19 yasindayim. Hayatin bana öğrettiği en güzel ders inanmak oldu. 2 sene önce ağustos aylarinda universite sinavina gece gündüz calisan fakat sinava girdikten sonra büyük bir hüsranla karsilasan bir kiz vardi. Büyük bir hayal kirikligi. Halbuki neler hayal etmiştim. Lisem çok berbat geçti. Anadolu lisesini 394 puanla kazanamamistim. Düz liseye gitmek zorunda kaldim. O yillari hatirlamak bile istemiyorum. Universiteydi tüm hayalim. Mimar olmakti. Mimarliğa asiktim resmen. Mimar kelimesini duyunca bile kalbim yerinden cikicakmis gibi oluyor yüzümde anlamsiz bir gülümseme beliriyordu. Dershanenin o yıl bana kazandirdigi bir arkadasligim vardi. Asik olduğum meselegin adayi oldu o yil. İstediğim üniversitede.kendim için ne kadar mutsuzsam onun için o kadar mutluydum. Mimar olamasamda mimarlik öykülerini dinleyecegim bir akadasim vardi.
Tabi ki de yilmadim. Bu bana yakismazdi. Her şeye tüm sözlere kulaklarımi tikadim. Yapamazsinlar edemezsinler hepsini bir kenara koydum.Zor oldu evet. Sancili geceler bitmek tükenmeyen aglamalarim isyanlarim çok çok zor oldu bir kenara birakmak. Ama oldu. Yapmaliydim.
Kendime geldim. Dedim ki hayallerin Dilan hayallerinden bu kadar kolay vazgecemezsin. Mimar olmak en büyük hayalin değil mi. Mimar Dilan olarak anilmayi istemiyor musun. Vazgeçmek sana gore değil. 1 sene koskoca bir sene daha var onunde. Neler yapabileceğini düşünsene. 1 senede harikalar yaratirsin. Ama inanman lazim inandirman lazim. Bunlari kendime soylememle her şey başladı. Bu cümleleri oluşturan her kelime bana her gün daha fazla güç verdi. Hele ki inanmak kelimesi. Odamin duvarlarına mimar olucam diye koskoca yazilar astim. Soranlara Mimarlik istiyorum kendinden kararli bir şekilde tereddüt etmeden söyledim. Herkesi inandirmiştim. Bende öylesine inanmistim ki kazanmis gibiydim sadece formalite icabi sinava girmem kalmisti. Öyle hissediyordum. Gece gündüz calistim. Tabi ki de uyudum yani uyku olmadan olur mu.
İlk sinava girmiştim. Of nasil bir heyecan nasil bir heyecan cidden anlatilmaz yasanir bu sinav heyecanlari. Ben hep ikinci Sinavi onemsedim. İlk sinav benlik değildi yani. Zaten sonuçlar aciklanincada benlik olmadigi belli oldu.Sonuclarin aciklandigi gün babam bilgisayarın başında sitenin kendisine gelmesini bekliyordu. Bende arkasinda. O kadar korkuyordum ki ! Ya düşük alirsam of babam nasil kizar napcam ben o kadar calistim düşük alirsam bittim ben babamin dilinden kurtulamam. Ve sistem geldi. Yandik. Sonuç. Puan. 343. 75 bindeyim. Bittim. O an tek bir kelime duydum. Ve bütün umutlarim bütün isteğim bütün hirsim bütün hayallerim yerle bir oldu. Babamin agzindan çikan 'berbat' kelimesi beni kalbimden ve beynimden binlerce defa bicaklanmis gibi hissettirmişti. Sustum. O aci bana yetmişti zaten. Diyecek hic bir lafim yoktu. Sadece içimdeki Dilana o kadar calistin neden boyle oldu dilan demekten başka bir şey diyemiyordum. Ve babam gitti. Annem kuzenim kardeşim hepsi yanimdaydi. Öylece oturuyordum. Ağlayarak maalesef. Nasil aglamazdim. Hic bir şey değil o babamin lafi nasil koydu anlatamam size. Bütün gün boyunca ağlayarak geçmedi tabiki. Dershaneden çok çok sevdiğim bir hocam vardi. Üzerimdeki emeklerini ne yapsam oduyemem. Puanimi sordu söyledim. Bana attiği tek mesaj beni kendime getirdi. O anki kurtarici meleğim oldu. Bir anda yarim saat önce olan her şey silindi kafamdan. Bana sen lys adamisin dedi. Ben senin yapabileceğini biliyorum simdi kalk git ders calis dedi. O an inanmak nasil bir sey bir kez daha anladim. Bana inanmisti. Emindi. Ben boyle bir insani nasil hayal kirikligina ugratirim. Bana inanan. Bana güvenen bir insan.Hizlica kendinden emin bir şekilde Kalktim yerinden odama girdim. Annemler öylece bakti arkamdan. Aglamaya devam ediyordum ama bu sefer üzüntüden değil. Bana boylesine inanan bir insan vardi mutluydum umutluydum. Basladim kitabi elime alip çalışmaya devam ettim. İkinci sinava dek bir kez bile yilmadim birakmadim. Babamla 3 4 gün konusmadik. Çok üzmüştü beni. O kadar caliştigimi gördüğü halde boyle demesi beni cok kirmisti. Neyseki eski Dilan olmadigi için pek düşünmedim bunlari. İnancim vardi artik.
Mimarlik okuyan arkadasimla görüşüp bana mimarligi anlatmasini istedim hep . maketleri nasil yapiyorsunuz , sabahliyor musunuz , çiziyor musunuz vs vs. O anlattikca ben daha da çok asik oldum daha çok istedim. Bi ara beni caydirmaya calisti çok zor diye. Uykusuz kalicaksin hep ödev peşinde kosturcan çok zor dedi. Aksine ben daha çok istedim. İstediğim şeylerdi bunlar. Tamam biraz anormal kaçabilir size ama ben bunu istiyordum. Ezber yaparak geçirmek istemiyordum hayatimi.Çizmek istiyordum. Geometriyi oldum olasi sevmisimdir. O yüzden Mimarlik tam bana gore diye düşündüm hep. Hala da öyle düşünüyorum. Ve ikinci sinav günü de geldi catti. Girdik ciktik sinava 1 hafta arayla. İnanin nasil geçtiğini bilmiyorum sinava dair tek hatirladigim şey geometride bir soru vardi. Cozuyorum bulamiyorum. Başka soruya geciyordum tekrar o soruya dönüyordum olmuyordu. Çok basit soru biliyorum ama cozemiyordum resmen kilitlenmistim. Cozemedim ciktim sinavdan. Eve geldim. Koltuğa uzandim uyuya kalmisim. Rüyamda o soru evet evet o geometri sorusu karsima geldi ve cozdum. Sonra soru karsimda halay çekmeye basladi cozemediki cozemediki diye. Öyle bir uyandim ki annem ne oldu dedi. Ben saskin saskin etrafa bakiyorum. Sinavda olmadigim için o kadar mutsuz oldum ki . o soruyu nasil cozemem diye kizdim durdum . anneme anlattim durmadan dalga geçip durdu. O soru hala aklima gelip duruyor nasil cozemem diye. Sinav serüveni böyle kapandi iste.
Sonuclarin gelmesini beklemek vardi. İçimde korku illaki vardi ama inancim hala yerindeydi . Hemen acikladilar sinavlari zaten. Ramazan ayiydi. Ban sahura kadar yatmaz balkonda oturur kitap okurdum. Halam ekmek almaya cikmişti. Yan komsudan sonuclarin aciklandigini duymuş. Allah im nasil heyecanladim nasil heyecanlandim anlatamam. Kalbim yerinden cikicak. Herkes yatiyor tabi. Kalpten gidicem. Tek bakiyorum kotu cikarsa napcam ben diyorum bir de. Daha kimsenin haberi yoktu galiba site hemen acildi sonuçlar geldi karsima....
İşte bu bee. İste bu. Aferin Dilan sana
Bak inandin oldu iste. 394 puanla 41 bindeydim. Nasil mutluyum nasil mutluyum anlatamam. Hemen abimi uyandirdim. 41 bindeyim abi kalk dedim.Annemlerin kapisina vurdum sonuçlar aciklanmis 41 bindeyim dedim. İçim içime sigmiyordu. O gece heyecandan sahur bile yapamadim. Hayatimin en güzeli günüydü belkide. Hayallerime büyük bir adim yaklasmistim. Mimar olucaktim . Var mi ötesi. İnanmak ne de güzel bir şey.Ne olursa olsun inanmaya devam edin. İnanmam basarmanın yarisidir derler. Haklilarda. İnanmadan girdiğiniz yolun sonu umdugunuz gibi olmayabilir. İnanın , inanin ki yolun sonu hayallerinizin size kucak açtigi bir kapiya acilsin...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNANMAKTI SIRRIM
Non-Fiction19 yasindayim. Hayatin bana öğrettiği en güzel ders inanmak oldu. 2 sene önce ağustos aylarinda universite sinavina gece gündüz calisan fakat sinava girdikten sonra büyük bir hüsranla karsilasan bir kiz vardi. Büyük bir hayal kirikligi. Halbuki nele...