Berbat bir iş gününün ardından otobüse bindim. Klimanın yaydığı çürük yumurta kokusunu ağzımdan nefes alarak dindirmeye çalışırken 80 Kişilik otobüse 500 kişi bindiğimiz için payıma Düşen oksijeni ölçülü kullanmaya çalışıyordum. Gerçekten iğrenç bir gün geçirmiştim.
Işyerinde ekonomik kriz nedeniyle uzun zamandır işten eleman çıkartılıyordu. Ancak benim gibi çalışkan birine de bir gün sıra geleceğini hiç düşünmemiştim. Sonuç olarak artık işsiz biriydim. Ve en kısa zamanda işe girmeye karar verdim.
İneceğim durağa varmamla düşüncelerimden sıyrılmam bir oldu. Eve kadar Yürürken sokağın köşesindeki büfeden bir gazete aldım. Sonuçta iş bakmaya bir an önce başlamalıydım. Güzel bir sokakta yaşıyordum. Paralel sıralanmış apartmanların balkonlarından sarkan rengarenk sardunyalar sarkıyordu. Çiçeklerini evladı gibi seven teyzeler eski salça kutularına Süs biberleri ekiyorlardı.
Apartmanıma girdim. Ortalık nakliyatçı doluydu. Biri taşınıyor diye düşündüm. Apartmanda satılık iki daire vardı. Biri Bodrum katında ama magmada da diyebiliriz. Aklı olan hiçbir varlığın oraya o fiyata taşımayacağını bildiğim için o daireyi eledim. Geriye bir daire kalıyordu. O daire de benim yan dairemdi. Biraz telaşlandım. Sonuçta hemen yan daireme taşınacak olan insanlar söz konusuydu. Merdivenlerdeki eşyalara göz atmaya başladım. O kadar çok eşya vardı ki yan daireme bir ordu taşınıyor herhalde dedim. Hatta bir ara kafes içinde birsürü sıçan gördüğüme yemin edebilirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MR.11
Mystery / ThrillerOna psikopat dediler... Ona manyak dediler... Ona sadist dediler... Ama maalesef hepsi haklıydılar.