1. METİN
Üzerindeki beyaz elbiseyi aynada süzdü kadın. Siyah uzun saçlarına dokundu. Sevdiği adam onları geceye benzetirdi hep, gözlerini ise yıldıza... Etrafındaki insanlar 'hayırlı olsun' gibi yapay sözler söyleyerek ona gülümsedi, karşılık alamayanlar suratını asıp odadan çıktı. Tek başına kalan kadın elindeki mektubu özenle açtı ve fısıltıyla okumaya başladı.
"Kokunu merak ediyorum... Ellerin... Gözlerin... Bilmem onlara bakabilir miyim derin derin? Ancak hayal edebilirim ve sevgilim senin hayalin bile beni kendimden geçirir.
Sana sarılmak nasıldır acaba? Ellerim boynunda, kafam göğüsünde kalp atışlarını dinleye dinleye... Sana sarıldığımda kalp atışımızı düzene sokarım, tıpkı yürürken ayaklarımıza yaptığım gibi.
Eğer biz sarılırsak, dünyada savaşlar biter. Biz sarılırsak, dünyada açlık biter. Biz ki sarılırsak; öyle bir kıvılcım çıkar ki saç tellerinin arasından, ay bizden ışık çalmaya başlar.
Hani bana sinirlenirdin ya uyumadığım için, şimdi anlıyorum nedenini; uyuyunca geçer derlermiş. Yanılıyorsun sevgilim; uyursam değil, uyursak geçer.
Aynı gökyüzü altında, farklı yıldızlardan aynı dileği dilemişiz. Başımı boynuna gömüp saatlerce usulca orada uyumayı isterdim. Sevgilim belki birlikte yıldızları izlerdik. Ama sen gittin, ihtimaller intihar etti."
Gözlerinden süzülen yaşlarla birlikte dudakları arasından birkaç yaş döküldü. Elini göğüsüne dayayıp, kalbindeki acıyı bastırmaya çalıştı. O sevdiği, saçlarının ait olduğu adamın kollarında olmayı istiyordu lakin ona tecavüz eden bir başkasıyla olmaya zorlanmıştı. Derin bir iç çekti. Kapı açıldığında içeriye annesi geldi. Aynanın yanındaki çekmeceden tarağı aldı ve ayna karşısındaki kızının saçlarını ağlayarak taramaya başladı.
Dışarı çıkarken ikisi de Yyüzüne gülümsemeden oluşan sahte bir maske taktı çünkü kimse gülen birine nasıl olduğunu sormazdı.
Dans eden kalabalık arasında yalnız başına buldu kendini. O an gözü birine takıldı. Oradaydı. Kırgın adam, elinde içki şişesiyle bekliyordu. Unutmak için değil, hatırlamamak için içiyordu. Son kez onu görmeye gelmişti. Gözleri buluştuğunda her ikisi de sertçe yutkundu. Adam arkasını döndü ve hıçkırıklarında boğularak yoluna devam etti.
Ve o gece bebekler ve bulutlar ikisi için ağladı.
_______
2. METİN
Düğün günü gelip çatmıştı ne yaparsam yapayım babamı ikna edememiştim.
Göz yaşlarım birbiri ardınca akarken kuzenim duvağımı örttü."Ağlama lütfen , hem mardin in en zengin ailesine gelin olacaksın bundan daha güzel ne var"
"Hayır istemiyorum" diye direttim.
Duvağımı kaldırıp göz yaşlarımı sildi ve Yeniden duvağımı kapattı. Çalan kapı ile
"Hadi zaman geldi" dedi ve elimden tutarak kalkmama yardımcı oldu.
Birlikte kapıya doğru ilerledik ve kapının önüne gelince benden ayrılıp kapıyı açtı
Kolidora açılan kapıdan geçip eşim olacak adama baktım. Öfkeyle bakan gözleri beni öldürmek ister gibiydi.
Yavaşça ondan ayrılan gözlerim yanındaki bedende takılı kaldı oda buradaydı
Kahvelerinde bogulduğum adam buradaydı
o bana boş bir şekilde bakarken ben ona aşk ve kırgınlık yüklü bakışlar atıyordum.Kuzenim in omzuma hafifçe dokunmasıyla kendime gelip eşim olacak adamın koluna girdim.
Birlikte düğünün yapılacaģı mekana ilerledik.
Düğünün olduģu mekandan içeri girmemizle davetliler alkışlamaya başladılar.
Masaların arasında geçmemiz için olan yol boyunca ilerleyip bizim için hazırlanan masaya geçtik.
O beni umursamadan yerine otururken hemen arkamızdan gelen ağabeyi oturmama yardımcı oldu.
Keşke bu ikimizin düğünü olsaydı , keşke kardeşinin oturduğu yerde ağabeyi otursaydı.
Bu onlara -ailemize- göre bir DÜĞÜNDÜ ama bana göre bu gün benim oldüğüm gündü.
Herkesin hayran olarak baktığı gelinligim aslında benim kefenimdi______
3. METİN
Ellerimi tuttu ve başımı öperek gülümsedi. "Artık evliyiz.."
Ben de aynı şekilde gülümsedim. Gözlerimden pınarlar akmasına az kalmıştı.
Sevdiğim adamla artık evliydim ve bu mutluluktan ağlamama sebep olacaktı. Buna ramak kalmıştı."Durun! Ben, Yağız'dan hamileyim!"
Korkuyla gelen sese baktık. Hiç şaşırmayacağımız bir kişiydi. Toprak. 1 Nisanda evlendiğimiz için şaka yapıyordu aklınca.
Bütün salon kahkahalara boğulmuştu. Toprak da karnını tutmuş, yerde anıra anıra gülüyordu. Bizim düğünümüzden başka ne beklenirdi ki?
______
4. METİN
Ben Oputerus gezegeninden, Raven. Dünya'ya belli görevler için gönderildim. Birine aşık olacağım aklımın ucundan bile geçmezdi ama bu aşk işi her şeyi bozdu. Birazdan hayatımı etkileyecek bir karar vermek üzereyim. Biz yarı cadı, yarı insanız. Gece cadı, gündüz insan oluyoruz. Dünya'ya yılda 2 kere gelebiliyoruz ve doğru aşkı bulabildiğimiz takdirde insan oluyoruz. Korkum ise, Yağız'ın doğru aşkım olup olmaması.
Nikah memuru, davetliler ve Yağız benim kararımı bekliyor ama duyduğum endişe beni kitledi sanki. Cevap veremiyorum, nefes alışverişim düzensizleşiyor.
"Raven Akbulut, Yağız Akaydını eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"
Nikah memuru sorusunu yeniliyor. Benden cevap bekleyen herkese göz geçiriyorum. Gözleriyle evet diyenler, alkış tutanlar ve niceleri... Evet dememi bekleyen onlarca kişi...
Yağız doğru kişi değilse, ölüler diyarında hayatımı sürdürmek zorunda kalacağım. Ama doğru kişiyse, ben Tanrıça olacağım. O da benim eşim.
"Evet..."
Salondan büyük bir alkış kopuyor. O an gözlerim kararıyor ve büyük bir boşluğa düşüyorum...
"Raven? Raven!"
_____
-Oylarınızı, metnin numarasını belirterek veriniz.
-Kişi etiketlemek yasaktır.
-Hakkınızla kazanın.
-Sahip olduğunuz metni belirterek oy istemeyin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wattpad Destek Ekibi
Short StoryKitabınızın okunma, oy ve yorum sayısı çok mu az? Yada takipçi sayınız yeterli değil mi? Ekibimizde size zevkle destek çıkarız! Gerekli bilgiler ilk bölümdedir...