Mustafa Kamal Atatürk

88 5 4
                                    

Bir dönüm noktamız oluyor değil mi? Bir şeylerin farkına varılan. Bir şeyleri anladığımız. Bir şeyleri yapmamız veya yapmamamız gerektiğini anladığımız bir dönüm noktası. Genelde aile, arkadaşlar veya hayat üzerine oluyor. Mesela; arkadaşlarınız aslında size sevmiyor ve sizi kullanıyorlar. Sonra siz bunun farkına varıyorsunuz. Bu konu hakkında bir şeyler yapıyorsunuz. Bu sizin dönüm noktanızdır. Yada aileniz diyelim. Aldatma, yalan dolan vb. kötü işler sizin bu konu hakkında bilgi sahibi olmanızı sağlıyor. Tekrar bu konu hakkında bir şeyler yapıyorsunuz. Veya hayat diyelim. Berbat bir hayatınız var. Kişiliğinizi değiştirmeye çalışıyorsunuz ama sonuç başarısız. Kişiliğiniz kolay kolay değişemiyor. O zaman hayatınızı değiştirmenin farkına varıyorsunuz. Ve gene bir şeyler yapıyorsunuz. Dönüm noktasının asıl amacı hareket etmektir. Dönem olarak kendimizi şekillendiriyor veya aynı şekilde kalıyoruz. Birde yerimizde saydığımız bir noktamız var. Sadece aynı şeyleri söylediğimiz, popüler kültürün koyunu olduğumuzu belirten bir nokta. Peki biz bu sıralar neler yapıyoruz? 10 Kasım'dan 10 Kasıma slogan atmamızdan bahsediyorum. "Atatürk" hakkında bilmediğimiz şeylerden bahsediyorum. O sürekli hakkında sloganlar attığımız adamı ne kadar tanıyoruz arkadaşlar? Neden sürekli bir takım insan sizin adlandırmanız ile "Atatürk düşmanı" oluyor? Kadir Mısıroğlu'nun sevdiğim bir sözü vardır: "Gerçek kahraman tenkitle, iftirayla yıkılmaz. Senin korktuğun bir şey var ki Mustafa Kemal'i kanunla koruyorsun." Atatürk gerçekten bir kahraman mı? Yoksa sadece sloganlarla andığımız , tanımadığımız ve kahraman olarak adlandırdığımız biri mi? Dönemlerimiz var. İnsanların kendi içinde, kendi kendini geliştirdiği veya aynı kalmayı tercih ettiği dönemler. Ben bu dönemleri iki ayırıyorum; Cahiliye dönemi ve Farkına varma dönemi. Hadi biraz bir şeylerin farkına varan taraf olalım. Biraz düşünelim. Mesela 5816 nolu kanun. Bu kanun kısaca Atatürk'ü koruma kanunudur. Peki bu kanun neden var? Bunu düşünmüyoruz. Biraz kendi içimizde eskilere inelim. Peki eskiden ne yapıyorduk? Hadi okul başlamadan önceki zamana dönelim. Sürekli televizyonlarda, dergilerde, gazetelerde, sokaklarda, mağazalarda, evlerde, aklınıza gelebilecek her yerde bir adamın resmini görüyoruz. Annemize Babamıza veyahut yanımızda olan kişiye soruyoruz. "Bu adam kim?" soru bu. Ve büyük cevap! "O, Mustafa Kemal Atatürk." M.Kamal bize hep kutsal ve yüce biri olarak gösterildi. 1. Sınıfta ilk derse girdiğimizde anlatılan M.Kamal'a hep bir hayranlık duyulması istenildi. Atatürk kutsal biri olarak gösterildi bunu kabul edelim. Ve bu böyle devam etti... Bizde hep bunu savunduk. Abartılmış bir hikayeye inandık. Ama nasıl inandık ve savunduk? Biz bu adamı sahiden ne kadar tanıyoruz ki arkadaşlar? Sloganlardan duyduklarımızdan mı? Yoksa sosyal medyada kanıt bile gösterilmeyen yazılara inanarak mı? Okulda öğretilen tarih ile mi? En başa saracak olursak... Hayır hayır kendimizi değil Atatürk'ün yaşamını en başa doğduğu zamana saracak olursak, daha doğum yılının ve günün bile belli olmadığını anlayabiliriz. Hey, hemen sinirlenme kemalist kardeşim! Önce bir oku. Ne demiştik? Ön yargıları bırakıyoruz...

Atatürk, çoğu kişinin kendine örnek aldığı biri. Yada bazılarının prim kaynağı. Veya birkaç çocuğun araştırmadan savunduğu bir kahraman. Bazıları da ona düşman. Arkadaşlar peki bu insanlar neden ona düşman, hiç düşündünüz mü? Neden böyle bir kesim var? Hemen yorumlara abanıp, "Atatürk Düşmanı! Buraya da geldiler! Atatürk ölmedi ölmeyecek!" tarzında yazıları bir bırakalım. Biraz gerçekçi olalım. Anne babadan, sosyal medyadan veya okuldan öğrendiğimiz bilgilerle ahkam kesmeyelim. Yada konuşmak için konuşmayalım! Yorumlarınızda bunlara dikkat edin. Küfür içerikli olanları yanıtlamayacağım. Saçma sapan konuşanları da. Her şeye sırayla değineceğiz arkadaşlar. Cahillik yapmayalım lütfen. Bu konuda ciddiyim, biraz düşünerek konuşalım.

Mesela neden "Mustafa Kemal Atatürk" yerine hikayenin adı "Mustafa Kamal Atatürk" diye bir soru var aklımızda değil mi? Arkadaşlar okulda bize, M.Kamal'in bir öğretmeni ile ortak ismi olduğu ve bu yüzden karıştırıldığı için diğer adının Kemal olduğu söylenildi. Ah, evet. Bir zamanlar bu yalana inanıyordum. Anıtkabir'de de gördüğüm üzere, M.Kamal'in kimliğinde ki ismi "Kamal"dır. "Mustafa" ismini de sildirmek suretiyle "Kemal" olan ismini "Kamal" olarak çevirmiştir. Bunun nedenleri;

1-M.Kamal ateisttir. -Bu konu ileri ki bölümlerde açıklanacak Allah aşkına atlamayalım kemalist kardeşlerim-

2-Mustafa ismi Peygamber Efendimiz'in ismidir ve Kemal ismi de Arapça'dır.

3-Kamal ismi İbranice'de "put" demektir. Yani kendisine ibadet, secde edilen her şey. Bir nevi ilahtır.

Bu demek oluyor ki, "Kamalizm" kelimesinin anlamı "Putçuluk" demektir.

*Medya'da olan fotoğraf M.Kamal'in nüfus cüzdanıdır.

***

Eğer sorularınız var ise, üslubunuza dikkat ederek sorunuz. Küfürlü yorumlar anında sessize alınacaktır. Buradaki amaç kavga ortamı oluşturmak değil, bir şeylerin farkına varılan dönemi oluşturmaktır. Lütfen ama lütfen klişe sözlerle yorumları kirletmeyiniz. Konuşmak için yorum yapmayınız. Her şey sırayla açıklanacaktır. Bir şeylerin farkına varalım!


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 22, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Mustafa Kamal AtatürkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin