Part 1/3

6.4K 371 271
                                    

"Sıradaki konserin son sahnesinde aranızdan iki üye beraber performans gerçekleştirecek." menajer Park söylediğinde Minseok dışında hepimiz kafalarımızı yemekten kaldırmıştık. Üyelerden ayrı performans sergilemek ekstra olarak çalışmak demekti lakin kendini göstermek açısından bunun gibi performanslar bana avantaj gibi geliyordu.

"Kim ve kim?" Chanyeol dişlediği butu kenara bırakıp sorduğunda ona döndüm. Açık olmak gerekirse Baekhyun ve kendisinin olmasını umuyor gibi bi hava sezmiştim.

"Jongin ve Kyungsoo." bakışlarımı Chanyeol'den çekip şokla beraber Jongin'e yönelttiğimde o da aynı ifadeyle bana dönmüştü. Gözlerimiz bir süre kenetli kaldıktan sonra boğazını temizleyip menajere döndü.

"Hangi şarkı?" Menajer Park'ın Jongin'in sorusunu yanıtlamaya çalışırken elini ensesine atması dikkatimden kaçmamıştı. Zor bir şarkı olduğunu düşündüm. Gerçi kendime güveniyordum. Konsere bir aydan fazla vardı, zor olsa da çalışıp yapabilirdim. Yani umarım...

"Take You Down." gelen yanıtla beraber menajer dışındaki herkesin gözleri kocaman açılmıştı. Konuşulanları umursamdan yemeğine devam eden Minseok ise ağzında ne varsa püskürtmemek için son anda kendini tutmuştu.

"Bana..." derin nefes almak için duraksadı Jongin "Chris Brown'ın şarkısı olan Take You Down olmadığını söyle!"

"Heheheh..." gergince gülmeye çalıştı menajer "Şansa bak ki ondan bahsediyorum."

Jongdae içinde yıllardır tuttuğu kahkahasını dışarı savurduğunda sinirden ağlamak üzereydim.

O şarkıyı söylemek bi yana,
O şarkıyı Jongin'le beraber söylemek...
Jonginle beraber performans sergilemek bi yana, Jongin'le o şarkı eşliğinde performans sergilemek...

'Biri şaka falan mı yapıyor?'

"Hyung o şarkı 'lanet olsun seni istiyorum bebeğim' diyerek başlıyor!" başından beri sessizce dinledikten sonra çemkirdiğimde Jongin yüzünü buruşturmuştu.

Jongin ve ben... Yakıştırılan bir ikiliydik ancak gerçekte birbirimize tahammül bile edemezdik. Bu, şirketin bizim üstümüzden promosyon yapmaya çalıştığı üçüncü seferdi.

*İlkinde beraber sevgililer günü için çikolata yapmıştık. Jongin beceriksizin tekiydi. Yapamadığı her şeyi yüzüne vurup sinsi sinsi sırıtmak eğlenceliydi ancak sonunda dayanamayıp iki parmağını çikolataya bulayıp dudaklarıma bastırması pek de hoşuma gitmemişti. Beni susturmak için yaptığı bu hareket hayranları çılgına çevirmişti.

*İkincisi Yixing'in doğum günü etkinliğiydi. İlk promosyondaki şu 'mutfak' şeysi tuttuğundan pasta yapma görevi ikimize verilmişti. Vanilyayı uzatmasını söylememe rağmen kabartma tozunu uzatmıştı. Pasta kekinin hamuru bir şeye benzemeyince gözüme uzattığı kap ve üstündeki 'kabartma tozu' yazısı çarpmıştı. O sinirle yanda bulunan undan bi avuç alıp 'aklın nerde senin?!' diyerek kafasına atmıştım. Bütün her yerimiz una, kremaya bulanmıştı... Iyyy çiğ yumurta kokusu hala burnuma geliyor. Yani sonuç olarak bunu da sevmişlerdi. Sadistler.

Sonra katıldığımız reality showlardaki Jongin'in bana bakışlarından anlam çıkarmaya başladılar. Bana baktığında kafasından ne tür planların döndüğünü tahmin etmek zor değil gerçi. Yurtta sürekli didiştiğimizi görseler hala aynı şeyleri düşünürler mi acaba? (aşık atışmasına bayılırız dimi kızlar *-*)

"Çalışmalara yarın başlarız. Daha yapacak işlerim var ben kaçtım!" menajerimiz tek nefeste söyleyip dışarı çıktığında bi an herkes kapıya boş boş baktı.

"Sizi izlemek için sabırsızlanıyorum!" aradan geçen kısa sessizlik Sehun'un fangirl edasında ellerini çırpmasıyla kesilmişti. Sehun'la Jongin için kavga ettiğimiz gibi bir dedikodu vardı bi dönem... Ağlayabilir miyim?

TAKE YOU DOWN√Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin