İlk İhanet

9 0 0
                                    

Ege den..
Tam 1 haftadır şirkete sürekli gidip geliyorum , üstelik bi çok projenin altında artık imzam var.. Bu hoşuma gitmeye başladı. Tansu yla her gün birlikte yeni projelere göz atıyoruz , yemek yiyor , şirkettekilerin dedikodusunu yapiyoruz. İyi bir kız şu son bir hafta içinde çok yardımı dokundu. Eylül konusuna gelecek olursak.. Kız o günden beri yüzüme bile bakmıyor , tanışacaktık güya herşey daha da beter oldu. Telefon numarasını kızlardan alabildim , hergün farklı hatlardan arayıp sesini dinleyip kapatıyorum. Şirkette toplantılarda yanına oturunca ayakta bekliyor tuhaf bir kız ama güzel fazla güzel.. Yeni ortağımız Samet Arslan tüm projeyi oğlu Yavuz Arslan a devretti. Sürekli yavuzla beraber olmak zorunda kalıyoruz ben pek hoşlanmadım lavuk tan fakat abim ile arasından su bile sızmıyor.. Diye düşünürken şirkete varmışım arabayı park ettim kapıdan içeri girdim. Eylül yoktu ortalıklarda. Yukarı merdivenlerden çıkarken asansörden Eylül çıktı. Uzun süre karşı karşıya kaldık , gözlerini ilk defa bu kadar yakından görüyordum.. Nefesini sanki biraz daha yaklaşsam hissedecekmişim gibi. Sağ omuzuma omuz atıp gitti. Bir dövmediği kaldı o da yakında olacak böyle giderse..

Yavuzdan..
Hemen altımdaydı , içindeydim.. Diğer kızlar gibi değil di farklı bir çekiciliği vardı.. Nefes nefese kalmıştım. Bu onun için özel olmasada benim için özeldi.. Gitmesini istemiyordum ama her adımında benden daha çok uzaklaşıyordu.. Asrın.. Dur .. Gitme..
Yerimden sıçrayarak uyandım. Yine aynı rüya yı görmüştüm.. Neden unutamıyordum bu kızı , neyseki bu gece onu görmeye gidecektim. Hatta belkide bu gecesinin büyük bir kısmını bana ayıracaktı. Fakat neden sabah uyandığımda yanımda olmuyordu tıpkı diyer sürtükler gibi.. Asrın da farklı birşey vardı. Beni ona çeken birşey..

Asrın dan..
Uzun bir uykudan sonra uyanabilmiştim. İlk defa bir erkekle uyumuş , sarılmış , kokusunu ezberlemiştim.. Ateş hala uyuyordu. Onu seviyordum , bunu kendimden artık saklamıyorum. Üstelik onunda beni sevdiğine emindim. Dün gece boyunca bana hiç dokunmadı.. Sert değildi aksine saçlarımı öyle içten okşadı ki nasıl uyuduğumu hatırlamıyorum.. Ateşin kolunu üstümden cekip yataktan kalktım. Elimi yüzümü yıkayıp kendime geldikten sonra aşşağı kata mutfağa indim.. Önce buz dolabının kapağını açtım ve 3 yumurta çıkardım. Tavayı da tezgâhâ koyduktan sonra bir kaseye yumurtaları kırıp baharat ekleyip çırptım bu sırada tavanın içindeki yağ ocağın ateşinde eriyordu.. Üzerine yumurtaları ekledikten sonra kısık ateşe aldım ve dolaptan salata ve domatesleri çıkarıp salata tabağına doğradım üstüne yağ ve nane ekledikten sonra masaya koydum ve sırayla kahvaltılılarıda masaya yerleştirdikten sonra yumurtayıda alıp tabaklara servis yaptıktan sonra üzerlerine tuz serpip masaya koydum. Kahveleri de doldurduktan sonra masaya yerleştirdim ve çatal bıçakta yerini aldığına göre yukarı çıkıp Ateşi uyandırabilirdim.. Hala uyuyordu , uyurken bile yüzü ciddiyetini koruyordu. Kusursuz bir vucudu vardı , oturup kirpiklerini saatlerce sayabilirdim.. Ama yumurtalar soğuyordu , Ateşin üstüne koşarak atlayıp gülmeye başladım hemen uyanmıştı elleri çoktan belimi sarmış dudakları çoktan mızmızlanmaya başlamıştı. "-Kalk artık uykucuu kahvaltı aşşağıda seni bekliyor." "-Sen bana kahvaltı hazırladın demekk vayy acısız bir ölüm zehirlendiricen demekk." "-hı evet zehirliyicem kalkta işimi kolaylat." elleri belimi daha sıkı sardı ve kucağına beni alıp banyoya doğru ilerledi. Beni banyonun taşına oturttuktan sonra musluğu açıp yüzünü yıkadı. Kuruladıktan sonra yine beni kucağına alıp aşşağı indirdi. Kahvaltıyı görür görmez bir ıslık döküldü dudaklarından. Demek kahvaltı için ıslık çalıyor daha bir gün benim için ıslık çalmadın Ateş.. Sesiz ve hızlıca kahvaltıyı bitirdikten sonra bulaşıkları toparladım. Ateşte bu sırada telefonuna gelen g mail lere göz atıyordu yukarı çıkıp hızlıcaduş aldım. Saçlarımı tarayıp kuruttum. Kendi doğal haline bıraktıktan sonra pembe bustiyer altına beyaz mini etek giyindim ve altına çift taban beyaz pembe topuklu ayakkabılarımı giyindim çantamıda aldıktan sonra makyaj masasının önüne geçip sade bir makyaj sonrası hazırdım aşşağı indiğimde Ateş çoktan hazırlanmış beni bekliyordu.. Bana baktı sonra önüne dönüp kapıya doğru yürümeye başladı sonra bir kez daha arkasını dönüp bana baktı ve kala kaldı. "-Ne lan bu üstündekiler git çıkart düzgün bişeyler giyin. Hadi bekliyorum oyalanma. ". "-Ateş saçmalama üstümdekileri her zaman giyiniyorum biliyorsun.". "-Yine giyersin evde ama hadi dedim. ". "-Ateş işe geç kalıyorum hadi.". "- Başlatma lan işinden yürü.". Diyip kolumdan çekiştire çekiştire yukarı çıkardı. Dolabımı açtı. Tek tek hepsini inceledikten sonra siyah ispanyol paça pantolonumu yatağa atıp beyaz şifon gömleğimi yanına attı. Atletlerimin olduğu yerden beyaz atlet çıkartıp ayakkabı dolabıma yöneldi. Beyaz topuklu ayakkabılarımı da pantolonun yanına attı. "-Hadi giy şunları.". "-Sanki ne fark edecek ya tamam.". Dedikten. Hemen sonra odada yanlız kaldım giyindikten sonra saçımı topladım aşşağı Ateşin yanına indim. Gayet memnun sırıtıyordu. Hic birşey demeden arabaya bindim. Stepp bara gelince önünde durdu ve anlıma kocaman bir öpücük koyduktan sonra "-kendine dikkat et.". Diyip inmemi sağladı. Nasıl olurda hayatımda bu kadar büyük bir yer kaplıyabilirdi ? Nasıl hayatımı bu kadar kısa sürede değiştirebilirdi. Saatlerce iş yerinde bunu düşündüm sahne alma sırası bana yaklaşırken odama gidip bir fosforlu sarı bustiyer altına siyah deri tayt giyindim saçlarımı açtım ve odadan çıktım. Sahneye çıkmadan önce 2 bardak viski bi kaç bira içtim ve şarkının başlamasıyla sahneye doğru ilerledim. 18 tur dan sonra indim. Patron eliyle selam verdi. "-Asrın bu Samet Arslan ın oğlu Yavuz tanışıyordunuz sanırım iş sende güzelim.". Dedi ve 08p6 numaralı odanın anahtarını verdi odaya doğru ilerledim arkamdan geliyordu bizim sünepe. Odanın kapısını açtım Yavuz yavaş adımlarla içeri girdi. Daha sonra üştündekilerden kurtuldu , beni soyundurmaya başladı. Çok yorgundum fakat bu benim işimdi. Yavuz ne yaptıysa ayak uydurdum uzun süren bir birliktelik sonrası odadan çıktım. Kapıya doğru ilerledim. Kapıda patron durdurup 60 euro verdi. "-Bu ne için patron?". "-Yavuz Arslandan aldığın sermaye Asrın.". Bu cok fazlaydı demek ki sünepe fazla kılıbıktı. Kapının hen sağ tarafında beni bekleyen Ateşe doğru ilerledim , yanına yaklaşıp öptüm arabaya bindik ve eve doğru yol aldık.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 19, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

REEl WARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin