Son of the Moon | ONE SHOT ✓

Hijo de la Luna

Bizim bilmediğimiz ama hep hayalini kurduğumuz bir dünyada, zamanın en güzellerinden birinde Carmen adında bir kadın yaşarmış. Bu kadın tarçın teni güneşte parlayan bir çingeneymiş. Carmen, öyle güzel bir kadınmış ve sesi o kadar güzelmiş ki, onu gören erkekler; önce onun hayranlık uyandıran büyüleyici güzelliğine, konuşmaya başladığı anda ise sanki şarkılar mırıldanıyormuşçasına çıkan ve bülbülleri kendilerinden utandıran sesine aşık olurlarmış.

Carmen hayatının baharında genç bir kandınmış ve onunla evlenmek isteyen öyle çokmuş ki neredeyse elini sallasa ellisiymiş. Ama o, hayallerindeki erkeği aramaktan hiç vazgeçmemiş ve bir şekilde onu bulacağından çok eminmiş. O da bir çok arkadaşının yaptığı gibi, sevdiği adamla dilere destan bir aşk evliliği yapıp, aşklarından meydana gelecek bebeklerini dünyaya getirmeyi hayal ediyormuş. Eğer dünyalar güzeli bir kızı olursa ona en çok sevdiği gökyüzünün bir parçası olan yıldız anlamına gelen "Estela", ve eğer aslanlar gibi bir oğlu olursa da ona tuttuğunu koparan, azimli anlamı taşıyan "Lia" ismini koymayı istermiş.

Günün birinde Carmen'in yaşadığı şehre Nikolas adında genç bir çingene yaşamaya gelmiş. Nikolas çok yakışıklı bir gençmiş ve Carmen, bu genç adamı gördüğü an ona aşık olmuş. Bu Nikolas adındaki genç adam, bir işçiymiş ve aslında görenler onun hiç Carmen'e uygun bir erkek olmadığını, onun daha iyilerini hak ettiğini söylemiş. Yine de Carmen'in gözü bir süre sonra Nikolas'ın aşkından öylesine kör olmuş ki, onunla evlenebilmek için her gece Ay'a en yakın olan dağın tepesine çıkıp ağlayarak Ay'a dualar etmiş...

En büyük hayali onun gibi bir insan olabilmek olan Ay ise, bir süre sonra onun bu haline dayanamamış ve onunla konuşmaya başlamış "Senin o adamla evlenmeni sağlayabilirim." Onun ilk kez konuştuğunu duyan Carmen, gözlerindeki incileri silerek Ay'a bakmış ve ona sormuş "Gerçekten mi?" Ay ise merhametli edasını hiç bozmadan Carmen'e karşılık vermiş "Elbette, fakat önce bir şartım var. Eğer şartımı kabul edersen Nikolas senin farkına varacak ve seni sevecek. " demiş. Carmen kendini o kadar çaresiz hissediyormuş ki Ay ne derse kabul edecekmiş.

Ay'ın konuşmasını bölmemek için sadece kafasını sallamış ve onu dinlemeye devam etmiş. "Eğer evliliğinizden dünyaya gelecek ilk oğlunu bana verirsen ben de senin bu dileğini yerine getiririm." demiş. Genç ve güzel çingene, Ay'ın gerçek bir insan olmak istediğini biliyormuş ve onun bu dediğini duyunca çok ağlamış... Doğacak olan ilk erkek çocuğunu düşünmüş... Aslan Lia'sını...

Sonra Ay'a bakmış...Sormuş, "Sen bir aysın, nasıl annelik yapacaksın tarçın tenli bir bebeğe. Belki anne olacaksın ama seni insana dönüştürecek olan gerçek aşkını asla bulamayacaksın." demiş ve devam etmiş. "O bebeğin senin olmadığı kesinlikle anlaşılacaktır." demiş biraz küstah ve bilmiş bir ifadeyle. Ay sinirlenmiş, "Sen ne demek istiyorsun? Sen annelik yapabilirsin fakat ben yapamaz mıyım? Gerçek aşkı bulamayabilirim, ama senden daha iyi bir anne olacağım." demiş ve öfkeli bir şekilde devam etmiş. "Nikolas'ı istiyorsan eğer bu şartımı kabul etmek zorundasın. "

Ay'ın sinirlendiğini, onun kontrol ettiği dalgaların med-cezirle hırçın bir şekilde kayalara çarptığında fark eden Carmen, onun bu öfkesinden gerçekten korkmuş ve Nikolas'ı da gerçekten istediği için Ay'ın ona sunduğu şartı kabul etmek zorunda kalmış.

--

Bir hafta içinde Ay'ın Carmen'e söz verdiği şekilde Nikolas, herkesin aşık olup bir türlü ulaşamadığı güzeller güzeli çingene Carmen'a kör kütük aşık olmuş. Carmen ise, zaten ona aşık olduğu için kısa sürede güzel bir ilişkileri başlamış.

--

İlişkilerinin üzerinden tam bir dolunay zamanı geçtiği zaman genç Nikolas, güzeller güzeli sevdiceği Carmen'e yıldız yağmurunun altında evlenme teklif etmiş. Carmen, Nikolas'ın bu teklifine o kadar sevinmiş o kadar sevinmiş ki hayranı olduğu yıldız yağmurunu bile unutmuş. Gözleri heyecan ve mutlulukla parlarken onun gözlerinin içine bakarak teklifini kabul etmiş.