(Buray'ın ağzından)
Sabah erkenden kalktım. Zaten bu gün işe gidince mert beni kovacaktı ben yinede istifa dilekçesi yazdım. Hazırlandım ve evden çıktım. Bit taksiye bindim. 20 dakika sonra iş yerindeydim. Şirketin girişine doğru yürürken. Güneş gelmişti. Of hakkaten güneş gibi gelmişti. Beni fark etmemişti. Yanına yaklaştım.
-Merhaba güneş
-Merhaba
-bende istifa dilekçesi vermek için gelmiştim
-bende
Beraber mert beyin odasına doğru yürümeye başladık. Tam kapının önüne geldik, kapıyı çalmadan içeriye daldım. İkimizde aynı anda kağıtları masaya bıraktık.
-güneş bu güvenlik parçası senin neyin oluyor?
Harbidende piçti bu adam. Güneş cevap vermek için ağzını açmıştı acaba ne diyecekti?
-sevgilim
Oha güneş benim için Mert piçine sevgilimmi demişti? Elini uzattı hiç beklemeden elini sıkı sıkı tuttum
-evet biz güneşle sevgiliyiz ve istifa ediyoruz
-vaaay demek öyle, benim gibi bir adamı bu güvenlik parçasına mı tercih ediyorsun?
-evet aşığız işte napıcan piç kurusu
Dedi ve odadan çıktık.
(Güneş'in ağzından)
Odadan çıkmıştık ve hala elleri elerimdeydi. Birden ellerimi bıraktı
-iyi günler güneş
-görüşürüz
Buray ile vedalaştıktan sonra arabama bindim. işimi kaybetmiştim. Bir yönden iyi olmuştu. Buray benim elimi tutmuştu. Ama işsiz kalmıştım ne yiyip ne icecektim. Buray'da işsiz kalmıştı. O ne yapacaktı? Hemde benim yüzümden işten kovulmuştu. Ona borçluydum. Bu düşüncelerle eve gelmiştim. Televizyon izlerken birden mesaj geldi, mesaj Buray'dan gelmişti.
Mesajda şöyle yazıyordu.
-yarın işin yoksa bir kahvaltı yapabilirmiyiz?
Oha beni kahvaltıya davet ediyordu tabikide Kabul edecektim.
-tabiki olur
Diye cevap yazdım sabahı zor edecek gibi görünüyordum.
(Buray'ın ağzından)
Sabah kalktım çok heyecanlıydım. Çünkü güneşim'i görecektim. Dışarıya çıktım. Gitmeye karar verdigimiz yere gitmek için bir taksiye bindim. Yarım saat sonra mekandaydım tesadüfe bak, mekana aynı anda girdik.
-Günaydın güneş, nasılsın?
-Günaydın iyiyim sen nasılsın?
(Güneş'in ağzından)
bu gün itiraf edecektim. Artık dayanacak gücüm kalmadı. Bu düşünceler aklımdan geçerken bir masaya oturduk.
-ya buray benim yüzümden işimden oldun senden çok özür dilerim .
-önemi yok güneş, ne yapsaydım o piçin sana yaptıklarına gözmü yumsaydım?
-çok teşekkür ederim sana minnettarım
İnceden bir Gülüş attı. Artık itiraf edecektim.
-buray ben senden çık hoslanıyorum. .
Oh be söyledim sonunda...
