Bugün yine uyuyamamanın verdiği sıradanlıkla aranızdayım.Evet becerebildiğim ve galiba sayılı marifetlerimden biri saatlerce uyanık kalabilmek. Sanırım yıllardır bu böyle. Saat , şimdi saatin bir önemi yok. Çünkü her saniye yaşadığım bi' duygu bu , her saniye daha da dibe battığım.Ben bir ateş yakar içinde kendim yanarım. Tabiri caizse bitkin bi ruhla yaşayan ölümün unuttuğu o insanım.
Ben bazen olmak istemediğim biriyim. Meziyeti olmayan bi insan olmak yerine sıradan hayaller kurar ve her insan gibi onları kaybetmemek adına bazı şeyleri sineye çekerim. Bir kez kazanır ardından defalarca kaybederim. Acının en yalın halini yaşar içinde huzuru bulurum. Bu da benim için büyük bir külfet olur. Az uyurum. Uyku düzeni olan insanları yadırgarım. Uyumak çok kolay gelir bana en basit kaçış , kısa süreli unutma ve yaşamanın zor zanaat olduğu bu dünyayla mücadele edememe. Kaybeden insanlardır benim için onlar. Gecenin batışını güneşin doğuşunu göremeyen insanlar. Oysa düş kuracak vakti bile olmayan insanoğluna geceleri vadetti Tanrı.
'Benim kaybettiklerimse hem gerçek hem de ölümsüz artık.'