Vampir Sevgilim

-7-

~Gray'den~

"A-anne?" Dedi juvia has*****

"Aa merhaba. Misafir beklemiyordum bu arkadaşın kim?"

"Öhm Merhaba efendim ben Gray Fullbuster, Juvia'nın sınıf arkadaşıyım"

"Bende juvia'nın annesi memnun oldum. Sen ne şirin ve yakışıklı bir çocuksun öyle. Damadım ol sen benim. Hem çok yakışıyorsunuz. Yoksa sevgili misiniz? Ay düğün ne zaman? Torun istiyorum ben torun"

Oo şimdiden annesinin gözüne girdim. Göz ucuyla Juvia'ya baktığımda domatesten daha beter bir şekilde kızardığını gördüm. Bu haline istemeden de olsa kıkırdadım.

elimi tokalaşmak için uzattım yani öyle zannediyor ben sadece ne hissettiğini öğrenmek istiyordum. Elimi tutup tokalaştığında beni gerçekten sevdiğini anladım. Gerçi nefret etse bile pek bir şey değişmez ben yine Juvia ile görüşürdüm.

Bunu Juvia'da niye denemedin? Diye soracak olursanız. Denedim ama ilk defa işe yaramadı.

"Aç mısınız? Yemek hazırlayayım mı?"

"Hayır anne, aç değiliz"

"Emi-"

"Eminiz anne"

"Biraz önce yemiştik bayan Lockser"

"Hım tamam o zaman ben biraz uzanıcam çok yorgunum. Siz keyfinize bakın"

Dedikten sonra bavulunun kulpunu tutup merdivenlere ilerledi ve kendi odasına çıktı. Juvia'ya döndüğümde yere bakıyor ve saçlarını önüne atıyordu. Elimle çenesini tutup, kaldırdım. Saçlarını kulağının arkasına koydum. Gözleri hala yere bakıyordu.

"Bana bak juvia"

Bana baktığında içten bir şekilde gülümsedim. Çok güzel gözleri vardı. Bunun farkında mı?

"Neden başın yere eğik, saçların ise yüzünün önünde"

"Ş-şey kız-kızarınca çirkin olduğumu düşünüyorum gray-sam-"

derken sözünü kestim. Hadi bakalım Fullbuster yapabilirsin. 201 yıl sonra ilk ikinci kez birine çıkma teklifi edeceksin. Hem kabul etmekten başka şansı yok

"Sama deme"

"Neden?"

"Sevgilimin beni böyle çağırması pek hoş olmaz"

"Niye sevgilisi ne saçmalıyorsun sen!? Biz. yani. ah! Bu olmaz"

"Ne? Neden?"

=Juvia partiden eve dönerken.

Annemin mesajını okuduktan sonra çantama geri koydum. Arkamdan bir şeyin geçtiğini hissettim. Arkamı döndüğümde bir şey yoktu.

Fazla paronayağım...

Eve varınca verandanın merdivenlerinden ((evet burda evler verandalı*-*)) çıkıp kapının önünde durdum. Çantamın içinden anahtarımı bulmaya çalışırken omzumda bir el hissettim. Korktuğum için öylece kaldım. Nee? Sapık olabilir.

Gerçi Gray-sama'dan ala sapık mı var?

"K-kimsiniz?"

"Neden arkanı dönüp öğrenmek istemiyorsun"

((Espiri yapardım ama küçük okuyucularımız olabilir. Benim bu hikayeyi yetişkin içerikli yapmam gerek))

Kadın sesi az ama çok az içimi rahatlatsada hala korkuyordum. Arkamı döndüğümde siyah baya uzun saçlara sahip ve göz bebekleri gözükmeyecek derecede siyah gözlü bir kız, Lila gözlü ve yine uzun pembe saçlı bir kız duruyordu.