Sabahın ilk ışıkları, kuş cıvıltıları ile harika bir güne başladım... Demeyi çok isterdim fakat ben annemin o tiz çığlıkları ile güne başlıyorum. Her sabah aynı sahne "Arya hemen kalk getirme beni oraya." "Gece uyumaz sabah uyanmaz. Ne biçim evlatsın sen." Vs. Vs. her neyse tabi ki bu çığlıktan sonra yatakta kalmak imkansız. El yüz yıkama merasiminden sonra kahvaltı yapıyoruz ve annem bugün kardeşlerimi yüzme kursuna yazdırdığını söylüyor. Benim götürmemi rica ediyor. Tabi annedir karşı gelmiyorum. Kahvaltıdan hemen sonra önce evi toparlayıp, hazırlanıp sonra kardeşlerimi alıp kursun yapılacağı havuza doğru yola koyuluyoruz. Hava inanılmaz sıcak kafama yumurta koysam pişecek durumda. Ben bu meteoroloji olaylarına dalmışken kardeşlerim "Abla geldik nereye gidiyorsun?" diye bağırmaya başlıyor. İçeriye girip havuz başında ilerlerken karşımızda uzun boylu, güneşte yanabildiği kadar yanmış, kaslı, fazlasıyla yakışıklı bir adam bizi karşılıyor. "Merhaba. Dersi verecek olan hoca benim ismim Deniz." Deyip elini uzatıyor. İçimden sen insan mısın olum bu ne yakışıklılık diye geçirip "Merhaba ben de Arya. Çocukların ablalarıyım. Tanıştığımıza memnun oldum Deniz Bey." Deyip elini sıkıyorum. Allah'ım sana geliyorum. Resmen özene bezene yaratılmış. Bilseydim ben de yazılırdım yüzme kursuna ah annecim ah bana niye söylemedin böyle taş, meteor karışımı bir hocanın ders vereceğini. Ben uzaktan adamı gözümle yerken fark ediyorum ki adam da beni gözüyle yiyor. Hay canını yediğim dibim düştü olum sana demek istiyorum. Ama sadece uzaktan bakmakla yetiniyorum.
Diğer birkaç öğrenci de gelince derse başladılar. Bu adam bildiğin balık gibi yüzüyor suyun altında. Yakışıklılığını mı seyredeyim yoksa yüzmesini mi bilemedim. Çocuklara bir şeyler gösteriyor anlatıyor ama ben ağzımın suyunu toplayarak adamı izlediğim için ne anlattığını anlamıyorum bile.
Koskoca iki saat nasıl da geçmiş ben fark etmeden. Yürüyen meteor kardeşlerimle birlikte bana doğru yaklaşıyor ve " Arya hanım rica etsem size ulaşabileceğim telefon numarası alabilir miyim?" diye soruyor. Bir de utanmadan bunu soruyor. Al yiğidim telefonu al komple al senin olsun. Diyemiyorum tabi ki. Hemen numaramı veriyorum. Ve ardından bende onun telefon numarasını istiyorum her hangi bir sorunda ulaşmak bahanesi ile..
Kardeşlerimi toparlayıp bu yakışıklıya da bir hoşça kal deyip eve doğru yola çıkıyoruz. Ve ben yarın ki dersi kardeşlerimden daha büyük bir sabırsızlıkla bekliyorum..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutsuz Son
RandomSabahın ilk ışıkları, kuş cıvıltıları ile harika bir güne başladım… Demeyi çok isterdim fakat ben annemin o tiz çığlıkları ile güne başlıyorum. Her sabah aynı sahne “Arya hemen kalk getirme beni oraya.” “Gece uyumaz sabah uyanmaz. Ne biçim evlatsın...