7 ARALIK CUMA

651 10 5
                                    

E-postadan:

Sevgili Mert,

benim canım yazlık arkadaşım.ortaokulda olmak gerçekten zor bir şeymiş.insanları anlamak çok güç!buradaki en yakın arkadaşım olan Dilara ile aramız bozuk...öyle zor durumdayım ki bu yalnızlık üzerime yapışmış durumda.süper kahraman olma hayalleri kurduğum bile oldu ama bu da işe yaramadı.oysaki arkadaşım da benden uzaklaşmış olduğu için bu iş bana çok iyi gelecekti.insanların aklında bir kahraman olarak kalmak çok eğlenceli bir şey olmalı.eğer böyle giderse insanlar "pelin nasıl bir kız dı?"diyerek beni hatırlamaya kalsalar,yapayalnız bir çocuk düşünürler.bunu da hiç istemem çünkü benim de kendi çapımda bir popülaritem var!

şu aralar bu yüzden ben de yeni bir arkadaş edinmenin vakti geldiğine inanmaya başladım ama bunun kim olacağına karar vermek çok zor bir iş.bir süre adayları gözden geçirmem iyi olacak.belki bunun için bir yarışma düzenleyebilirim.insanlar benimle en iyi arkadaş olabilmek için adaylıklarını koyarlar ve sonra da ben içlerinden en havalı olanını seçerim.

gerçi kim benimle en iyi arkadaş olmak ister bilemiyorum çünkü bu tarz şeyler okulun başında belli oluyor.arkadaş gruplarıma katılıyorsun,çevre ediniyorsun ve sonra da içlerinden biri senin en iyi arkadaşın oluyor.ben hakkımı Dilara dan yana kullanmıştım.sıra arkadaşım olduğu için en kolay yol da buydu.bu arada geçirdiğimiz 2 ay içinde Dilara'nın tam 2 santimetre uzadığını biliyor musun?bunu görünce gözlerime inanamadım.

belli dönemlerde okulda boy ölçümü yapılıyor ve bu ayın ölçümü geçtiğimiz salı günü yapıldı.bu ölçümlerle birlikte zaten benden bir cm uzun olan Dilara ile aramızda tam üç cm fark oldu.anlayacağın gibi ben henüz bir santimetre bile uzamamışım.bence sorun bende değil,onda!

bu şekilde uzamaya devam ederse sene sonuna kadar kafası okulun çatısından fırlayabilir.o bu şekilde uzadığı için bir arka sıradaki kerem tahtayı göremez diye öğretmenimiz ikisinin yerlerini değiştirdi.kerem benim yanıma geldi ve dilara da bir arka sırada oturan selin in yanına düştü!çok şanssızım!!!şimdi hem sıra arkadaşı hem de en yakın arkadaş oldular.oysaki bir zamanlar biz en iyi arkadaşlar olarak ne kadar da mutluyduk...

kerem sınıfın en ciddi çocuklarından.asla konuşmaz,asla gülmez ve asla oyun oynamaz!

geçen gün her zamanki gibi silgimi kaybettiğim ve inan keremden istemeye çekindim.çocukta her an kavga edebilirmiş gibi bir tavır var.sanırım şu çok geciktirdiğim empati ödevini utku yerine kerem in üzerinde denesem bana çok faydası olacak diye düşünüp bende onun gibi davranmaya başladım.

bu empati işi gerçekten de işe yarıyor.sanırım neden keremin o şekilde takıldığını anladım.büyükler gibi davrandığın zaman diğer çocukların yaptığı şeyler bir süreden sonra çok çocukça gelmeye başlıyor.onlarla aynı duruma düşmek istemiyorsun.hem bu sayede derslere de daha çok konsantre olabiliyorsun.

ben kerem gibi davranmaya başlayınca kerem de benimle iletişim kurmaya başladı.ikimizde dışarıdan çok olgun görünüyoruz bence.artık okul çıkışlarında onunla birlikte eve yürüyorum ve okula beraber gidiyoruz. dilarada buna sinir oluyor bence.o okulun en havalı kızlarından biri ile takılıyor olabilir ama benim de en yakın arkadaşım bir erkek ve bu ortaokulda çok önemli bir şey.

utku ben keremle oturmaya başlayınca iyice cozuttu!son bando olayından sonra yanlış tavırlar sergilediğini hiç görmemiştim.hatta düzelmiş olabileceğini bile düşünüyordum.ama yanılmışım!artık daha da beter hareketler yapmaya başladı.

geçen gün haftalık testlerimizden birini yapıyorduk.bu tarz testler ileride gireceğimiz sınavlar için çok önemli.o gün utku okula gelmemişti.tam test sırasında tam test sırasında dışarıdan bir gürültü duyduk.birisi eline demir çöp kovalarının kapaklarını almış,birbirine vuruyordu.bizim sınıf üst katta olduğu için kim olduğunu anlayamadık.peşinden koşanlarda yakalayamadılar.kaçan kişi siyah bir kaban giymişti ve bere takıyordu.eğer birazcık tanıyorsan o kişi utku dan başkası olamaz.

bu olay sınıftakilerin bir kısmını çok mutlu etti.o saatten sonra kimsenin test çözecek hali kalmamıştı ve öğretmenimiz de son ders olduğu için bizleri evlerimize yolladı.tabi bir ton söylenerek!

-bu nasıl bir saygısızlıktır anlamıyorum!..

ben her günümün bu şekilde olaylı geçmesine alıştım fakat okuldaki herkes benimle aynı fikirde değil.okul çıkışında birçok öğrencinin dersi bölen siyah kabanlı çocuktan bahsettiğini duymaya başladım.bir kısmı bu yaptığının çok ayıp olduğunu söylerken bir kısmı da onun kim olduğunu merak ediyordu.dilara ile konuşmadığım için onun utku olduğunu düşündüğümü kimseye söyleyemedim.eğer kereme böyle bir şey söylemiş olsaydım yanlış anlayabilirdi.onun beni başkalarının arkasından konuşan biri gibi görmesini istemem.ayrıca tam emin olmadan böyle bir suçlamada bulunmam da doğru olmaz.

gerçekten de son zamanlarda her şey çok ters gidiyor.en yakın arkadaşım,başkasının en iyi arkadaşı oldu.süper kahramanlık hayallerim elimden alındı.şuan tüm okul utkudan bahsediyor ve yapanın o olduğundan emin olmadıkları halde.bense bunu kimse ile paylaşamıyorum.

kerem ile arkadaşlığımız çok da uzun sürecek gibi değil.çünkü bugün test sırasında çöp kovası olayı yüzünden herkesle birlikte ben de kahkaha attım.o ise tıpkı öğretmenimiz gibi bu olayı hiç eğlenceli bulmadı ve bana da onlara uyum güldüğüm için kızdı!

-bunda gülünecek bir şey göremiyorum!..

evet kerem gibi olgun tavırlar sergilemek belki doğru bir şeydir ama ben henüz kendimi o kadar büyümüş hissetmiyorum.hayatta hâlâ bana çok komik gelen şeyler var.hem büyükler gülmez,diye bir şart yok ki.mesela benim kadir amcam sürekli güler.koskocaman adam olmasına rağmen onun kiç kızgın ya da suskun olduğunu hatırlamam.sürekli şaka yapar ve sürekli güler.

tamam,yaptığı şakalar her zaman o kadar da komik olmayabiliyor ama yine de çok eğlenceli bir insan bence!

kadir amca bizi sık sık ziyarete geliyor ve bu sinanı kimi zaman zor duruma sokabiliyor.çünkü kadir amca geldiği zaman tüm yeni şakalarını onun üzerinde denemek istiyor.

-ay!..

en son bize geldiğinde arabasıyla gezerken sinanı görmüş.yanında arkadaşları da varmış.onlara,haydi çocuklar atlayın,size araba kullandırayım,demiş.sinan her ne kadar başına gelecekleri bildiği için binmek istemese de arkadaşları amcamı tanımadıkları için heveslenip arabaya atlamışlar ve sinana da ısrar etmişler.

uzunca bir süre arabayla gezdirdikten sonra amcam onları bir alışveriş merkezine götürmüş.çocuklar arabayı alışveriş merkezinin otoparkında kullandıracağını düşünmüşler.amcam ise hepsini arabadan indirip ellerine birer alışveriş arabası tutuşturmuş.meğer amcam alışveriş merkezine annemin hazırladığı uzunca alınacak listesini toparlamaya gidiyormuş ve o kadar şeyi tek başına taşıyamayacağı için abim ve arkadaşlarını yanında götürmüş.

-haydi bakalım sürün arabaları

alışveriş merkezi uzakta olduğu için abim ve arkadaşlarının tek başlarına geri dönmeleri imkansızmış.bu yüzden,mecburen amcama yardım etmişler.o kadar yorulmuşlar ki o günden sonra abimin arkadaşları ne zaman amcamı bu yakınlarda görseler yollarını değiştiriyorlar.




ÇALÇENE PELİN-SIRLAR ÇÖZÜLÜYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin