Yayınlanma Tarihi
01.09.2015 - 20:00
Bir insan için bir kelime ne kadar önemli olabilirdi ki? Saçmaydı. Bir kelimenin bir insanı böyle mutlu etmesi saçmaydı. Hemde çok saçma. Ama onu mutlu ediyordu. Minel hissedince mutlu oluyordu. Sadece hissetmek istiyordu. Oysa ki mutlu olmaya daha yeni başlamıştı. Hayalleri vardı gerçekleştirmek istediği Kuzey ile onları gerçekleştireceklerdi. Ama hayatına hissedememek kelimesi girince.. Ona göre yansa bile hissetmek istiyordu. Alevler içinde yansa bile.. Evet hissediyordu ama sadece içindekileri. Dışarıda olan hiçbir şeyi hissetmiyordu, hissedemiyordu. Ona bir çiçek verilse tutamazdı, alıp koklamak için burnuna götüremezdi. Ama Kuzey bunu biliyordu. Ona çiçek yerine çikolata alıyordu. Sonuçta ikisi de aynı harfle başlamıyor muydu? Tutmak, almak yerine yerine yiyiyordu Minel, Kuzey'in ona aldığı çikolataları yiyiyordu. Tabi ki gene canını bile feda edebileceği nişanlısı Kuzey'in yardımıyla....
4 AY ÖNCE
"Kuzey!" diye bağırdı Minel üçüncü defa "Hadi ama gel artık." Kuzey ise merdivenlerden çıkmaya başladı. Daha çok gençken aşık olmuşlardı birbirine. Ama anlaşamamışlardı ikiside açılamamıştı karşı tarafa. 1 yıl sonra ancak 1 yıl sonra açılmışlardı ve sevgili olmuşlardı. Bu çok güzeldi. Birbirlerini çok seviyorlardı. Hala da öyleydi. Minel üst kısmı beyaz alt kısmı yeşil uzun elbisesinin içinde çok hoş duruyordu. Gözleri kamaşmıştı Kuzey'in. Minel her zaman güzeldi onun için ama nişan kıyafetinin içinde ayrı bir güzel duruyordu ona göre. "Çok güzel olmuşsun bitanem. Her zamanki gibi." diyerek düşüncelerini dile getirmeye çalıştı Kuzey ama başaramadı kendince. "Her zamanki gibi." dedi Minel, Kuzey'in cümlesini tekrar ederek. "Sence her zaman güzel miyim ben?" diye sordu Minel. Çünkü inanmıyordu. "Evet." dedi Kuzey. "Evet benim gözümde senden daha güzel bir kız yok. Sen her zaman güzelsin." diyerek bu sefer gerçekten düşüncelerini ifade edebildi. "Hadi artık aşağıya inin!" diye bağırdı Kuzey'in kardeşi Hera. "Tamam, geliyoruz." dedi Kuzey ve Minel Kuzey'in koluna girerek merdivelerden aşağıya doğru inmeye başladılar. İkisi de çok mutluydu. Bugün yani 2 Nisan 2015 tarihinde nişanlanıyorlardı. Dış kapıdan çıkıp arabaya bindiler. Minel çok farklı hissediyordu o gün. Heyecanlı ve mutlu. İçinde bir korku vardı. Ama en çok mutluluğu ve heyecanı hissediyordu. Kuzey de aynı şekilde.. Birde sarsıntı oldu. Kuzey arabayı kontrol edemiyordu. Yan şeritten bir tır üzerlerine doğru geliyordu. Kuzey arabayı sola kırdı. Minel ise artık hissetmemeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİSSETMEK
Romance"Seni çok seviyorum" dedi oğlan "Tahmin edemeyeceğin kadar çok" diye tamamladı sözlerini. "Neden inanayım sana?" diye sordu kız her zamanki gibi. Rutin böyleydi. Aynı kelimeler, aynı cümleler, aynı ifadeler... "Çünkü hissediyorsun. Her zaman olduğu...