Kendimi onun hayat çemberinin dışında hissettiğimi söylerken bile, aslında beni hayatının merkezine koyduğunu göremeyecek kadar kördüm. Gerçekleştirmek için can attığım hayallerimin ona olan aşkımın, sadakatimin önüne geçmesine izin verecek kadar da aptal...
Geri dönülemez bir yola girdiğimi biliyordum. Yaptığım hataların geç de olsa farkına varmıştım. İçinde her şeyin düzeleceğini hissettiren bir umut ışığı var mı, diye sorarsanız eğer bunun cevabını veremeyecek kadar çaresiz olduğumu söylerdim size.
Beni her şeyden çok sevdiklerini söyleyen, onların saf sevgisinden şüphe duymadığım hayranlarım bile, aslında benim pişmanlık kırıntılarıyla dolu bir denizde çırpındığımı göremiyorlardı.
Pişmandım.
Abartısız her gece, bu pişmanlığın beni boğduğunu, soluduğum nefesi kestiğini hissediyordum. Onunla yaşadığımız tüm anılar gözümün önüne geldikçe daha da dibe batıyordum.
Korkaktım. Vedalaşırken ona, onu sevmeye devam edeceğimi bile söyleyememiştim.
Kendime bile itiraf edemesem de değiştiğim çok açıktı. Bunun olmasına ben mi izin vermiştim yani? Sahip olduğum ünün, bir süre sonra beni aslında olduğum kişiden ayırıp bambaşka birine dönüştürdüğünü nasıl olur da göremezdim?
Diego'nun kalbini binlerce parçaya ayıracağını bildiği halde göz göre göre ona aşık olan Francesca neredeydi?
Ben, kendimi artık tanıyamıyordum.
-------
Kısa olmuş olabilir, bunun için üzgünüm ama giriş bölümü diye böyle oldu gerçekten. Yoksa devam etmemi isterseniz diğer bölümler daha uzun olacak.
Zorla değil de içinizden geldiği gibi yorum yapmanız inanın beni çok mutlu eder :)) Umarım bu hikaye hem sizin hem de benim istediğim gibi olur
Oy ve yorum unutmayın xoxo
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heartbreak Girl 2
FanfictionKendimi onun hayat çemberinin dışında hissettiğimi söylerken bile, aslında beni hayatının merkezine koyduğunu göremeyecek kadar kördüm.