Gizeme yolculuk

Gezinti

Serin bir esinti vardı havada gecenin şehvetinden arınmış ilk ışıklar vuruyordu pencereme hiç kalkmak istemiyordu bedenim hayatımda ki sürekli yaşanan monotonluktan bıkmıştım artık yapacak başka birşeyde yoktu zaten yine erkenden Kalktım cin gibi gözlerle buzdolabın yolunu tutum her zamanki gibi kimse kalkmamıştı arkadaşlık edecek bir dost olmasada bu beni etkilesede alışmıştım bu duruma belkide Karşımda görsem bişeyler ters gidiyor diye bilirim bu gün farklı bir tuhaflık var içimde sanki adını koyamadığım değişimler içindeyim ya deliriyorum yada çok fazla kitap okuyup normal giden hayatıma yaşantıma katıyorum bu durumu sıyrılmam gerek silkelenmem ve bir duş Alp hayatımın akışına kaldığım yerden devam etmem sus artık beni sürekli yönlendiren içimdeki o lanet olası ses sus sus yine kendimle konuşmaktan geç kalacağım işe üfff yaa yine koştur sokaklarda anne anne ben çıkıyorum iş yerim  okadarda uzak sayılmaz aşağı caddenin solundaki markette çalışıyorum işim çok kolay reyonları düzelt yerlere paspas at sonra gidip arkadaşlarla Çene yap kulağa hoş gelmiyor belkide ama yinede sonlanan final gibi yol boyunca nefes nefese kalana kadar koştum marketin önüne geldiğimde Lisa kapıda beni bekliyordu Tuhaf bir bakışla ne işin var burda dedim sana anlatacağım güzel birşey var dayanamadım erkenden çıkıp geldim nedir söyle artık bu gün hep birlikte kasabaya gidiyoruz ve eğleniyoruz küçük hanım anlaşıldı mı kesinlikle Katılıyorum ve tabiki bu eğlence Kaçmaz geliyorum
Uzun zamandan sonra değişik bir günün parçası Olacağım hayatımdaki sıradan sürüklenmeye mahkum olmuş geçişlerden uzak mutlu ve eğlenceli bir gün hemde Sevdiğim dostlarımla yupppi
Dakikalar geçiyor ve ben olası tüm güzel kıyafetlerimi deniyor en iyisi ve en iddalısını bulmaya çalışıyordum beklediğim telefon sesi beni birazdan farklı bir günün içine sürükleyecekti arkadasım Liza mutlu bir sesle kapıdayım hadi ama gidelim diyodu yüzündeki tebessümle pencereden baktım ve geliyorum sözleriyle müthiş bir HIZLA evden çıktım kent meydanı bir saat ten daha fazla sürüyordu nerdeyse gitmeden yolda yorulacaktım desem yeridir Liza çılgın bir Müzikle yolu bitirmeye Çalışıyor ve şarkıya kaptırmış bir şekilde mırıldanıyordu
Kent meydanı Işıl Işıl heryer pırıltılar içersinde süper görünüyordu herkes yollarda Birbirleriyle Konuşuyor Gülüyor eğleniyordu bu kadar uzak kaldığıma inanamıyorum aracı park ettik ve meydanda yürümeye başladık Havası bile değişik geldi bana ufak bir esinti içimi titretti neyseki kentin en güzel eğlence merkezine bir anda dalmış olduk o kadar kalabalıktı ki sanki nerdeyse Liza yı kaybedecektim Bar MİT'in önüne kadar sürüklenir gibi ilerledik kulakları sapar eden bir ses vardı içerde bir birinizi duymak mümkün değildi kendimizi kaptırmış şekilde oynuyor içiyor dans ediyorduk kahkahalar havada uçuşuyor eğlencenin son demindeydik zaman öyle bir akmıştı ki farkında Bile değildik ayaklarım artık beni taşımaz olmuştu Bulunduğum ortamın kuytu bir köşesine oturdum ve ayakkabılarımı çıkardım kendi kendime gülmeye başladım herkes ayakta bitmeyen bir enerji ile oynuyordu ve ben final yapıyordum oturduğum yerden bir an ayağımın Altın'da ufak Işıl Işıl bir taş gördüm elimi uzattım tam elime aldım almakla bırakmam bir oldu inanılmaz bir yakıcı hissiyle elimi kendime çektim içerisinin vermiş olduğu karanlık ve anlık parlayan ışıklar Altın'da eline bakmaya çalıştım içten içe yanan bir Volkan gibi bir acı ve sızlama hissiyle Bulunduğum yerden Kalkıp lavabonun yoluna doğru ilerlemeye başladım artık yüzündeki tebessüm yerini inanılmaz bir Acıya bırakmıştı Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum lanet olası her neyse niye elime almıştım ki kendime azarlarken bir anda Karşımda tuhaf giyimli soluk yüzlü insan yığınıyla karşılaştım bir anda kalbim deli gibi atmaya başladı tutulmuş gibi kala kaldım Olduğum yerde sanki beni yıllardır tanıyormuş gibi ne oldu deyip atıldı elime HIZLA çektim kendimi ama tuhaf bu ya bir tepkide vermiyorum ne oluyordu bana
Yorumlarınızı bekliyorum :)