Öncelikle merhaba... Yukarıda gördüğünüz şarkı bu bölümü yazmama yardım ettiği için sizinle de paylaşmak istedim. Umarım beğenirsiniz. Yorumlarınızı eksiz etmeyiniz...
O gün Almanya'da bir fabrikada çalışan adam, kızını ve eşini görebilmek için izin almış ve İstanbul'a gelmişti. Gece geç saatte geldiği için kızını uyandırmak istememiş, sabah olunca parka gitmişlerdi. Salıncakta sallanmış, kaydıraktan kaymışlardı. Pamuk şeker yemiş, özlem gidermişlerdi. Küçük kız o gün hiç olmadığı kadar mutluydu, çünkü babası yılın büyük bir kısmını Almanya'da geçirir, sadece kısa bir süreliğine İstanbul'a gelirdi. Bir yandan da korkuyordu küçük kız. Annesi öğretmişti ona her mutlu anın bir sonu olduğunu, 'Allahım nolur bu an hiç bitmesin' diye geçirdi içinden telaşla. Daha sıkı sarıldı babasına. Nereden bilebilirdi ki annesinin haklı çıkacağını...
Babası artık gitmeleri gerektiğini söylediğinde, mızmızlanmaya başlamıştı küçük kız.'Baba söz bu son' diyerek, aklı sıra babasını kandırıp bir kez daha kayıyordu kaydıraktan. Bilmem kaçıncı kere kaydıraktan kaydıktan sonra, babası kızını bir şekilde ikna edip parkın çıkışına doğru ilerletmeye başladı.
Küçük kız babasının elinden tutmuş sekerek yolda ilerlerken, birden kulakları sağır edici bir ses duyuldu. Babasına, hayatta en güvendiği erkeğe sığınmak istedi, ama yapamadı. Çünkü babası kanlar içinde yerde yatıyordu. Babasının gömleğindeki kırmızı sıvıyı görünce daha fazla ağlamaya başladı. O kadar korkmuştu ki ne yapacağını bilmiyordu. Yardım istemeyi akıl ettiğinde etrafına bakındı, ama sadece siyah bir araba vardı çevrelerinde. O da hemen kaybolup gitmişti gözden. Korku dolu gözlerle bir babasına, bir etrafına bakıyordu. Uyandırmaya çalışıyordu babasını, ama uyanmıyordu bir türlü. Açmıyordu gözlerini. Çığlıkları sokağı inletiyordu. ''Uyan baba. Uyan...'' Kelimeler kendinden utanmıştı o an. Diyecek tek bir söz yoktu. O andan sonra kelimelerin anlamı yitirmişti etkisini kızın kalbinde.
Polis gelmiş, olay yerini incelemişti. Ama hiç bir iz yoktu etrafta, küçük kızın kalbindeki boşluktan başka...
Son bir kez baktı küçük kız parka ve annesinin elinden kurtulup ileri doğru bir adım attı ve babasına son sözlerini söyledi
''Cennette buluştuğumuz zaman yine beni salıncakta sallarsın dimi baba? Yine kaydıraktan kayarken izlersin dimi beni. Ama dargınım sana hala. Sana gözlerini aç dediğimde dinlemedin beni. Uyumayı tercih ettin. Açmadın göz kapaklarını...''
Kızın son sözleri dökülmüştü ağzından anlamlarını birer birer yitirirken.
O ana kadar bilmiyordu küçük kız
Baba ne kadar sağlamsa kızı o kadar dik durur. Baba ne kadar gülerse kızı o kadar hayat saçar.Baba ne kadar hayattaysa kızı o kadar yaşar.
O andan itibaren de küçük kızın yaşayan bir ölüden hiçbir farkı kalmamıştı...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUSKUN KIZ...
ChickLitBütün bir geceyi uykusuz geçirmene sebep olan şeyleri bir nefeste anlatamazsın. ÖNCE İÇİNE ATAR, SONRA SUSARSIN...