Bölüm 1
Sherlock izlemişsinizdir büyük ihtimalle. Sizin gibi ben de izledim ve hayran kaldım. İzlediğim en iyi dizilerden biri. Bu televizyon serisi beni acayip gaza getirdi. Ben de bir şekilde Sherlock gibi zeki olmalıydım. Bunu yapmak için de aklıma harika bir fikir geldi. Word dosyasına, "Özel Dedektiflik Servisi. Her türlü gizem çözülür. Cengiz Dorum. Mail adresim: cengiz.dorum@gmail.com" yazarak yüzlerce baskı aldım. Ve kampüsün her yerine astım. Biliyorum biraz hayalperestçe ama yine de denemek istedim.İlk hafta hiçbir geri bildirim alamadım. Üzülmedim. Bunun üzerine ben de oldukça sıkıcı olan ve dedektiflik kariyerime bir damla katkısı olmayacak okul derslerime girip, çıktım. Boş vakitlerimde de kütüphaneye gidip, kapanma saati gelene kadar dedektif kitapları okumaya başladım. Hatta kütüphaneyi kapatan güvenlikçi teyze ile arkadaş oldum. O anlatmasa da onun hakkında şu bilgileri elde ettim: Kırk üç yaşındaydı. Evliliğinin yirmi üçüncü senesindeydi. Eşi hastanede temizlik görevlisiydi. Tek bir oğulları vardı. O da İstanbul Üniversitesi'nde tıp okuyordu. Oğlunun bu başarısından gurur duyuyordu. Genel olarak hayatından memnundu. Özellikle işini çok seviyordu. Her zaman okumak istemişti ancak okuyamamıştı. Allah'ın işine bak ki ona saatlerce kitap okuyabileceği bir meslek armağan etmişti. Üstelik bu iş, kitaba asla para vermeyeceği üniversite kütüphanesindeydi. Yeni ilgim sayesinde bu bilgileri kolayca toplayabildim. Bunu düşünerek her gün gururlanıyordum. Dedektifliğe doğuştan bir yeteneğim vardı. Buna rağmen güvenlikçi teyze her gece "Hadi Cengiz'cim! Geç oldu!" diyerek beni uğurluyordu hafif sitem hafif de acıma duygusuyla. Sanırım beni hiç arkadaşı olmayan asosyal bir çocuk sanıyordu. Gerçi pek de haksız sayılmazdı. Fazla arkadaşım olduğu söylenemezdi.
Her günüm gittikçe birbirine benzerken nihayet bir mail geldi. Hemen telefonumdan okudum. Arzu Sangöz adında biriydi. Mailinde şöyle anlatmıştı durumunu: "Merhaba. Kampüsteki ilan alanında gördüm ilanınızı. Dediklerinizde ciddi misiniz bilmiyorum ama yardıma ihtiyacım var. Numaram aşağıda yazılı. Ararsanız sevinirim". Hemen aradım. "Arzu Hanım?" dedim. "Evet, kimsiniz?" dedi merak dolu bir sesle. Hemen düşünmeye başladım; Sherlock olsa bu ses tonundan nasıl bir sonuç çıkarırdı diye. Kızın sesi oldukça sakindi. Arkasında gürültü kirliliği yoktu. Demek ki kampüste değildi. Daha sakin bir yerdeydi. Hayır, neredeyse hiç ses yoktu. O zaman ya yurt odasında ya da kampüs dışındaki evindeydi. Ayrıca sesinde merak vardı. Benim kim olduğumu bilmiyordu. Arayacağımı tahmin etmemişti. Çok da ciddiye almamıştı ilanımı ve attığı maili. Bu sonuçlara varınca gülümseyerek, "Sanırım arayacağımı tahmin etmiyordunuz!" dedim. Sonra da bekledim. Bekledim çünkü vereceği tepki onu analiz edebilmem için iyi bir malzeme olacaktı. "Nasıl yani? Anlamadım" dedi bir an ama sonra jeton düşmüş olmalı ki "Cengiz Dorum!" diye bağırdı. Zekiydi. Hemen tahmin etmişti. "Evet, ben Cengiz Dorum. Hizmetinizdeyim!" dedim kendimden oldukça emin bir ses tonuyla. Ama beklenmedik bir şey oldu. Arzu kahkaha attı. Hemen bozararak, "Efendim?" dedim. Arzu zar zor kendini toparlayarak, "Kusura bakmayın. Gerçek olmadığınızı düşünüyordum" dedi. Boğazımı temizleyerek, "Ama gerçeğim!" dedim. Arzu bu kez hemen durumu toplayarak, "Adresimi söylesem evime gelebilir misiniz? Başımdaki olay gerçekten çok ciddi. Güvende değilim. Gerçekten dediğiniz gibiyseniz bu gizemi lütfen çözün!" dedi. Ciddiydi. Söylediği adresi not ettim ve hemen onun evine doğru yola koyuldum. Bu arada haklı çıkmıştım. Kız evinden aramıştı beni.
Kampüsün hemen dışındaki Nergis sokağında yer alan Gün Fırın'ın üstünde yaşıyordu. Apartmanın ismi de Gün'dü. Bina üç katlı ve bembeyazdı. Genişliğine bakınca her katta bir daire olduğu anlaşılıyordu. Arzu ise en üstte yaşıyordu. Apartmana yaklaşırken fırın dikkatimi çekti. İçerisi oldukça kalabalıktı. Bir yaşlı adam bir de genç bir oğlan beyazlar içinde hızla müşterilerine ürün yetiştiriyordu. İşleri oldukça iyiydi. Kapıya yöneldiğimde kapının kapalı olduğunu fark ettim. Zile bastım. Arzu cevap verdi. Kendimi tanıtınca hemen kapıyı açtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arzu
Mystery / ThrillerArzu adında bir kızın sapığı var. Evine giriyor, eşyalarının yerlerini değiştiriyor, rujla mesaj bırakıyor. Arzu korku içinde. Ülkenin en iyi dedektifi olmayan yemin etmiş Cengiz Dorum ise bu davayı çözmeye niyetli. Arzu ile macerasına hazır olun. A...