Şu an 1 Nisan 2013 ve saat tam da 1'i 35 geçiyor. Birazdan 36 geçecek, daha sonra 37, sonra 45, 50, ... Bu böyle sürüp gidecek. Aksini iddia edebilir, hayır 36'dan sonra 30 gelecek diyebilir miyiz? Birçoğumuz "Tabiki de hayır." diyordur eminim ki. Eğer bundan 10 yıl öncesinde bu soruyu sormuş olsaydım sorgulayabilirdik belki söylediğimi. Hatta 36'dan sonra 30 gelir diyebildiğimiz gibi de savunabilirdik. Çünkü herkesin kendine ait bir bakış açısı, kendi doğruları ve gerçekleri vardı. Peki ya şimdi ne durumdayız? Değil sorgulamak, kendi düşüncemizin olması bile bazılarının çıkarlarına ters düştüğü için, bir suç teşkil eder durumda değil mi günümüzde? Ha bir de suç demişken söylemeden edemeyeceğim. Suç ne kadar garip bir kavramdır ki zaman içerisinde en çok anlam kaymasına uğramış kelimelerden biridir bana göre. Garip olansa kavramın karşıladığı anlam değişirken, cezai yaptırımının aynı kalmasıdır. Biraz daha açık konuşmak gerekirse bir katil, düşüncesini belirten birinden daha hafif bir ceza alıyor dersek yanlış olmaz. (? tarafından desteklenenler için bu geçerli en azından) Sadece kötü şeyleri görmek olmaz tabi. Bu ülkede iyi şeyler de oluyor arada. Örneğin tarihinde daha önce hiç özür dilemeyen bir ülke Türkiye'den özür diledi. –mi acaba?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Gencin Gözünden
Non-Fiction2013'ten günümüze bir yazın. Belki de hep bir yerlerde insanlardan sakladığım düşüncelerim. Söylemeye korktuklarım.. Bir gencin gözünden yaşadığımız olaylar, kandırılmalarımız, aptal yerine koyulmamız! Her şey ama her şey.. "1 Kasım gecesinde her ş...