Bir

308 17 3
                                    

•TARAYA•

''I don't think you even realise, baby you're saving mine'' *şarkı sözü*

Harry, ünlü şarkı 'Diana'nın son cümlesini söylediği anda kalabalıktan sağır edici alkışlar ve çığlıklar yükseldi. Kalabalık çok karışıktı, en güzel duygularla birbirlerini kavrayan hayranlarla doluydu. Arenada hepimiz birdik. Bizi mutlulukla karşılayan beş erkeğe bağlı insanların oluşturtuğu bir aile gibi.

Sahne arkasında oturdum ve şarkı boyunca akan gözyaşlarımı sildim.
Abimin konuşmaya başladığını farkına varınca dikkatlice sahnenin ortasına doğru baktım.Hala yüksek sesle çığlık atıp pankartlarını sallayan birkaç insan olsa da aniden tüm arenaya bir sessizlik çöktü.

Sonra onu gördüm. Benimle aynı kanı paylaşan, benim için neredeyse herşeyi yapabilcek,6 ay boyunca görmediğim adamı.Orda duruyordu ve hakettiği hayatı beni gerçek kardeşleri gibi gören 4 yetenekli grup arkadaşıyla yaşıyordu.

Beni gördüklerinde hepsi çok çoşkulu görünüyorlardı. Tereddütsüz bir şekilde doğruca Niall'a koştum ve kendimi onun kollarına attım. Elektro gitarının ucu karnıma batsa bile bunu kafama takmadım. Umrumda olan tek şey bu mükkemmel buluşmaydı.

''Seni çok özledim bubby*'' Kulağına doğru fısıldadım.Burnuma birkaç yıldır alışık olduğum Armanı Diamonds**'ın kokusu geldi. Muazzam Armani nefretimden dolayı, genellikle bu kokuyu alınca burnumu tiksinmiş bir şekilde kırıştırırdım lakin bu sefer minnettarca kokuyu içime çektim.

Kalabalık, selamlaşmamıza tanık olduğunda bir şamata içerisindeydi.

Niall hafifçe güldü ve ardından ''Bende seni özledim Tarry. Aradan altı ay geçtiğine inanamıyorum, senin için çok endişelendim.'' dedi. Şakasına somurttum. '' İyi ve güvende olacağımı zaten biliyordun.''

Sahnedeki herkese (Zayn, Harry, Louis,Liam) kemik kırıcı sarılmalarla saldırdıktan sonra Liam kulağıma yaklaştı ve''Sahne arkasında bekleyebilirsin,Konseri bitirir bitirmez gelip seni alacağız.Seni gerçekten çok özledim'' dedi

''Bende seni çok özledim Liam.'' Ona cevap verdikten sonra mikrofonunu yeniden eline aldı ve ''Evet arkadaşlar. Taraya şimdi gidiyor. Lütfen hepimiz ona el sallayabilir miyiz?'' diye bağırdı.

Boğazlarının hala nasıl ağrımadığını merak ediyordum. Onların yerinde ben olsaydım, büyük ihtimalle şu ana kadar dilsiz kalmıştım.Herneyse

Birsürü kişi bana el salladı. Bu sırada Niall yüzündeki 'Hadi, birşeyler söyle' ifadesiyle bana bakıyordu. Kalabalığa doğru döndüm, elime görevlinin uzattığı mikrofonu aldım.

''H-h-hoşçakalın! İnanın bana, buradaki manzara olağanüstü!''

Harry korumacı bir şekilde arkamda duruyordu. Birden bire avucuma bir paket Oreo düştü.
''Bunu atanın kim olduğunu bilmiyorum ama çok teşekkür ederim. OREO BENİM FAVORİM!''

Grup dahil herkes gülüyordu ve alkışlıyordu.Bununla birlikle tatlıca elimi salladım, merdivenlerden indim ve sahne arkasına doğru yöneldim.

Dürüst olmak gerekirse kendimle gurur duyuyordum.Bayılmadım,ağlamadım veya yere düşmedim.Bence lanet olası bir şekilde etkileyiciydi fdskfkddfjds

• ••••••••••••••••••
Kafamı sahne arkasındaki koltuğa yerleştirdim. Bir yandan gittikçe şiddetlenen migren ağrısını düşünmemeye çalışıyordum. Saatime göre çocukların Meet&greet'i yaklaşık 1 saat sürecekti sonrasında ise yeniden görüşebilecektik.

Malesef negatif düşüncelerimi kontrol altına alabilme girişimlerim yalpalanıyordu. O an bir panik atağın yolda olduğunu fark ettim.

Derin nefes al Taraya. Derin bir nefes.

Enamoured(Türkçe Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin