ο n e

4.1K 243 108
                                    


Bu hikayeme de aynı ilgiyi gösterirseniz çok sevinirim :')

Yorum ve votelerinizi bu garip kuldan esirgemeyin klghşgş

İyi okumalar!

#

"Çıkabilirsiniz arkadaşlar."

Bay Lucas'ın gür sesiyle tüm sınıf toplanmaya başladı. Ben de boş durmayarak kitap ve defterlerimi çantama doldurmaya başladım hızlıca. Sınıf birer ikişer dağılırken çantamı almış çıkıyordum ki Bay Lucas'ın sesiyle durdum.

"Sen bekle Carmen."

Ona dönüp başımla hafifçe onayladım ve öndeki sıraların birine attım çantamı. Kapıda beni beklediğinden emin olduğum Ash'e gecikeceğim konusunda kısa bir mesaj atıp sınıfın boşalmasını bekledim.

Acaba bu sefer hangi projeye katılmamı isteyecekti Bay Lucas, ya da hangi bilim olimpiyatına kaydımı yaptırdığı hakkında şakıyacaktı? Bir inekseniz bu tarz tekliflere her zaman açık olmalısınız.

"Evet Carmen. Konuyu uzatıp geç kalmanı istemiyorum. Bu seneki dönem projen hakkında konuşacaktık."

Dediklerine tepki olarak kaşlarımı çattım. Dönem projeleri toplu olarak verilirdi. Bir liste şeklinde asılır ve bölümünüze göre işlev kağıtları dağıtılırdı. Fakat asıl sorun şuydu ki bu dağıtım işlemine daha iki hafta vardı. Sözünü kesmemek adına susup devam etmesini bekledim. Yoksa Ash'ten azarın en alasını yiyecektim.

"Bu sene okulumuza yeni bir öğrenci geliyor. Kendisi ne yazık ki sıradan bir öğrenci sayılmaz. O.. Ünlü bir futbolcu."

Vereceğim tepki için gözlerini bir süre bana dikti. Konunun bana ve projeme ne şekilde bağlanacağını cidden merak etmeye başlamıştım. Sessizliğime karşılık derin bir nefes aldı.

"FC Barcelona takımında. Neymar Júnior. Kendisi genç yaşta atıldığı futbol hayatı yüzünden üniversiteye gidemedi. Fakat şu an bu eksiğini kapatması için ona bir yıllık süre tanındı. Biyoloji'de ona hızlandırılmış dersi ben verecektim. Ama uluslararası olimpiyatlarda temsilci seçildim ve yerime gelecek kişi en az iki ay gecikecek. Bu yüzden.."

Elini omzuma koyup birkaç kez vurdu.

"Ona bu dersleri iki aylığına sen vereceksin."

"Ama.."

"İtiraz kabul edemem Carmen. Bu konuda senin dışında birine güvenemem. Bu senin dönem ödevin ve yapamazsan dersimden kalacağını belirtmek isterim. Ayrıca menejeri gelişmeleri rapor etmeni istiyor." dedikten sonra bana diyecek bir şeyim kalmamıştı. Finaller yaklaşırken şımarık bir züppeyle ilgilenmek zorunda olacağım gerçeği canımı sıkmaya yetti.

"Yarın sana bu konu ile ilgili ayrıntılı bir bilgilendirme yapacağım. Haftaya geliyor zaten. Sadece beni mahçup etme lütfen."

Başımı belirli belirsiz sallayıp çantamı kavradım ve hızla çıktım sınıftan. Emrivakilerden hiç hoşlanmazdım.

Futbolculardan da hoşlanmazdım.

Omuz silkip Ash'i daha fazla bekletmemek adına adımlarımı hızlandırdım. Şimdilik bunları düşünmek için çok erkendi.

**

"Ah, lanet olsun bir hafta çok çabuk geçti!" diye sızlandım yarı kapalı gözlerimle mısır gevreğimden bir kaşık alırken. Ash ise olumsuzca cıklayıp bir fincan kahveyi tabiri caizse önüme fırlattı.

"Sen gerçekten aptal bir sarışınsın Carmen. Herif dünya çapında popüler ve fazla tapılası.." Bir iç çekip baygın gözlerle tavana aşk dolu bakışlar attıktan sonra sinirli ifadesini yeniden takınarak bana döndü.

"Sen ise kiliseye gidip şükür duası edeceğine silmediğin salyanla yakınıyorsun!"

Kafama vurduğunda dudaklarımı büzüp ona sinirli bir bakış attım. Kafama vurmasından hiç hoşlanmasam da günde en az otuz kez tekrarladığı bir aktiviteydi. Hatta Ash kendini aşarak bu sihirli dokunuşların(!) beyin hücrelerimi çoğalttığını, bu yüzden aşırı zeki olduğumu iddia ederdi.

Göz bandımı bıkkınlıkla çıkarıp bir tarafa attım.

"Ama ben bir futbolcuyla uğraşmak istemiyorum." diye mırıldandım yanaklarımı şişirerek. Gerçekten, futbolculara karşı bir fobim bile olabilirdi. Hepsinin sebebi ise..

Herneyse.

"O sadece bir futbolcu değil Carmen." dedi bilmişçe. Anlamazca ona bakıp gözlerimi ovuşturduğumda sıkıldığını belli edecek bir şekilde ofladı.

"O Neymar Junior."

"Yani?"

Benimle uğraşmaktan sıkılmış olmalı ki gözlerini devirip odama yöneldi. Bir saniye, odama mı yöneldi?

Yerimden hızla kalkıp koşarak peşinden odaya girdim. Dolabımın kapağını açmış ağzında bir şarkı mırıldanarak kıyafet seçiyordu. Elindeki tuluma beğenen bir bakış attıktan sonra bana doğru fırlattı.

"Bunu giyiyorsun. Ayrıca duş al, saçlarını ayna niyetine kullanabilirim şu an." diye söylendikten sonra şarkısına geri döndü. Oflayıp duşun yolunu tuttum hemen. Şu iki yıllık ev arkadaşlığımız süresince çok önemli bir şey öğrenmiştim.

Ash ile inatlaşırsanız kazanma gibi bir lüksünüz yoktur.

Duşumu kısa sürede aldıktan sonra iç çamaşırlarımı giyip tulumu üstüme geçirdim. Şu ineklerin bakımsız olduğu ucuz piyasa filminden fırlamış bir tip değildim. Makyajımı yaptıktan sonra Ash'a hazır olduğumu belirten bir ses çıkardım.

**

Okula vardığımızda Ash arabayı park edeceğini söyleyerek uzaklaştı yanımdan. Omuz silkip yürümeye başladığımda kalabalığı fark etmem uzun sürmedi. Sanırım şu meşhur top avcısı çoktan yer edinmişti. Kalabalığın yanına varıp aynı ilgiyle gözlerimi baktıkları yere diktim. Şu Neymar denen çocuğu biraz araştırmış olabilirdim.. Fakat yetenekleri arasında futbolu flört etme amacı olarak kullanabilir maddesini hatırladığımı sanmıyorum.

Daha açık konuşmak gerekirse karşısına yarı çıplak sayılabilecek bir amigo kızı almış ve topa ayağını bile uzatmayan hatuna çalım atıyordu. Hey! Futbolcuları sevmem dedim, futbolu değil!

Kızın cilveyle karışık acayip sesler çıkarmasını alayla izledim. Tanrı aşkına! Biri ona acınası göründüğünü söylemeliydi. Neymar ise gülerek kaçırıyordu topu. Resmen dalga geçiyordu kızla. Kız ise bunu flört sanıp topa odaklanmak yerine bir yerlerini çocuğun gözüne sokmaya çalışıyordu.

Umursamazca omuz silkip onları orada öylece bıraktım ve içeri girdim. Gidip de ben senin yeni biyoloji öğretmeninim, hadi bana da çalım at diyecek halim yoktu ya! Hiçbir öğretmen öğrencisinin ayağına gitmezdi.

O gelecekti.

**

Saat ikiye geldiğinde biyoloji sınıfında hala o hergeleyi bekliyordum. Bir buçukta burada olması gerekiyordu fakat daha ilk günden dersi asmıştı resmen! Ben, bunun notuma nasıl yansıyacağını düşünürken kapıdan içeri sıkılmış bir Neymar girdi. Kaşlarımı çatıp hızla ayaklandığımda beni fark etmişti. Beni taklit ederek kaşlarını çattı ve birkaç adımda yanıma vardı. Bıkmış bir haldeydi.

"Bayan Carmen nerede? Biyoloji dersimi verecek diğer bir bunak." diye alaylı bir soru yönelttiğinde ne cevap vereceğimi düşündüm. Aslında cevap basitti. Derin bir nefes alıp elimdeki kitapları gösterdim.

"Sanırım o bunak ben oluyorum.."

#

Üniversitede niye amigo kız var inanın ben de bilmiyorum ahdkglhşhşd

Student ☁ Neymar Jr. (will summer)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin