Serseri Efendi

Zengin Züppesi!

Yine bir yaz günüydü. Babamı yolculayarak odama çıktım. Telefonumu elime alıp Gizemi aradım.

-"Aloo"
"Nasılsın Gizoş?"
-"İyim canım sen?"
"Bende"
-"Ya Buluşsak mı?"
"Olur benimde canım çok sıkıliyordu"
-"Peki o zaman yarım saat sonra sahilde"
"Tamam"

Diye kapatık.

Dolabımı açtım ve kıyafete baktım.

Çiçekli bir elbiseyi seçtim. Sonradan hemen sahile geçtim.

Gizemde geliyordu. Çay bahçesine oturduk.
Öyle sohbet ettik.

Ben asıl dıştan nasıl mutu gözüküyorsam o kadar mutsuzdum... Cünkü benim babamdan başka kimsem yoktu.
Biz mahallede yaşıyoruz...
Annemi hiç görmedim... Kardeşimde 7 yaşındayken ölmüştü...
Üniversiteye gidiyorum. Babamın en büyük hayali beni başarılı görmek ve ben onu üzmem...üzemem.
Ama tek babam istiyor diye tabiki yapmiyorum, ben kendim istiyorum diyede yapiyorum...
Babam çok iyi biri, herkes mahallede onu tanıyor...
-------

Güneşli bir günde dışariya çıkmak istedim. Hemen üzerime birşey giyip çıktım.
Yolda yürürken az kalsın bana araba çarpiyordu!
Mavi bir BMW.

Tabiki çok sinirlendim ve hesap sormaya kalkıştım!

"Seni deli manyak önüne baksana, burası otoban mı?!"

Camını açarak gözlerini bana dikti...
Kumral saçlı, karagözlü bir erkekti.

Arabasından çıktı ve arabasını incelledi.

"Yuh öküz, insan bir sorar, bişeyin varmı!

Uzun boyluydu...

-"Senle mi uraşacağım bee*
"Ya git yaa, allahın belası!",sessizce dedim

Kendisini birşey sanıyordu, işte bütün zengin züppeler gibi!

Ben yoluma baktım...