Sabah kalktığımda saatin 08:23 olduğunu görüp hemen yatağımdan ayrıldım ve banyoma gidip günlük işlerimi hallettikten sonra giyinme odama gidecektim ki telefonum çaldığı için masamın üzerinden telefonumu alıp ekranına baktığımda babamın aradığını gördüm bekletmeden açıp tatliş bir ses tonu ile
D: efendim babacım dedim
B: alo defne ben iki yıllık bir iş seyahatine çıkıyorum kızım kendine dikkat et bir de kapının önüne diktiğim korumalara karşı çıkma ben İstanbul da olmayacağım için onlar Zeynep le ikiniz okula götürecekler lütfen buna izin ver sonra aklım siz de kalmasın tamam mı Defne ? dediğinde sesimi çıkarmadım tamam benim için tehlikeli bir hayat olmuş olabilir ama korumalarla gezmeyi sevmiyordum ben bu düşüncelere dalmışken babamın sesi ile irkilip hemen
D: tamam baba şimdi hazırlanmam lazım sonra ararım ben seni...
dedim ve telefonu kapatıp giyinme odama girdim ne giyeceğime karar veremiyordum bu yüzden elime gelen ilk mini elbisemi alıp giydikten (multide)sonra ayakkabı dolabımdan siyah bilekte bağlanan önü açık topuklularımı da alıp giydikten sonra makyaj masama geçip hafif bir makyaj yapıp saçlarımı da su dalgası yaptım siyah el çantamı da alıp içine telefonumu ve gerekli olan bir kaç malzemeyi alıp aşağı indiğimde Ayşe Teyze kahvaltıyı hazırlamıştı mutfağa gidip Ayşe Teyze sarıldıktan sonra
D: Ayşe teyzem günaydın bakıyorum da yine döktürmüşsün bu gidişe kilo alcam olmaz ki ama yaa bizde form da kalmalıyız hem değil mi?
Dedim gülerek Ayşe Teyze de gülerek bana baktı ve
A: Defne bi deri bi kemiksin zaten ne kilosu sen bir tepsi börek yesen gram kilo almazsın hem benim kara kızım nerde Zeynep onun istediği kekten yaptım portakallı
dediğinde arkadan uykulu sesiyle
Z: Herkese günaydın benim kekim nerde iki dilimcik yesem zaten sabah sabah bi susmadı şu Defne gıcık oldum ya
dediğinde yüzümü buruşturup kahvaltı masasına geçtim portakal suyumu içtikten sonra bir kaç bir şey yedim ve kalkıp kapının oraya gelip kendimi son kez aynada süzerken Zeynep e seslendim
D: Zeynep dışarıda ki korumaları ayarlıcam 5 dakik a içinde hazır ol tamam mıdedim ve kapıdan çıkıp korumalarla tanıştıktan sonra 3 korumayı yanımıza aldım diğer ikisini de evin arka tarafına gönderdim korumalar dan biri arabamı garajdan çıkardıktan sonra Zeynep in de arabasını getirdikten sonra onlarda kendi arabalarına geçtiler Zeynep de geldiğinde üstünde siyah tulumu vardı ayakkabıları.ve çantası fosfor renkte sarıydı saçlarının kıvırcıklarını da belirginleştirmişti o land rover ına bindi ben de kendi arabama binerek okula sürüyorduk konvoy gibiydik en başta ben sonra Zeynep en sonda da korumalar vardı okula giriş yaptığımızda arabaları okulun bahçesine park ettikten sonra korumalar bahçe kapısının orda biri de arabalarımızın başında beklemesini söyleyip Zeynep yanıma geldi ve baraber okula doğru yürümeye başladığımızda herkesin gözü bizim üzerimizdeydi yani şu anlık polis eğitimi gören yere böyle girmek ne kadar doğruydu bilmiyorum ama sadece bugün kaydımızı yaptırıp ders programı filan lazımdı onları giysileri filan almamız lazımdı onun için okula gelmiştik okul müdürünün olduğu yere girip kaydımızı yaptırıp banka hesaplarına bir miktar para yatırdıktan sonra giysileri almak üzere muhasebeye girdik uygun olanları alıp okuldan çıktık korumalara giysileri yerleştirmesi için verdikten sonra arabayı çalıştırmak üzere kontağı çalıştırdım diyordum ki arabam çalışmadı Zeynep ise arabasını çalıştırmış bana ' ne oldu ' dercesine baktığında telefondan ' arabam çalışmıyor ' diye mesaj atıp arabamdan aşağı inip kaputu açtım az da olsa arabalardan biraz anlıyordum baktığımda hiç bir sorun gözükmüyordu tekrar çalıştırmak için arabaya bindiğimde uyarı yerinde yabancı olarak bir şey yazıyordu okuduğumda türkçesinin beyninden elektrik kesilmişti daha türkçesi akü bitmişti çantamdan çıkardığım ıslak mendille ellerimi silip çantamı alıp arabayı kilitledim Zeynep in arabasına binip eve geçtik korumalardan birini saniye yollayıp akü almasını söyledim yarın değiştirirdim şimdilik Zeynep in arabasıyla idare edecektim eve geldiğimizde giysileri yarına hazırlaması için Ayşe Teyzeye verip yukarı odama çıktım elbiseden kurtulup şortlu tulumlarımdan birini giydim saçlarımı dağınık topuz yapıp makyajıma ellemedim ayakkabı olarak da beyaz sporlarımı giyip çıktım tulumumun cebine kredi kartımı ve telefonumu koyduktan sonra beyaz kulaklığımı da alıp Zeynep in odasına girdim baktığımda dolabının karşısına geçmiş bakınıyordu beni görünce gülümseyip yanıma geldi
kolumdan tutup dolabının önüne geçirdi
Z: Defne aşkitom ne giysem karar veremiyorum yardım et yaa
demesiyle dolabı iyice karıştırıp onada şort tulumu alıp eline tutuşturdum ayakkabı dolabını açıp babetlerinden toz pembe renkli olanı verdim ve giyinme odasında onu yanlız bırakıp odasına geçtim yatağının üzerine oturup beklemeye başladım en sonunda çıktığında her zamanki gibi çok tatliş olmuştu
D: hayatım çok güzel olmuşsun yaa birde şey dicem alışverişten önce yemek yiyelim mi bem acıktım da
dediğinde gülerek bana baktı ve olumlu anlamda kafasını salladı makyaj masasına geçip eyeliner ve rimelini sürdükten sonra çantasını ve arabanın anahtarını alıp odadan çıktık aşağı inip arabaya bindik gidecektik ki korumalar da arkamızdan gelmek üzere arabalarına bindiler can sıkıcı olsalar bile gelmeleri gerekiyordu yoksa babam daha sıkı bir koruma sistemi kurcaktı üzerimizde napalım artık katlancaz Zeynep hareket ettikten sonra korumalarda arkamızdan geldiler her zaman yemek yediğimiz resterona girip yemeklerimizi de söyledik çapraz masamızda ise korumalar vardı onlara da yemek siparişi verdikten sonra Zeynep le beraber yemeklerimizi yemeye başladık yemeklerimiz bittiğinde kahvelerimizi de içip hesabı ödeyip cafeden kalktık AVM ye geldiğimizde garaja arabalarımızı park edip asansörle yukarı katlara çıkıp ilk olarak giyim mağazasına girdik ben bir kaç elbise denedim beğendiklerimi aldım aldıklarımı korumalara verip onlar taşıyorlardı Zeynep de çok güzel kırmızı mini bir elbise aldı aldıkları içinde en çok onu beğenmiştim tam bedenine oturmuş ve çok seksi gözükmesini sağlamıştı gerçekten gözşerimi alamamıştım AVM de biraz daha dolaştıktan sonra ayakkabı mağazasına girdik aldıklarıma uygun ayakkabılar ve çantalar aldıktan sonra oradan da çıktık çok yorulmuştum bir kaç mağzaya daha baktıktan sonra garaja inmek üzere asansörlere doğru yürümeye başladık canım sıkıldığı için telefonumla ilgilenerek asansöre bindik garaj katına geldiğimizde indik ben hala sosyal medyada bir şeylere bakıyordum sonra arabayı bulduğumuzda karşıya geçmek için hareket etmiştim ki araba çok hızlı bir şekilde bana geliyordu öylece kalmıştım korkuyordum ama kıpırdayamaz bir şekildeydim sonra birinin beni kolumda ve belimden tutup hızlı bir şekilde çekti ve ayaklarımız dolanıp ben beni kurtaran adamın üstüne düştüm gözlerimi onun gözlerine sabitleyip bir kaç dakika bakındıktan sonra kendimi toplayıp adamın üstünden kalktım esmer uzun boylu biriydi ve baya yakışıklıydı sonra yanıma Zeynep geldi ben hala adama bakıyordum o ne olursa olsun kendi hayatını tehlikeye atıp beni kurtarmıştı
D: eee şey ben çok teşekkür ederim yani siz kendi hayatınızı tehlikeye attınız tabi bu teşekkürle telafi edilmez ama yine çok saolun bu arada ben Defne
Dediğimde adam elimi sıkıp
Ö: önemli değil kim olsa aynısını yapardı bir şeyiniz yok ya bende Ömer.. Ömer İplikçi
Dediğinde uzattığı eli sıkıp
D: yok yani bir şeyim yok tekrar teşekkürler sizin yaptığınızı hiç kimse yapmazdı korumalarım var ama hiç öyle bir şey yapmadılar gerçekten teşekkürler size iyi günler
Dedim ve Zeynep in koluna girip arabaya bindim Zeynep te arabaya bindikten sonra arabayı çalıştırdı hala şoktaydım sanırsam sadece yola bakıyordum boş boş bir an Zeynep in " geldik " sesiyle irkilip eve geldiğimizi fark ettim arabadan inip kapının ziline basıp içeriye girip direk yukarı odama girip üstümü değiştirdim ve yatağıma uzandım bu olaydan sonra arabada gelirken düşündüğüm tek şey yaa beni kurtaran birisi olmasaydı ben bu güzel hayatımı yarıda bırakıp mezara girseydim ama Ömer beni kurtardı garipti ama nedense etkilenmiştim bunları aklımdan geçirirken gözlerime daha fazla direnmeyip kendimi uykuya bıraktım.
ZEYNEP
Ayşe Teyzeye herşeyi anlattıktan sonra odama çıkıp çantamı bırakıp Defne nin odasına girip baktığımda uyuyordu yatağının kenarına oturup saçlarını okşarken gözünden düşen damlayı gördüm neden uykusunda ağlıyordu ki anlamamıştım yataktan kalkıp üstüne örtüyü örtüp kapısını kapadım çok zor bir gün geçirmişti zaten annesi de böyle ölmüştü trafik kazası ,toparlanması inşallah çok zaman almaz yoksa kendini dağıtabilirdi zaten sırf annesinin katillerini bulmak için polisliği seçmişti bu son yılımızdı komiser oluyorduk Defne nin de ilk işi annesinin katillerini bulmaktı bende odama geçip bilgisayarımda biraz dolandıktan sonra erkenden yattım yarın okul vardı eğitim görüyorduk özel olarak yarın yorucu bir gün olacaktı o yüzden dinlenmem lazımdı bende üstüme pijamalarımı geçirip yatağıma yattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAY UKALALAR
De TodoZeyker ve DefÖm çiftleri ve özel harekat polis meslekleri ile tanışıp aşklarını yaşamaları Z E Y K E R VE D E F Ö M çifti sizleri bekliyor.....