Kadimler Savaşı Ve Dünyanın Yıkımı

270 4 0
                                    

Kadimler Savaşı

Highborne'un anlamsızca kullandığı her büyü dünyadan öteye evrenin her tarafına yayılan bir sinyal gibi gitti ve bir gün Sargeras (Yaşamın En Büyük Düşmanı, Dünya Yok Eden) bunları fark etti ve gözleri evrende ufacık olan bir dünyaya çevrildi: Azeroth'a. Buradaki sonsuz enerjileri hisseden Sargeras, inanılmaz bir açlıkla bu gücü ele geçirmek için Burning Legion'u dünyayı ele geçirmesi için Azeroth'a gönderdi.

Sargeras, Burning Legion'u gönderdikten sonra Azeroth dünyasına gitmek için yola çıktı. Legion milyonlarca çığlık atan bağıran ve yok eden bir yaratık grubuydu ve hepsi fetih için aç kurtlar gibi beklemekteydiler. Sargeras'ın yardımcıları Archimonde ve Mannoroth dev ordularını savaşa hazırladılar.

Kraliçe Azshara, büyünün o korkunç gücüne kapılmış bir şekildeyken, Sargeras'ın reddedilemeyecek gücüne kurban giderek onu bu dünyaya almak için uğraşmaya başladı. Highbornelar bile bu reddedilemeyen güçten etkilenerek Sargeras'a tapmaya başladılar. Burning Legion'a bağlılıklarını göstermek için Azshara ve Highborne, Sonsuzluk Kuyusu'nun dibine dev bir kapı açmak için çalışmaya başladılar.

Bütün hazırlıklar tamamlandığında, Sargeras, Azeroth İstilası'na başladı. Savaşçı yaratıklar Burning Legion adına etrafı yakıp yıkmaya başladı ve Night Elfler'in sessiz şehirlerini kuşattılar. Archimonde ve Mannorth'un Ordusu her taraftaydı. Arkalarında sadece kül ve göz yaşı bırakarak ilerlediler. Kalimdor'un Tapınaklarına dev meteorlar çarparak, Dev Infernaller dünyaya indi. Yananların takımı Kıyamet Bekçileri (Doomguard) her tarafta yıkım yarattı. Cesur Kaldorei savaşçıları kendi dünyalarını korumak için çalıştı ancak her tarafta kaybettiler.

Malfurion Stormrage, bu arada insanlarını kurtarmak için çalışmaya başladı. Stormrage olarak kardeşi Illidan, Highborne'un büyüsünü çalışmakta idi ve büyüyen bir şekilde bozulum içine girmişti. Malfurion, Illidan'ı yaptığı şeyin yanlış olduğuna ikna etti ve Malfurion güzel genç rahip Tyrande ile Cenarius'u bulmak için yola koyuldu. Malfurion ve Illidan, iki kardeş Tyrande'ye karşı bir sevgi beslemekteydi ancak Tyrande'nin kalbi her zaman Malfurion'a aitti. Illidan, Tyrande ile kardeşinin bu halini gördükçe çok üzülüyordu ama bu üzüntüyü her zaman büyüye olan tutkunluğu bastırıyordu.

Büyünün o dev gücü içerisinde büyümüş olan Illidan, bu açlığı ile savaşmaya çalışmış ancak Kuyu'nun gücüne karşı koyamamıştır. Ancak, Tyrande'nin desteği ile kendisini dizginleyebilmiş ve kardeşine de Cenarius'u bulmak konusunda yardımcı olmuştur. Hyjal dağında Gizli Ay bahçelerinde yaşayan Cenarius, eski ejderhaları bulmak konusunda, Night Elflere yardım etmeyi kabul etti. Alexstrasza, Ejderhaların lideri ordusunu göndermek ve Legion'u durdurmak konusunda hem fikirdi.

Cenarius, ormanların ruhlarını çağırarak, eski ağaç adamlarından bir ordu kurdu ve Legion'a yerden saldırdı. Bu şekilde saldırmalarına rağmen, Burning Legion'un buradan sadece fiziksel güç ile kovulamayacağını anlayan Malfurion başka şeylere yöneldi.

Dev savaş Azshara'nın şehrine doğru ilerlerken, Delirmiş Kraliçe, Sargeras'ın gelmesini bekledi. Bu arada Sargeras da, Kapıdan geçmek için hazırlanmaktaydı. Azshara bundan sonra Highborne'u alarak ayin düzenleyerek Kuyu'nun üzerine gelen en büyük gölgeyi yarattı. Bu gölge Sargeras'ın gelmesi için yapılıyordu...

Kalimdor'un yanan toprağında savaş devam ederken, olaylar tersine döndü. Zamanla kaybedilen bilgilere rağmen genel olarak, Neltharion adı verilen ejderha (Dünyanın Koruyucusu), Burning Legion'un gücünden etkilenerek deliye döndü. İsmini Deathwing olarak değiştirerek, diğer ejderhalarla savaştı.

Deathwing'in bu ani taraf değiştirmesi diğer beş Ejderhayı öyle etkiledi ki asla bu etkinin yarası kapanmadı. Yaralanmış ve şaşkın Alexstrasza ve ejderhalar, ölümlüleri bırakıp geri çekilmeye zorlandı. Böylece Malfurion ve arkadaşları, sayıca çok azaldılar. Umutsuzdular.

Malfurion daha sonradan anladı ki bütün bu savaşın nedeni Sonsuzluk Kuyusuydu ve bunun yok edilmesi gerektiğini kendine ikna etti. Savaş arkadaşları Kuyu'nun ölümsüzlüklerinin ve güçlerinin kaynağı bildikleri için çok korktular. Ancak Tyrande Malfurion'un teorisindeki anlamı gördü ve Cenarius ve onların arkadaşlarını Azshara'nın Tapınağına son bir saldırıya ikna etti. Böylece Kuyu'yu iyilik için kapatmanın bir yolu bulunabilirdi belki de...

Dünyanın Yıkımı
(Birinci Savaş'tan "Warcraft I" 10,000 Yıl Önce)

Kuyunun yok edilmesi ile bir daha büyü kullanamayacağını bilen Illidan bencilce grubunu bırakıp Highborne'u Malfurion'un planına karşı uyarmaya gitti. Tutkusunun önüne geçemeyen ve bu yüzden delirme noktasına gelen ve Tyrande'nin Malfurion'a olan sevgisini gören Illidan bu yaptığından hiç pişmanlık duymadı ve Malfurion'u yalnız bıraktı. Sonradan Illidan, Kuyu'nun devamını sağlamak için her şeyin yapılmasını emretti.

Kardeşinin ayrılışından büyük üzüntü duyan Malfurion saldırı için Azshara'nın Tapınağı'na gitti ve Büyük Avlu'da Highborne'un son büyünün ortasında olduğunu gördü. Bu korkunç büyü, Kuyu'nun ortasında bir girdap oluşturdu. Sargeras'ın gölgesi yavaş yavaş Kuyu'da belirmeye başladığı anda Malfurion saldırıya geçti.

Azshara, Illidan'ın uyarısını aldığında çoktan onlara karşı hazırlıklı olduğunu gördü Kraliçenin. Neredeyse tüm arkadaşları deli kraliçe tarafından öldürülen Malfurion, Tyrande'nin, Azshara'nın arkasından saldırdığını gördü ancak bir Tapınak Koruyucusu tarafından durduruldu ve büyük bir yara aldı. Malfurion Aşkının yere düştüğünü görünce deliye dönerek Azshara'yı öldürdü.

Tapınağın içinde ve dışındaki savaş sürerken Illidan olacaklara karşı kendi için özel yapılmış şişelerin içine Kuyu'nun büyülü suyundan koydu. Böylece her ne olursa olsun büyü gücünü kullanabilecekti.

Malfurion ve Azshara arasında süren savaş süren büyünün büyük bölümünün yanlış olmasına neden oldu. Böylece dengesiz girdap Kuyu'nun derinliklerinde patlayarak ve zincirleme bir olayı başlattı. Dev bir patlama, tapınağı yerle bir etti. Kuyu içine göçerek kayboldu.

Dev patlama, dünyanın dengesini bozmuş, dev depremlerle birlikte gökyüzü kapkara olmuştu.

Dev patlama sonrasında yok olan kıtanın ortasını denizler kapamaya başladı. Kalimdor'un neredeyse %80'i sular altında kaldı. Böylece Kalimdor ikiye bölünerek, Dünyada ayrı ayrı iki kıta oluştu. Bu yeni denizin ortasında (eskiden Sonsuzluk Kuyusu'nun bulunduğu yere) dev bir girdap geldi ve orada kaldı. Bu dev girdap Maelstrom olarak adlandırıldı ve asla durmadı.

Her nasılsa, her şeye rağmen, Kraliçe Azshara ve Highborne bu patlamadan kurtulmayı başarmıştır. Çıkardıkları güçler içinde, girdabın içine çekilmiştir. Lanetlenerek ve şekil değiştirerek yeni bir ırk yaratmışlardı: Nagalar. Azshara kendini kötülüğün kraliçesi olarak tanıtmış ve içinde bulunan kötülüğün dışa vurumunu Naga olarak görmüştür.

Maelstrom'un dibinde yeni bir şehir kurarak adını Nazjatar koydular ve güçlerini tekrardan oluşturdular. Var olduklarını açıklamak içinse 10,000 sene beklediler.

Warcraft HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin