Umudumu kaybettiğim zamanlar az olsada bi amacım vardı.Korkardım ama, inanırdım.Înanmak güzel.Rabbine bıraktıktan sonra.Evet öyleydi.Rabbime bırakmıştım.Dua eder.Gerisini Rabbim'e bırakmıştım.
O zamanlar en küçük Abim askere gitmis, bizde biraz geçim sıkıntısı cekiyorduk.O günleri daha dün gibi hatırlarım.Anneciğim de eve îş getirir bende ona yardım ederdim.Gün geldi o gün tanıştığım carsaflı kız beni aradı.Bende kesin kararımı Aileme anlattım.Kabul ettiler.O gün benim en mutlu olduğum gündü diyebilirim.Neden olmasın? Gençliğim rabbim'in yolunda geçicekti.Geçiyor da hatta..Günü ayarladık, kız ile buluşmak için Arnavutkoy'e gittik.Daha sonra bulusup konustuk.Babam bizi kursa götürdü.Hocalarım ile tanıstım.Ve kaydoldum.
Kursa gitme vakti gelmiştî,esyalarımı toplayıp kursa gittim. Îlk gittiğim hafta o kadar zor geçti ki , canım çok sıkılmıştı.Agladım.Ama nefis ve seytan ikilisi ilk zamanlar da insanı o kadar güzel aldatır ki benide aldatıyordu. Kurstan çıkmayı düşünüyordum.Bi hafta oldu ve cuma günü geldi. Benim kendi hocam cuma sohbeti yapıyordu. O zamanı hiç unutamam.Sohbet sanki beni anlatıyordu.O Sohbetten hatırladığım tek sey su ayetti."Kullarım sana beni sordukları vakitte muhakkak ben onlara çok yakınım.Kullarım beni ne yerde arasın ne gökte ben onların kalbindeyim.Vermek istemeseydi Allaha teala isteyin demezdi.Kulum istedimde vermedin deme, istemeyi bilmedin bari yalan söyleme!" îşte böyle, bu ayeti duyar duymaz ne demek istendigini anladım.Kursa gelme hayalleri kuran ben, kurstan çıkmayı düşünüyordum. Haftasonu Annem ile konustum. Annem bi hafta daha dene olmasa gitmezsin dedi. Bende öyle kendimi avutuyordum.Öyle yaptım ve alıstım.