Herkezin yıkılmayan duvarları vardır değil mi? Evet, benim de var.
Annem ben daha 5 yaşındayken babamı aldatdı. Babam da tabi evden çekip gitdi. Ben her zaman sorardım kendime niye? Niye benide yanında götürmedi?
Sonradan öğrendim annem babama 'Hah o senin kızın olduğunu mu sanıyorsun? 'diyordu o günden sonra babamın beni almasını beklemeyi biraktım.
Babamın gidişinden sonra hep bize yaşça büyük adamlar geliyordu ben okula giderken onlar eve giriyordu.
Kendimi çok kötü hissettiğimden dolayı o gün okuldan eve erken gelmiştim 17 yasindayim. Kitap okumayı çok seviyorum cünkü kitapların sonları her zaman iyi sonla biter. Yaşıma gore biraz buyuk kitaplar okuyordum ama anlıyordum herşeyi neyin ne olduğunu hepsini biliyordum.
Eve geldiğimde ilk başta kapıyı tıkladım açmayınca bende pas pasın altından anahtarı aldım ve kapıyı açtım.
'ANNE!'diye seslendim ama ses gelmedi bende odama doğru çıktım annem ile odalarımız yanyanaydı odama girdiğim anda annemle o adamın benim yatağımda üstlerinde sadece çarşaf örtülü bir şekilde gördüm. Annem uyuyordu kapıya açtığımda adam uyanmıştı bana baktı ve sonra üstümü süzdü çarpık bir şekilde gülümseyerek 'Sıra sende mi yoksa küçük kız?' diyip yanıma yaklaşmaya başladı o zaman anladım hikayelerden bildiğim kadar benim annem o sürtük kadınlar gibi 'Hayat Kadınıydı' gözlerim dolmaya başladı adam yavaşça annemi uyandırmamaya dikkat ederek yataktan çıktı altında sadece boxter ile bana doğru yavaş yavaş gelmeye başladı adamı o halde görünce gözlerim iri iri açıldı miğdem bulunmaya başladı o sırada o şoktan kurtulup tam koşmaya başlıcaktım ki adam bileğimden tutup annemin odasına götürmeye başladı çığlık atacağım sırada eliyle de ağzımı kapattı annemin odasına zorla sokup kapıyı kilitledi. Yine o çarpık gülümsemesiyle bakıp
"Sakin ol bebeğim canını fazla acıtmam. " kalbim hiç atmadığı kadar hızlı atıyordu. Ne yapıcağımı şaşırmıştım ne ağlıyordum ne de çığlık atıyordum. Sadece derin derin nefesler alıp veriyordum.
Daha 17 yaşındaydım bekaretim benden 30 yaş büyük bir adam tarafından taciz mi geçiricektim? Hayır. Asla böyle bir şey olamazdı.
O anda bir el beni kendine çekince şokun etkisinden cıktım ve tüm gücümle çığlık attim.
"ANNEĞĞĞ! İMDAĞĞ-" ağzıma kapatılan el ile sesim kesildi.
Annem kapıyı yumruklayarak "AYCEREN! Ne oluyor orada? "
Pis bir kahkaha atarak adam konuşmaya başladı.
"Ayceren becerilmek istiyor Ayten. " Adamın bu diyişinden sonra nasıl bir adrenalin olduysa adamın ağzımda olan elini ısırdım adam çığlıklarıyla "Seni sürtük faişe" diyip tam kalkıcakken annemin en sevdiği vazosunu aldığım gibi adamın kafasinda kırdım adam yerde baygın bir şekilde yatarken sadece dışarıya çıkıp o pis adamında hala anne diyebildiğim kadının yüzünü görmek istemiyordum bana bu yaşattıklarından dolayı onu asla affetmiyecektim. Hızla kapının anahtarını açarak annemin yüzüne bile bakmadım merdivenlerden aşağı inip dış kapıya ciktim. Annem arkamdan bağırırken sadece koşuyordum. Şimdi onu dinlemeyecektim babama yaptığı gibi yalanlarını dinleyemeyecektim.
Hızla her zaman rahat hissettiren sahile doğru koşmaya başladım.
Aklım o kadar karışıktı ki annemin yüzünden 17 yaşında bekaretim elimden alınacaktı. Ne kadar aptaldım annem her zaman farklı adamlarla eve gelirken her zaman iş zannediyordum. Aslında evet işti ama kabullenemiyorum annemi o şekilde gördüğüm halde öyle birisi değıl annem yapmaz diyorum her defasında.
Üstüme birisinin atlaması ile tüm dusuncelerimden ayrıldım. Kumral saçlı hafif dalgalı saçları vardı. O kadar masum gözüküyordu ki ama bir o kadarda sert. Yüzlerimizin arasında neredeyse 2 yada 3 cm vardı. Bana şaşkın ve çatık kaşlarıyla bakıyordu. Tanımadığımdan dolayı ve daha demin ki olaylardan dolayı çığlık atıp üstümdeki hemen hemen benden 1 yada 2 yaş büyük olduğunu düsündüğüm çocuğu itmeye başladım.
"İmdaaat! Pislik kalk üstümden " her zaman dolu olan sokak neden bugun boştu ki? Bir yandan ağlamaya devam edip ustumdeki yabancıya bağırırken iki bileğimide tutup kafamîn yanında sabitledi. Böyle yaparak ağlamam daha çok şiddetlendi ve hıçkırarak ağlamaya başladım.
"Lü-lütfen -hıçkırık- bı-bırak -hıçkırık. " yabancı sanki dahada cok şaşırabilirmiş gibi daha çok sasirdı ve hemen ardından ellerimi bırakıp üstümden çıktı ve elini bana uzattı kalkmama yardımcı olmak için. İlk başta ne kadar tereddüt etsemde elinden tuttum ve beni de kaldırdı tam konuşacağım sırada benim yerime o konuştu.
"Eğer amacın intihar etmek ise karşıdan karşıya gecmek icin sağa sola bakmadan gecmek yerine şu köprüden atlıyarakta bunu başara bilirsin ama haberin olsun küçük ölmek çözüm değildir." Ve benim duymadığımı zannettiği kısık bir sesle "Çünkü ben ne kadar denesemde çözüm olmadı. "
Yabancı arkasını dönüp giderken ben sadece oylece baka kalmıştım. Yabancı gözden kaybolunca bende sahile gitmek için arkamı dönmüştüm ki ondan sonra anladım o yabancının ne demek istediğini. Aklım o kadar karışıktı ki fark etmeden karşıdan karşıya geçmiştim ve oda arabanın geldiğini görünce intihar ettiğimi düşünmüştü. Ve araba çarpmamaşı için önüme atlamıştı.
Kafamda sadece tek bir soru vardı. Neden? Neden benim için kendi canını ortaya attı? Annem bile bana kendi canını vermez iken neden o?