İçimdeki Çocuk

PAKET

Mert'i geride bırakarak odama çıktım. Çantamı yere fırlatıp sırt üstü yatağa yaylandım.Bugünü düşünüp yüzümü buruşturduktan sonra soluma döndüm.

'Aman tanrım didim. '

Komidinin üstünde duran hediye paketine benzeyen kutuyu alıp açtım.
Içinde gördüğüm şeyle gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Kırmızı sırt dekolteli elbiseyi alıp ayağa kalktım. Aynada üstüme tutarak denedim. Bunu yaparken elimde olmadan gülümsüyordu. Çok güzeldi.

Aklıma kutudaki kağıt parçası gelince yatagima döndüm. Kağıdı elime aldım.

'Bugün seni aynı yerde bu elbiseyle görmek istiyorum yavrum. Kim olduğumu anlayacak kadar zekisindir umarım. '

Kağıtta yazanlari okuduktan sonra 'bu neydi lan'dercesine kaşlarımı kaldırdım.

"Tabii ya. "

Yavrum kelimesini hatırladım. Sabah çarpıştığı esmer çocuk yazmıştı. Bana hitap şekli buydu. Tamam da evimi nereden bulmuştu. Bunları bir kenara bırakarak çantadan telefonumu çıkardım.

'Yakışıklı kişisi aranıyor... '

Ve o bilindik ses;

'Yeterli bakiyeniz bulunmadığı için bu aramayı gerceklestiremiyorsunuz. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz. '

Hizlica Selin'e ödemeli attım.

Yataktan kalkıp elbiseyi üstümde tutmaya devam ettim.Gitmeyecektim tabii ki. Telefonumun zil sesini duyunca Selin'in aradığını düşünerek telefonu elime aldım.

'Patron kişisi arıyor... '

"Yine ne diyecek bu mal? "
Kendi kendime konuştuktan sonra telefonu açtım.

"Akşam saat 20:00 'de sana özel müşteri var. Kedi olalı bir fare tuttun. Söylediğim saatte burada olmazsan ne yapacağımı biliyorsun. "

"G-gelmiyorum lan. "

Ben sözümü söylemeden yüzüme kapattı.

Telefonu sinirle yatağa firlattim. Eğer gitmezdim Mert'e herşeyi anlatacaktı. Buna dayanamadım. Kardeşimin bana olan güvenini bir çırpıda silerdi. Mert bana guvenmisti. Benden başka kimsesi yoktu.

Telefonumun zil sesi kulağımı doldurdu. Elime alıp arayan kişiye baktım. Selin'di. Mesaj atmıştı.

'Kapidayim. Mert ederse sen aç. '

Selin'in Mert'e aşık olduğu aklıma gelince koşarak kapıyı açtım. Selin'i içeri aldım.

"Niye kapıyı calmadin Selin? "

Koltukta tv izleyen Mert'in sesini duyunca ikimiz de ona baktık.
Olaya hemen müdahale ettim. Selin kızarmış bir şekilde ne diyeceğini düşünüyordu.

"Yaa şey biz telefonda konuşuyorduk, sen rahatsız olma diye koştum, açtım."

Mert 'tamam' anlamında başını salladı.
Biz de rezil olmamak için hemen odama çıktık.

***

"Yaa Toprak, çok güzel oldun. "

Selin'in söylediği ile homurdandım.

"Oraya ne amaçla gittiğimi biliyorsun, Selin. "

Selin yüzünü buruşturdu.

Aynanın karşısına geçip kendime baktım. Cidden güzeldi lan. Kumral saçlarım omzuma dökülüyordu.Mavi gözlerim yaptığım makyajla ortaya çıkmıştı. Kırmızı yırtmaçlı elbise üstüme yapışmıştı.
Duvardaki saate baktım. Yarım saat vardı. Selin'le vedalasip aşağıya indim. Mert'e mecburen yalan söylerek dışarı çıktım.

Karşımda duran PORSCHE ile irkildim. Araçtan çıkan kişiyle ile de.

3. BOLUM DAHA UZUN OLACAK. :Dd