yine ne maceralar bekliyor.