~Açelya Göktaş~
Kulaklıktan gelen müziğin ağırlığına dayanamayıp bir sigara yaktım.Dumanın ciğerlerimi doldurmasını bekledim.Yavaşça dışarı doğru üflerken annemin söyledikleri aklımda tepişmeye basladı."İçme şunu güzel kızım...
Evra şuna birşey söyle...
İkinizde benim meleklerimsiniz...
Birgün eğerki yanınızda olmazsam birbirinize iyi bakın..."
Annem bu sözleri ölmeden bir kaç gün önce söylemişti.O birgünün bu kadar çabuk geleceğini tahmin etmemiştim.Sanki gideceğini anlamış gibiydi.Bana aldığı ama hiçbirzaman takmadığım kolyeyi daha çok sıktım.Avcumun içi acıyordu ama umursamadım.Etraf fazlasıyla duman olmuştu.Annem ne zaman aklıma gelse dayanamaz baya bi içerdim.Annemi hiçbir zaman doya doya öpmedim.Hep yapmak istedim ama kendimde o cesareti bulamadım.Şimdide oturup cesaretsizliğime ağlıyordum.Ne vardı sanki annem benim annem.Birde Evra vardı.İkizim hep benim aksim.Benim tersim.Annem ona yeşil gözlerini miras bırakmıştı.Bana da siyah uzun saçlarını.Tam düşüncelere dalmışken içeri uyuz babam girdi.Beni bu halde görünce sinirlenmiş olmalıydı.Gözlerindeki alevli öfkeyi gayet iyi bir şekilde görebiliyordum.Sigara içmeme kızmıştı.Yine kavga edecektik.Biliyordum çünkü genelde kavgayı başlatan ben olurdum.Ona sinirliydim.Annem vefat edeli dört ay olmamıştı ki eve yeni bir anne getirmişti.Bunu aklım almıyordu biz daha atlatamamışken ,o atlatmış yeni birisini bulup eve yerleştirmişti.Bana ters ters bakarken "Paketi bana ver." dedi.
Üzerine fırlattığım pakete bakıp tekrar bana döndü.
"Dünyadaki son paket değil yeniden alırım."
"Senin iyiliğin için yapıyorum.Bir kerede beni dinle.Bu yaptıkların saçma.Daha çok küçüksün içme sunu." diye kükremeye başlayınca dayanamadım.
"Kes şu senin için yaptım zırvalığını.Bizi düşünsen o fahişeyi eve yerleştirmezdin." Ve bir sıcaklık.Yanağımdaki sıcaklıkla kendime geldim.Evra sesimizi duymuş olmalıydı.Babamızı bana tokat atarken görmüştü.Bütün masumluğuyla babama bakakalmıştı.
~Evra Göktaş~
Yine odamdayım.Şu dört duvar annem gittiğinden beri benimle.Açelya içerde muhtemelen sigara içiyor.Benim aksime zayıf bir insan.Ama o güçlü olduğunu söylüyor.Herşeyi içine atması onun güçlü olduğunu göstermez.Şuan annemin bana miras bıraktığı yeşil gözlerimin etrafı kıpkırmızı.Ne zaman yalnız kalsam annem gelir aklıma.Dolabımın kapağını açtım bana bıraktığı mavi bluzu orda duruyordu.Dolaptan alıp kokusunu içime çektim.Ne zaman yalnız kalsam anneme giderdim.Bu sefer beni yalnız bırakan annemdi ve gidecek bir yerimde yoktu.Birden babamın sesi tüm evi inletti.Annem gittiğinden beri Açelya ile kavga edip duruyorlardı.Kırmızı alarm.Benim devreye girme vaktim.Gözlerimi elimle silip odadan çıktım.Salona geldiğimde babamı Açelya'ya tokat atarken bulmuştum.Ve bugüne kadar bize bir kere bile vurmayan babam resmen tokat atmıştı ona.Açelya'nın kolundan tuttuğum gibi dışarı çıkardım.Annemle bir kere gittiğimiz cafe vardı.Oraya götürecektim onu.
Cafeye girdiğimizde ortam gayet sessizdi.Zaten baya küçük olan cafenin fazla müşterisi yoktu.En köşeye kurulduk.Geldiğimizden beri salak salak etrafa bakınan Açelya'ya baktım.Kafasını dağıtmam lazımdı.Aklıma Tuğberk'i sevdiğimi söylemek geldi.Bilmiyordu sonuçta ve kafasını dağıtabilirdi.Muhtemelen dalga geçecekti.Yada saçmaladığımı söyleyecekti.Ama yinede söylemeliydim.Ama nasıl.
~Açelya Göktaş~
Evrayla her ne kadar aynı evin içinde yabancı gibide olsak kardeştik.Kardeş?? Bence bunu birdaha düşünmek lazımdı.Geldiğimizden beri susuyorduk.Sessizliği severdi.Bana birşey söylemeye çalışıyordu.Ağzını açıp açıp kapatıyordu.Merak etmesemde(!) sormaya karar verdim.
"Ne söyleyeceksen acele et.Hadii dökül."
~Evra Göktaş~
Oh be sonunda.Hiç sormayacak sandım.Biraaz derin bir nefes aldım ve...
"Tuğberk'e aşığım."
Sonunda söyledim oh be valla kurtuldum.
"Ne dedin?" Açelya şaşırmıştı.
"Tuğberk'e aşığım dedim."
On dakika sessiz kaldıktan sonra.
"Nasıl?" dedi.
"Yani bayadır var.Yaklaşık birbuçuk senedir.Açelya kardeşimsin diye sana söyledim.Ama sevgilisi varmış yani Banu diye biriyle çıkıyormuş.O kız onu sevmiyor.Biliyorum.Çünkü kızı tanıyorum.Başka erkeklerlede gördüm.Benim hakettiğim birşeye sahip ve kıymetini bilmiyor."
"Ve sen hala sevmeye devam ediyorsun?"
"Ne yani beni sevmedi diye vazgeçmem."
Ortam yine sessiz kaldı.Sanırım ne demek istediğimi anlamıştı.Benim ayağa kalkmamla oda ayaklanmıştı.Sanırım annemi birazda olsa unutmuştu şimdilik.İşte ben.Taxide hiç konuşmadık.Eve girincede direk duşa girdi.Bende odamıza girip yatakları açtım.Annemin dediği gibi çok farklıydık biz.Okuldakiler bile kardeş olduğumuza inanamiyor.Ben genelde yabancı şarkı dinlerim ,o rap.Ben bütün renkleri sahiplenirim, o sadece siyahı.Ben şık olmayı isterim, o spor.Yatağa yattığımızda bile o hemen uyur, ben hayallere dalmadan uyuyamam.Sanırım tek ortak noktamız kardeş olmamız...
Arkadaşlar sadece eğlencesine yazılmış, bir hikayedir.10 oyu geçince yeni bölüm gelicektir.Sağlıcakla kalın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2 Kardeş 1 Kader
AdventureAçelya Göktaş ne kadar siyahsa ,Evra Göktaş o kadar beyaz. Açelya ne kadar duygusuzsa , Evra o kadar duygusal. Açelya ne kadar kirliyse , Evra o kadar masum. Ama tek ortak yönleri kardeş olmaları. Peki ya bu kadar zıt iki insan aynı kaderi paylaşı...