Fly Away

Bölüm 1 - Cinayet

Mayhem şehri barışçıl ve suç işlenmeyen, düzenli bir şehirdir. Bunun sebebi ise çok başarılı bir cinayet ekibinin olmasıdır. Bu ekip eğer suçluyu arıyorsa, dünyanın tek bir lideri olsa ve o suçlu olsa bile paçayı kurtaramaz. Bu cinayet ekibinin şu ana kadar çözemediği bir cinayet bile olmadığı söylenir. Aslında her söylenene inanmamak lazım. Belki gizledikleri bir şey olabilir. Ekibin lideri olan Fel bunun hakkında hiç konuşmasa da diğerleri öyle bir şey olmadığını söyler. Peki ya Fel neden bir şeyler söylemiyor ? Acaba bir şeyler mi saklıyor ?

Fel bekar, gizemli bir kişiliğe sahip, çok konuşmayan 28-30 yaşları arasındaki bir insandı sadece. Aslında yaptığı şeyler ekibinde merakını uyandırmıştı. Hiç cinayet olmadığı halde işine organize olan biri olan Fel'in bir şeyler sakladığını düşünüyorlardı. 

Bir gün ekibin çömezi olan Harry, Fel'in odasına girdi. Tüm ekip ona yapma dediği halde o cesaretini toplayıp içeri girmişti. Daha sonra Harry, Fel'e soruyu sordu. 

Harry: Daha önce kaçırdığınız bir suçlu veya kapatamadığınız bir dosya var mıydı ?

Fel yavaşça sandalyesinden kalktı. Sakalıyla biraz oynadı ve düşünüyormuş gibi bir hareket yaptı. Daha sonra hızlıca sandalyeyi alıp Harry'nin üstüne fırlattı ve onu tekmeleyerek dışarı çıkardı.

Çözemediği bir cinayet için bu kadar sinirlenmesi gerekli miydi ? Belki de işin içinde başka bir şeyler vardı. Fel 2 dakika sonra odasından çıktı ve herkese 1 hafta izin verdiğini söyledi. Daha sonra evine gitti ve hızlıca yatağına girip uyumaya çalıştı. Yine olmuyordu... Ne zaman olmuştu ki ..? Yatağının yanındaki komidinin orta çekmecesinden uyku hapını çıkardı ve masadaki bir bardak şarap ile birlikte yuttu. 

Fel daha fazla düşünmek istemiyordu çünkü uyuyamıyordu. Uyumak istiyordu ve uyuyacaktı. Daha sonra kafasını yastığa koyup tavana baktı. Yavaş yavaş gözleri kapandı ve uykuya daldı. Uykusunun tam ortasında çalan telefona uyandı. Bu tanıdık birinin numarası değildi. Fel telefonu açtı.

Fel: En azından gizli numaradan arasaydın... Tespit etmemiz daha da zorlaşırdı. Kimi öldürdün sen bakalım ?

Arayan kişi: Gizli bir hayranınım, bir sürü cinayeti çözdün. Önüne çok fazla cinayet koydular ve hepsini kabul ettin. Sen gördüğüm en başarılı cinayetçisin. Bende sana bir sürpriz hazırlayayım dedim. Ha bu arada.. gizli numaradan aramaya üşendim. Daha çok fazla işim var. Sayemde seninde çok fazla işin olacak. Mutlu olmalısın... İstersen cinayeti çözmeye televizyonu açarak başlayabilirsin. Tüm kanallar şaheserimi gösteriyor. Çok mutluyum ! sonunda dikkat çekebildim.

Saat 20:00 civarlarındaydı.

Fel telefonu kapattı ve televizyonu açtı. Eskiden uğraştığı katiller ona çok toy geliyordu. Bir tanesi cesaretini toplayıp saldırmıştır diye düşünürken reklamları gösteren kanalı değiştirdi ve gördüğü şey karşısında ne yapacağını bilemedi. Şehir merkezinde 34 tane polisin aynı gecede ve aynı yerde bıçaklanarak öldürüldüğü söyleniyordu. Daha sonra uzaktaki bir binanın tepesinde duran bir silüet görüldü. Silüet, canlı çekim yapan kameraya hızla bir telefon fırlattı ve kamera zarar gördüğü için yayın kesildi. Fel, diğer kanallardaki yayına bakmaktansa olay yerine gidip araştırmayı tercih etti. Arabasıyla olay yerine giderken ekipteki herkesi tek tek aradı ama herkes yurtdışına veya şehirdışına çıkmıştı. Fel sinirli olduğu için ve bir işe yaramayacağı için Harry'i aramamıştı. Olay yerine giden Fel, Harry'i araştırma yaparken gördü. 

Fel: Şu ana kadar olan bilgileri sen mi verdin ?

Harry: Evet efendim.

Fel: İyi iş, bu cinayette sadece ikimiz varız. 

Harry: Çözmek için her şeyi yapacağım efendim. 

Fel daha sonra kameraya fırlatılan telefonu istedi ve telefonu eline aldı. Telefonun fırlatıldığı binanın tepesine baktığında hiç kimseyi göremedi. Daha sonra Fel'in elindeki telefon çaldı. 

Arayan kişi: Bu seni az önce aradığım telefon. İstersen numaralara bakabilirsin. Her neyse... Ben ne kadar hızlı olsam bile sana çok güveniyorum. Hem sen uyumak istiyordun değil mi ? Ben uzaklaşana kadar biraz uyusan güzel olurdu değil mi ? 

Fel sesini çıkarmadı ve telefondan gelen bir ses duydu. Katil sesi konuşarak bastırmaya çalışıyordu. Telefonun içinde patlayıcı sistemi olduğunu anlayan Fel'in yapacağı bir şey yoktu çünkü telefonu nereye fırlatsa birilerine gelecek ve onlar ölecekti. Fel patlayıcı sisteminin zamanlı olduğunu düşünerek onu havaya fırlattı fakat havadayken patlamayınca Fel, karşısında duran Harry'e gülümsedi. Daha sonra telefon Fel'in eline düştü ve patladı. 

Arkadan megafonla biri konuştu.

"Uyku Zamanı"