-1-

868 76 27
                                    

Yazar: Miray_24

"İnsan beyni, uykunun ilk dört saatinde fiziki, sonraki dört saatinde ise psikolojik sorunları tedavi eder. Bundan hareketle günde sekiz saat uyumamız gereklidir."

Jimin televizyondaki eğitim programından edindiği bu bilgiye gülmeden edemedi.

Kendisi iki haftadır uyuyamıyordu. O halde psikolojik ve fiziki yeteneklerinden hiçbiri kalmamış olmalıydı. Fakat tuhaf bir şekilde hâlâ gülebiliyor ve dans edebiliyordu.

Bu gecenin de önceki cehennem eziyetindeki uykusuzluk ile geçiyor oluşu ise sinir bozucuydu.

Uykunun kollarına girebilme ümidiyle pikesini üstüne çekiyor birkaç saat debelenip türlü pozisyonlara girip sonunda pes ediyor ve vakit öldürmek için televizyon izlemeye gidiyordu.

Sonuç olarak televizyonun tıpkı gündelik olan her şey gibi kendini taklit etmesine tanık olmuş ve meşgul olduğunda izleyemediği dizileri izleme fırsatı bulmuştu.

Gerçekte ise her uykusuz kaldığı saniyede daha çok zombiye benzemeye başlamış olmanın endişesini taşıyordu.

Kısacası, her zaman yaptığı gibi grup arkadaşlarını endişelendiriyordu.

Takip ettiği dramayı bulduğunda acınası durumuna gülümseyip izlemeye odaklandı.

Bölümün sonunda Jimin etrafında peçeteden surlarıyla birlikte koltuğa gömülmüş, burnunu çekiyordu.

Şişmiş gözleri ve üzerine yapışmış dikkatsizliği yüzünden çoktan doğmuş güneşten bihaberdi.

Jin ,yarı uyanık halde, mutfağa giderken televizyon karşısındaki sümüklü Jimin'i görmeye alışmıştı.

"Yah! Yine mi uyumadın?"

Hyungundan çıkan kızgın sese karşılık Jimin peçete yığının arasından kafasını kaldırıp sevimli olmaya çalıştı.

Bu hareketler Jin'e işlemezdi. Hiddetle peçete dağını yıkıp Jimin'in kolunu yakaladı.

"Madem uyumadın kahvaltı hazırlasaydın, ya!"

~~~

Diğer üyeler ise kara bulutların özlemle birbirlerine sarıldığı güne gözlerine açtıkları gibi soluğu mutfakta aldılar.

Kahvaltı Jin'in önderliğinde Jimin'in işçiliğiyle hazırlanmasına rağmen güzel göründü aç bünyelere.

Kimin hazırladığını önemsemeyen çocuklar tabaklarını silip süpürmekle meşguldüler.

Jimin'in "Hepsini ben yaptım!" çığlıklarını tek umursayan Hoseok oldu.

"İyi iş çıkarmışsın, Jiminnie." Gözlerinden taşan gurur ve sevgiyle küçük olanın saçlarını karıştırdı.

Jimin, sonunda taktir edilmenin verdiği hazla yemek boyunca sessiz kalabilmeyi başardı.

~~~

4 saat süren dans pratiği sonrasında altı genç, pratik odasının ayrı köşelerinde dağılmış vaziyette, taş- kağıt- makas ile yemek getirmesine karar verdikleri Jimin'i bekliyordu.

Jimin'in kapıdan sevimli gülümsemesini görmeleriyle birlikte ufak bir arbede yaşansa da yaralanan olmadan sona erdi.

Taehyung, yemeğine uzaylıca konuşarak şükranlarını bildirip başladı.

Hoseok ve Namjoon, yemek yerken bir yandan yeni şarkılarını nasıl geliştirebileceklerini tartışıyorlardı.

Jin, hararetle Jungkook'a yeni Mario figürünü tanımlıyordu.

Yoongi ise sessizce yemeği ile ilgileniyordu.

Jimin, avına doğru yavaşça süzülüp yanına sokuldu.

Bu pozisyonda yemeğini yiyemeyen Yoongi homurdanmaya başladı.

"Sizlere göz kulak olabilmem için ölmemeliyim. Ölmemek için de yemek yemeliyim, Jimin."

"Kısaca 'çekil şuradan' da diyebilirdin, hyung."

Jimin, dudaklarını büzüp kendini geri çekti.

Ağzıyla buluşturduğu birkaç lokmanın sonunda içinde Yoongi ile laf dalaşına girme isteği ağır bastı.

"Yoksa uykunu mu alamadın?"

Yoongi, boş bakan gözlerle kendisini ilgiyle izleyen Jimin'e baktı.

"Gün boyu uyuyabilirim, Jimin."

"Yani doyumsuzsun." Düşüncelere dalmıştı Jimin. Acaba uykusuzluk konusunda Yoongi'den yardım istemeli miydi?

Hoseok, Jimin'in ensesine sertçe vurdu.

"Yah! Neden yaptın bunu?" Ensesindeki yanma hissi yüzünden tıslar gibi fırlamıştı kelimeler dişlerinin arasından.

"Ne konuşuyordunuz Yoongi ile? Çok ayıp! "

Hoseok, Jimin' in laflarını yalnış anlamıştı. Bunu farkeden Yoongi kahkaha atmaya başladı.

Jimin ise hiçbir şey anlamadığı gibi bir de ensesi karıncalanmaya başlamıştı.

Kızarıp kızarmadığını görebilmek için pratik odasındaki aynadan ensesini görebilmeye çalışıyordu.

Üstüne bu görüntü de gelince Yoongi'nin kahkahaları çığrığından çıktı.

Taehyung, hiçbir şey anlamamasına rağmen gülüyordu, Jin ve Namjoon, Yoongi'nin içten kahkahalarına şaşkınlık kokan bakışlar fırlatıyorken Hoseok, Jimin'den özür diliyordu.

Jungkook ise etrafındaki tuhaf insanların varlığını bile unutmuş halde dans ediyordu.

Hoseok, Jimin'in ensesini öpüp "Şimdi daha iyi değil mi?" diye diretmeye başladığında Yoongi' nin kahkahaları anında kesildi ve ölü bakışlarını takındı. Neşesini bugün fazlasıyla gözler önüne sermişti.

Uyku Vakti~ / YoonMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin