Ben Emma
Hep büyük beklentilerle hayatımı yaşadım. Ama bu beklentilerim asla olmayacakmış gibi bana arka arkaya tekme attılar.Yine aniden alarmım çaldı. Gözlerimi açtığımda
"Tanrı'm yinemi okul" dedim.
Okuldan bıkmıştım. Ya neden varki okul özellikle tarih dersi. Aaa bide şansa bak bide bu gün tarih sınavım var. Herzamanki gibi sadece deftere bakmamıştım. Sınavlara çalışmak bana Görelim değil. Zaten dün annemden azar yiğe yiğe deftere bakmıştım. Hem sanki tarihi öğrensek doktor olunca soracaklar!
Hemen üstüme günlük giydiğim şortumu ve Sıfır Kollu tişörtümü aldım.
Annem
"Emma hadi kahvaltıya"
"Tamammm" diye odamdan bağırıp hızlıca aşağı indim.
Kahvaltıda peynir felan vardı ama ben dolaptan nutellayı Alıp yemeye başladım.
"Sonrada neden kilo aldım diyorsun"dedi dinlemedim alışmıştım
Sonra babama seslenip
"Sende hep alma bunlardan" dedi. Babam bu aralar hep telefonla görüşüyordu. Kendisi müzik şirketlerinin danışmanlığı gibi işler yapıyor. Ben hemen annemi öptüm ve okula gitmek için Kapıya Yürüdüm. Kapının yanındada ayna vardı anneme çaktırmadan aynaya bakıp "yok ya kilolu değilim" deyip rujumu sürdüm.
Evet okula doğru yürüyordumki süper Tristan arkadaşlarıyla yanımdan koluyla omzuma vurarak geçti. Önümdeydi. Biraz yürüdükten sonra arkasını döndü ve
"Aaaa Emma bizi takip mi ediyor" dedi gülerek. Ben artık sinirleniyordum.
"Aynı okuldan olduğumuz için bu yoldan yürüyorum. Tabi sen okula gidiyomusun bilemem" dedim. Yanındaki erkekler "ooooo" dedi Tristan Gözlerini devirerek kızlara döndü. Bay tris'e laf sokarsanız susar. Yan tarafta James Brad ve Connor yürüyordu. Hemen onlara döndüm ve James'e bakarak el salladım. Onlarda görüp salladılar.
Tanrımmmmmm! Bir insan bu kadar mı mükemmel olur. Hayallerindeki erkek. James. O kasları ve davranışları. Ona bayılıyordum.
James Brad ve Connor, Tris'le nasıl grup olabilirlerdi. Nasıl iyi anlaşabilirlerdi. Hepsi ayrı kafaydı. Tris grubu görünce Yanlarına gitti ve okula ulaştık. Içeri girdiğimde Sophie'yi gördüm. Yanına gittim ve oda farketti Tris arkamdan bize bakıp sırıtıyordu.
"Yine ne yaptı sana"
"Herzamanki gibi, önemli değil"
Sophie ona aşırı şekilde sinir oluyordu.
Evet şimdi size Sophie'yi anlatayım. Mavi gözlü, büyük göğüslü, güzel fizikli Zayıf bir kızdı. Her Erkeğin istediği kızdı ama o Brad'den Başkasını istemiyordu. Brad'e bayılıyordu.
1. Derse girdik ve evet sınav! Çıktığımda yine berbat geçmişti. Sophie'yle dolaba gittik. O sırada Brad geldi ve
"Bu akşam boşmusun?" dedi. Utandığı belliydi.
Sophie "e-e-e" dedi ve ben hemen araya girip
"Tabikide boş oda bu Plan'ı düşünüyordu. Nerede buluşacaksınız?"
"Akşam onu evinden alırım" dedi ve gitti.
Sophie koluma vurdu ve bende gülerek
"Yaaa sanki ne yaptım" oda güldü ve diğer derslere girdik.
Ve son ders. Sophie Brad'le buluşacağı için başımın etini yedi. Okul çıkışında evlerimiz ters yönde diye bir an sevindim. Tam Kapıdan çıkıyordum. Arkamdan biri 'Emma' diye bağırdı. Döndüm ve bu James. Kalbim çok hızlı atıyordu. Nefes nefese
"Bu akşam boşmusun"
"Ş-şey e-evet"
"O zaman bu akşam takılırız" dedi bende tamam dedim. Telefon numaramı aldı. Eve giderken birlikte gittik. Onun evi bir kaç sokak ilerideydi. Ben eve girerken.
"Akşamı unutma" dedi. O ilerledi ve arkamda Tris vardı. Koluma dokundu ve
"Siz sevgilimisiniz" dedi sırıtarak
"Bundan sana ne olsak ne olcak"
"Ben onun için sormadım. Senle asla kimse çıkmazda ondan" dedi ve bu evet Tris'ten bir tekme. Ben ona sinirlice bakarak evin kapısına koştum. Oda ilerledi. Eve girer girmez annem
"Geldinmi kızım" dedi. En sinir bozucu kelime
"Yok anne gelmedim" dedim ve odama hızlıca çıktım.
Tris aşırı şekilde sinirimi bozmuştu. Ağlıyordum. Sinirim bozulunca aniden ağlarım. Aşırı ağlamıştım. Gözlerim kıpkırmızıydı. Birden bir numara mesaj attı ve
"Hey ben James. Seni evden alacağım 20 dk'ya oradayım"
"Tamam bekliyorum" yazdım ve numarasını kaydettim.
Hemen Üstüme güzel birşeyler aradım. Altıma çok kısa bir şort Üstüme kısa beyaz bir tişört giydim. Bir tanede converse giydim ve son olarak saçlarım. Saçlarım açık kahverengi ve hafif dalgalıydı. Saçlarımıda açık bıraktım. James
"kapıdayım" diye mesaj attı camdan baktım ve son model arabasıyla ordaydı. Aşağıya indim ve
"Anne ben çıkyorum" dedim
"Nereye kızım"
"James'le gezeceğiz" dedim oda
"Peki dikkatli olun"dedi. Karşı çıkmadı çünkü. James'i biliyordu. Çok iyi bir insandı. Dışarı çıktım ve hayır arabaya doğru gittim. Ön koltuğa bindim ve James "çok güzel olmuşsun" dedi bende "saol" dedim gülerek. Sonra arkadan bir öksürme sesi geldi ve hayır bu tris. "Merhaba senin gözlerin neden kızarık" dedi sırıtarak.
James "aynen ne oldu bir sorun mu var?" Bende "yoo hayır gayet iyiyim" deyip önüme döndüm. James
"Onun gelmesi sorun mu?"
"Hayır" dedim göz devirerek.
Hayır bu benim beklediğim gibi bir görüşme olmayacaktı. Daha yemek yememiştim. James
"Önce yemek yemeye gidelim"dedi. Karşı çıkmadım. Arkadan Tris sırıtarak bana bakıyordu. Bende aynadan ona bakıp bu gün neyi mahfetecek düşünüyordum.
Restorantta geldik ve içeride bir masaya otuduk. Ben James'in istediği adını bilmediğim şeyden istedim. Ve konumaya başladık. James bu gün Connor'un üstüne bir kase puding döküşünü anlatıyordu. O kadar komiktiki sanki biraz fazla sesli gülüyordum. O an yemek geldi ve yemeye başladım. Çorbada vardı son olarak Tris'e Çorpa verilirken eliyle Alıp James'in üstüne döktü. James bağırdı. Yanıyordu. Ben hemen yanına koştum ve peçete Alıp üstünü sildim. Gömleğini çıkardık. Kıpkırmızıydı.Tris
Çorbayı dökmemin nedeni James gitsin diye. Ana işler planladığım gibi değil. Gömleğini çıkardı. Ona ilgi gösterdi hayır böyle olmamalıydı.Emma
Tris
"Bence lavaboya gitsin" dedi ve oda başını sallayıp gitti. Tris'le tek kalmıştık.
"Aaa ne kadar güzel bir buluşma değil mi?" dedi.
"Bilerek yaptın değilmi hepsi senin suçun. Benden nefret ediyorsun diye ona karışma"
"Waay onuda korurmuşsun" dedi ve o an sinirden elimi kaldırdım ve o an James geldi.
"Hey ne oluyor burda"
"Bilmiyorum sen olmasan döverdi" dedi Tris. Ukala işte
"Ha-hayır öyle değil bana d-"
"Tamam sıkıntı yok" deyip James oturdu. Tris hemen "lavaboya gitmem Lazım" dedi ve gitti. O Sırada onla yanlız kaldım.
"Senin sevgilin var mı?"
"Ha-hayır şu an yok. Hemen ben sana şey diyecektim"
"Ne diyecektin"
Ondan hoşlandığımı söyleyecektim. Evet bunun zamanı gelmişti.
"Bak uzun zamandır senden hoşlanıyorum" dedim ve James çok Şaşkın bir yüzle bana baktı ve "bi-bi dakika" dedi ve Tris yavaş yavaş alkışlayarak yanımıza geldi. Ve evet ben rezil olmuştum.
"Vay vay. Emma'nın büyük aşkı" dedi ve ben ne yapcağımı şaşırıp ayağa kalktım. Yürürken ayaklarım titriyordu. James şaşkındı Tris gülüyordu. Ben ağlıyordum. Ve evet 2. tekmem.
Sanırım James'le olmam mümkün değildi. Bu bir hataydı. Ağlıyordum. Hemde sesli. Kendimi tutamıyordum. Hemen bir taksi tuttum ve eve gittim. Yolda abi soruyordu. Yaşlıydı. "Ne oldu be kızım. Bu ağlama ne" dedi ben
"Amca ben aşık oldum bu benim en büyük suçum" dedim ve oda değişik bir sürat yaparak beni Bıraktı.Eve geldiğimde....
KITABIM DAHA YENİ. BEĞENIRSENIZ VE YORUM YAPARSANIZ SEVINIRIM. xxx sizi seviyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Piskopatım -Evans
Teen Fiction-Baba sen ne yaptın +Sadece işimi yapıp onları işe aldım -Hayırr! Sadece onları işe almış. The Vamps grubu babamla çalışacak hayır! İçlerinde Tristan'da var ve onla önceden tanışıyordum. Kendisini beğenmiş aptal biri. Ondan nefret ediyorum. Bana yap...