SBY-1

27 1 0
                                    


Cebimdeki bozuk 10 kuruşların sesi kulağımı tırmalarken okuldan çıkmış - biz ona özgürlüğe kavuşmuş diyelim- otobüs durağına yürüyorum. Üstümdeki gömlek beni kaşındırırken,sağ tarafı kaçmış olan külotluçorabım da ayrı bir rahatsız edici. Eve gidiyorum diye umursamadım. Kulaklıklarımdan gelen müzik bittiğinde ve kendi yenilemeye başladığında durak gözükmüştü. Karşıki dağlara of çekerek ayak uçlarıma baktım. Su birikintisi ayakkabılarıma yeni bir tarz katmış benim de sinirlerimi tepeme attırmıştı. Ben o Supergaları babama aldırana kadar 6378282863. yaş günümü kutluyodum. Eve bizinkiler de beni kutlar artık. Oflamalarım bitmezken durağa vardım. Ve beklemeye başladım. Durakta 30larında, takım elbisesiyle iş adamı havası veren bir adam ve bir elinde pazar arabası olan bir teyze vardı. Beklerken müziğin nakaratına geldiğimde bir gök gürüldemesiyle irkildim. Yağmur çiselemeye başlamıştı. Otobüs sonunda geldiğinde suratsız şoföre bakmadan parayı uzatıp arkalara ilerledim. Otobüs yaşlı doluylu. Koltukta bir tane genç yoktu. Arkadalarda bir yerde bakınırken elinde kırmızı bir araba olan 5 yaşlarında bir çocuk gördüm. Hani otobüste ayaktaki amca gelirde başına dikilir sonra senden yapabildiğin kadar gerçekçi bir horlama sesi çıkarmaya çalışırsın ya ben onu yaşlı versiyonunda, çocuğa yapmaya karar verdim. Yol uzun zaten, gidip çocuğun başında 3 dakka dikildim. 2 dakka pis pis baktım. ( bunların hepsini de horlama taklidini yaparken dede gitmiş mi diye gözümü milimetrik şekilde açıp izlerken öğrenmiştim.)
"Anan baban yok mu evladım senin ?" diye sordum çocuğa bıkkın bir şekilde.
" Ben kuystan çıyktım şimdi eve gidiyoyum." dedi.
"Kalk da acık ben oturayım. Valla ayaklarım çıktı."
Çocuk birden gülmeye başladı. Neden ? Ayaklarım çıktı diye. Çocuğa dayanamayip kolundan tutup kaldırdım vesonunda kıçımı koyacak bir yer buldum ve otobüslere koltuk koymayi akıl eden kiş8yi alnından öpüp İstanbul Büyükşehir Belediyesi Otobüscüler Derneğine şükrettim. ( Doğru adını kim biliyo allah aşkına çıksın). Sonra çocuğun ağlama sesi duyuldu o benim çooook nadir kulaklarım tarafından. Yazık bana harcanıyorum buralarda. Mesela bi Beyonce komşum olsun. Lady gaga apartman görevlim. Adele kapılara gelen falcı bacı. Rihanna alt sokaktaki türkü barın assolisti falan. Çocuğun ağzını kapatıp şirince sırıttım. Sonra baktım durmuyo yanımda oturan ve horlayarak bir nevi ulusa sesleniş yapan amcayı itekleyip çocukla amcayı bir koltuğa sığdırmayı becerdim. Amca kütük gibi uyuyo ki hiç bişey hissetmedi. Ne nineler gorüyosa şimdi...Fesat tarafım benliğimi kemirirken çocuk koltuktan kalkıp 2 durak sonra indi. İnerken öyle bir bakış attı ki ben bile korktum. Ooo... Tabi çocuk indi ortası açıldı. 87 lik fesat amcacığım durur mu? Otobüs aniden sola manevra yapınca amca aniden benim omzuma. Hayır o olsa iyi de amcanın salya şelale misalı akıyo. Dayanamadım ve artık çığlığı bastım.
"Amca ya!" ve amcanın cevabı
"Tekerlekli sandalyedeki selma hanım taş çalıyo ama!"

Bu bölüm kısa ama gözlerim kanlandı,yapacak birşey yok. Yarın kesin yb gelicek. Hatta 3 tane arka arkaya bile gelebilir. Hepiniz öpüldünüz! Bu arada @adetabirdeli sude türkmen.seni çok seviyorum! İyiki varsın. Seni ayrı bi güzel öpüyorum!
Multi: The Neighbourhood - Sweather Weather .

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 07, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Son Bahar YapraklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin