UYUŞTURDUCengiz kapıyı açarmısın diye bağırıyor birisi, ardı arkası kesilmiyor kapıya vuruyor, avazı çıktığı kadar bağırıyor. Dün gecenin verdiği yorgunluk cengizi baymış, uyanması güç hale getirmişti bulunduğu odanın camı kırılınca zıplıyor yerinden, ne olduğunu anlamaya çalışırken kırılan camdan bakıyor aşağıya neyse ki önemli birşey olmadığını anlıyor başınn tatlı belası bir o kadar sevdiği can arkadaşı hasan paşa. Aslında bu tür durumlara alışık olmalıydı cengiz. bu Hasan paşa'nın kırdığı ilk cam değildi çünki, uyku sersemi olması cengizin panik yapmasına neden olmuştu.
'' Çık yukarı paşam hazırlanmam zaman alır. '' diye seslendi kırılan camdan cengiz
'' Tamam cengiz han bey geliyorum al gardını '' diyordu hasan paşa espirili ve komik birisiydi hasan paşa koşar adımlarla merdiveni çıkyordu ve nihayet cengizi görebilmişti. Komidinin üzerine 150 tl koydu ve oturdu cengizin karşısına. Cengiz komidinin üzerindeki parayı işaret etti.
-bu nedir paşam ?
-kırdığım camın parası '' dedi ve gülümsediler.
Hasan paşa iç geçirdi ve ayaklarını masanın üzerine çapraz uzattı az önceki olay hiç yaşanmamış gibiydi hasan paşa kül tablası istemesine gerek yoktu. Cengiz getirip masaya koyacaktı alışılmış birşeydi hasan paşa nezaman o masaya ayaklarını uzatsa cebindeki sigara paketini çıkarıp sigarasını yakardı bu aynı zamanda o sigara bitene kadar cengizin hazırlanma süresiydi.
'' Cengiz bey bugünki planımız nedir?
'' Bilemiyorum sahile inip yürümeye ne dersin?
'' Olabilir iki laf ederiz
Hasan paşa sigarasından son bir fırt aldı ve söndürdü, o sırada cengiz marka spor ayakkabılarını giyiyordu çokca parası yoktu ama onun ayakkabı marka takıntısı vardı. Ve nihayet evden çıkabileceklerdi anahtarıyla kapıyı kilitleyip merdivenden ikişer adım atarak inmeye başladılar. Sahile doğru yol alacaklardı.
'' cengiz birşeyin mi var sanki bugün durgunsun bir sorunmu var ?
'' hayır paşam herşey yolunda biraz yorgunluk sadece
'' Peki öyle olsun
Cengiz hernekadar birşeyinin olmadığını söylesede Hasan paşa öyle anlamamıştı birşeyler sezmişti hissediyordu 7 yıl olmuştu arkadaşlarının süreci bu az bir zaman değildi üstelik günün çoğunluğu birlikte geçiyordu. Hasan paşa pek aldırmamıştı Sahile doğru yol alıyorlardı biraz ilerde büfeden iki kola aldılar ve yürümeye devam ettiler bugün ikiside klas giyinmişlerdi cengiz pembe lagosun altına buz mavisi pantol hasan paşa oduncu gömleğiyle ve keten pantolunuyla göz dolduruyordu.. hasan paşa mavi gözlüydü bu onu daha asil kılıyordu.
gösteriyordu cengiz uzun boylu ve vicutluydu bu karşı cinsteki yaşıtlarını etkilemesine yetiyordu. İstanbulun eşsiz manzarası karşısında sahil turu atıyorlardı muhabbet ede ede. insanlar vardı çevrede hatta bugün herzamankinden karabalıktı biraz sıcaklayınca bi kafede oturmaya karar verdiler az ilerde oturup muhabbet edebilecekleri deniz manzaralı eşsiz güzelikte şirin bir kafe var.
-sanırım bugün kendimi iyi hissediyorum paşam
-bende öyle hatta bomba gibiyim
-o halde atomlar benden
-buna yok diyebileceğimi sanmıyorum
- peki ozaman iyi şanslar'' dediler ve kahkahayı bastılar. Atom içince kendilerine enerjik ve şanslı hissederlerdi bu sadece işin espirisiydi kendi aralarında.